En temel insan modeli

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Kur’an-ı Kerim, insanın fıtraten kulluk vazifesini ifa etmek üzere yaratıldığını, bunun hangi disiplinler içerisinde olacağını ise vahiy ile belirlendiğini söyler.

Dolayısıyla insanlığın tüm temel karakterleri özünde tebliğe verdikleri tepki ile kendi yolculuklarını yaşarlar.

Temel motivasyon, teklifin kabul ve samimiyet derecesi hikayenin etkileyiciliğine katkı sağladığı teklife karşı alınan tavırdır.

Bu arada drama temellerinin büyük oranda ıskaladığı “nefs” meselesi vardır ki anlatıdaki en temel engelleyici, hatta antagonist olabilir.

Tam bu noktada Hz. Bediüzzaman’ın idare oluş mertebelerinden bahsetmemek büyük eksiklik olacaktır.

Hz. Pir, Lemaat’ında durumu şöyle izah eder: 

“Dimağda meratip var, birbiriyle mültebis, ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur, sonra tasavvur gelir. Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor, sonra iz’an oluyor, sonra gelir iltizam, sonra itikat gelir.”

Görüldüğü üzere, kahramanın yolculuğunun bir anlamı vardır inançta.

Kur’an’da yüce Allah’ın eşi emsali olmayan isimleri, sıfatları ve fiilleri defaatle zikredilerek – tıpkı O’nun her an her yerde “hazır ve nazır” olması gibi – Kur’an’ın her ayeti yüksek dozda ilmek ilmek örülmüş bir marifetullah şuuru ile donatılmıştır. Böylece insan; bir mümin olarak inanç, ibadet, ahlak ve muamelata başta olmak üzere hayatın hangi alanından bahseden hangi ayetle muhatap olursa olsun, Kur’an’la her temasa geçtiğinde kendisini; hayır üzere inşâ edici bir şuuru ve Allah’ın rızasına uygun bir yaşamın özünü elde eder.

Şimdi, Kur’an’ın ilk ve en temel arketipi olan “Mümin” karakterinin özelliklerini tamamlayabiliriz:

Onlar;

“Hidayet üzere olanlardır” (Bakara, 157)

Onlar;

“Muttakilerdir, Allah’ın çizdiği sınırları koruyanlardır” (Bakara, 177)

Onlar;

“Resullerden hiçbirini birinden ayırt etmezler.” (Bakara, 136)

Onlar;

“Ahirete kesin olarak inanırlar” (Bakara, 4)

Onlar;

“Allah’ın indirdiği kitaplara iman ederler” (Bakara, 4)

Onlar;

“Hidayete tabi oldukları için mahzun olmazlar” (Bakara, 38)

Onlar;

“Basiret sahibidirler” (A’raf, 201)

Onlar;

“Allah korkusundan titrerler” (Müminun, 57)

Onlar;

“İhsan sahibidirler” (Nahl, 128)

Onlar;

“Namazlarını korurlar, devamlı kılarlar” (Müminun, 9)

Onlar;

“Rablerinin ayetlerine iman ederler” (Müminun, 58)

Onlar;

“Temiz akıl sahipleridir” (Zümer, 18)

Onlar;

“Büyük günahlar ve hayasızlıktan sakınırlar, öfkelendikleri zaman kusurları affederler” (Şura, 37)

Onlar;

“Haksızlığa karşı aralarında yardımlaşırlar, güç birliği ederler” (Şura, 39)

Onlar;

“Seher vakitlerinde bağışlanma dilerler” (Zariyat, 18)

Onlar;

“Rablerinin azabından korkarlar” (Mearic, 27)

Onlar;

“Şahitliklerini dosdoğru yaparlar” (Mearic, 33)

Onlar;

“Doğru olanlardır”  (Hucurat, 15)

Allah bizi ‘onlar’dan eylesin!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Amin inşaallah, Nedim bey aşağıdaki kısmı bir yazıya konu olacak şekilde biraz açarsanız çok istifadeye vesile olacağı kanaatindeyim!..

    Hz. Pir, Lemaat’ında durumu şöyle izah eder:

    “Dimağda meratip var, birbiriyle mültebis, ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur, sonra tasavvur gelir. Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor, sonra iz’an oluyor, sonra gelir iltizam, sonra itikat gelir.”
    Teşekkürler!…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin