MB’nın 200 baz puanlık faiz artışı ekonomistlerin birinci gündem maddesi. Herkes aynı soruya cevap arıyor; faizlerin yüzde 19’a yükseltilmesi çözüm olur mu? Ekonomistlerin tamamı aynı görüşte; tek başına faizlerin yükseltilmesi sorunu çözmez. Reformlar acilen hayata geçirilmeli… Prof. Dr. Hakan Kara, “TCMB’nin bugünkü kararı, gelinen koşullar dikkate alındığında isabetlidir. Fakat sürekli faiz artırarak bir yere varamayacağımız da gerçek. Faiz artışı sadece zaman kazandırıyor. Beklentileri iyileştirecek kapsamlı adımlar gecikirse kırılganlıklar tekrar kendini gösterecektir.” diyor.
RİSKLER DÜŞÜRÜLMEDEN EKONOMİ DÜZELMEZ
İktisatçı Mahfi Eğilmez, geçtiğimiz hafta açıklanan Reform Paketi’nin piyasalar üzerinde olumlu bir etki yaratmadığını hatırlatıyor: “Bu beklentinin boşa çıkmış olduğu, kurda beklendiği gibi bir etki yaratmamış olmasından anlaşılabiliyor. Bütün bu değerlendirmeler sonucunda Merkez Bankası’nın yaptığı kaçınılmaz faiz artırımının doğru hamle olduğunu söylemek mümkün.
Faiz Artışı Ekonominin Sorunlarını Çözer mi? Risklerin düşürülemediği bir ortamda faiz artırımı (veya indirimi) hiçbir zaman kalıcı bir sonuç sağlamaz. Bir ekonomide ekonomik sorunların yanı sıra sosyal ve siyasal sorunlar da varsa o ekonomide riskler yüksek demektir. Faizi yükselterek sıcak para girişine kapıyı daha fazla açıp belirli bir rahatlama sağlanmış olabilir. Ama kalıcı çözüm hiç kuşkusuz riskleri düşürmekle sağlanacaktır. Riskler düşürülebilirse faizler de düşer.”
YAPISAL BOZUKLUKLAR, FAİZ ARTIRARAK ÇÖZÜLMEZ
Dünya Gazetesi yazarlarından Şeref Oğuz da bugünkü köşesini MB’nın faiz artırımı kararına ayırmış. ‘Reform olmadı, önden yüklemeli faiz versek?’ başlıklı yazısında Oğuz, şunları söylüyor: “Reform paketi boş çıktı, Ağbal’a da ekonomi raydan çıkmasın diye faiz silahını kullanmak düştü. (…) Olan oldu, faiz arttı. Şimdi ne olacak? Sözü edilen acı ilâcı ekonomiye içirdik. İşe yarayacak mı? Dövizi önce geriletir, sonra yine dolar eski seyir şeridine çıkar. Enflasyon? Yapışkandı, çift hanelerde kök salacak. Tek Merkez’in gayretiyle varılacak bir nokta kalmadı ne yazık ki… (…) Bu da benden uyarı olsun; “ekonomideki bozukluk yapısaldır, ikide bir faizinizle oynamayınız.”
EKONOMİYİ BU HALE KİM GETİRDİ?
Alaattin Aktaş ise şu ifadeleri kullandı köşesinde: “Faiz yüzde 19, kredi faizi de bu gidişle yüzde 25’lere oturur. Bu faizle kim niye yatırıma niyetlensin, niye üretim kapasitesini artırmaya çalışsın, niye istihdam yaratacağım diye uğraşsın ki! Ama hastanın durumu acil müdahale gerektiriyor. Yan etkileri çokça olsa da avuç avuç hap yutması, peş peşe iğneler vurulması şart. İyi de hastayı bu hale kim getirdi?”
