Doları KHK’lılar fırlatmış olabilir mi?

YORUM | AHMET DAŞTAN

Tarihte çoğu köklü değişikliği, geniş kitleleri etkileyen açlık tetiklemiştir. Sanırım bu olgu bir kez daha kendini gösterecek. Ekmeğin yokluğunda adalet talebi yükseliyor.

15 Temmuz sonrasında akşam memur olarak yatağa giren on binler, sabah kalktıklarında KHK’larla kendilerini ihraç edilmiş ve devlet tarafından terörist olarak damgalanmış buldu. Aralarında yargılanıp beraat edenler önemli bir rakam tutsa da, içlerinden çok az kişi işlerine dönebildi.

KHK’lar sadece işten çıkarılma değildi, yüzbinlerin hayat alanından dışarı itilmesiydi. İş başvurusunda “Tam aradığımız kişisin, yarın işe başla” denilenler, ertesi gün tulumuyla dayandığı kapıdan “KHK’lıymışsın, başımıza iş gelebilir” diye geri çevrildi.

Onlar adeta toplum dışı varlık haline getirildi. Maalesef kamuoyunda sadece işini kaybetmiş gibi algılanıyorlar. Binlerce masum bu saatte hapiste, onların yolunu bekleyen masum yavrular, eşler, aileler… Yollarda ölenleri söylemiyorum bile. Fazla söze hacet yok: KHKlıların mağduriyet listesi bilinenden çok daha fazla.

Sadede gelelim: Millet olarak çok vebal aldık. Aziz milletimiz ne dedi bunca zulme? Devlet yapıyorsa vardır bir şey. Masumdan mazlumdan değil, güçlü ama zalimden yana taraf oldu.

Şimdi de zalime verdiği desteğin bedelini maddi manevi ödüyor, ödeyecek maalesef. Moda tabirle “Gayretullaha dokundu” yapılan hukuksuzluklar. Şimdi KHK’lı ailelerin yaşadığı maddi sıkıntıları ekonomik olarak tüm Türkiye yaşıyor, yaşayacak.

Konuyu görünen maddi gerçekleri ile sebep-sonuç ilişkisi içerisinde ele alalım. Eğer yüz binlerce işinin ehli kamu görevlisini görevden alıp yerlerine biat etmekten başka bir vasfı olmayan kifayetsiz partilileri doldurursanız, devlet bütün kurumlarıyla iflas eder, zavallı hale düşer. Ekonomi de, dolar da bundan nasibini alır.

Bazı ekonomistlerin, Türkiye ekonomisinin 2013 yılına kadar iyi olmasının, 2008 krizi sonrası dünyaya pompalanan sıcak paradan kaynaklı olduğunu ifade etmeleri kısmen doğru olsa da, ekonomide gelinen bu berbat durumda kötü yönetim ve kamudaki kalitesiz insan istihdamının büyük payı olduğunu kimse inkar edemez. Rakamlar da bunu gösteriyor: 2016 yılında doların ortalama satış fiyatı 3,02 TL iken, bugün 4 katından fazlasına ulaştı. Sonuç itibariyle halk kat kat fakirleşti.

Mutlak bir korelasyon belki doğru değil, lakin basit bir analoji ile şunu söyleyebiliriz: KHK’lılar görevde iken ülkede ekonomi, eğitim, huzur, güvenlik, insan hakları, hukuk… Hepsi daha iyiydi. Bu yalın gerçeğe rağmen birileri hala KHK’lılar kötüydü diyorsa, onları da Barbaros Şansal’ın ünlü sözüne havale ediyorum.

Özetle, ayçiçek yağının fiyatına ses çıkartanların, KHK’lar üzerinden yapılan onca haksızlığa ve hukuksuzluğa sesini yükseltmemesi bugün oluşan vahim tablonun temel sebeplerinden biridir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ekonomik krizin nedeni parasızlık değil, adaletsizlik” tespiti de konuyu destekliyor.

Bugünkü kara bulutların yağmura dönüşeceği ümidiyle bir temennimi sizinle paylaşmak istiyorum: İnanıyorum ki yakın gelecekte irtibat ve iltisak saçmalığı son bulacak, kanunda suç olarak yazılan fiili işlemeyen herkes görevine dönecek veya bütün zararları tazmin edilecek.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Biri de çıkıp demiyor ki biz bu adamlara terörist dedik, işlerinden ettik, okullarını kapattık ama cemaati tasviye ettikten sonra ülkede hiç bir şey iyiye gitmiyor. Demekki bu ülkede düzgün giden bir şey ler varsa bu adamlar yapıyormuş. Cemaatin okullarını kapattılar eğitim yerlerde. Cemaatin evlerini kapattılar öğrenciler kalacak doğru düzgün yer bulamıyorlar .Cemaati sosyal hayattan tasviye ettik ülkede deizim abartmıyorum yüzde bin arttı.Özel hastanelerini kapattık(yaşadığım şehir için söylüyorum ) vasıfsız, tek amacı para kazanmak olan hastanelere kaldık.İşini en iyi şekilde yapan bürokratları tasfiye ettik bütün dünyayla düşman olduk vs vs..Ya abi normal bir insan şunları beş dakika düşünse her şeyin farkına varır . Siyaseti, muhalefeti, muhalif medyayı veya yandaş birilerini dinlemesine hiç gerek yok. Bu yaşıma kadar şunu anladım insanlar hiç bir şey halkında beş dakika dahi düşünmüyorlar. Düşüncede bile tüketici bir toplummuşuz, en çok ağrıma giden bu oldu. 20 yaşımdan sonra hiç bir grubun, takımın veya ideolojinin taraftarı olamadım. Müslümanım ama islamın dahi tarafı olamadım. Cahilliğimden mi veya karakter eksikliğinden mi bilemiyorum. 2016 ya kadar cemaatte ara ara hayatım kesişti sohbetlerine katıldım, evlerinde ve yurtlarında kaldım ama her zaman problemli birisi oldum her zaman eleştirdim hiç sevemedim hep kişiler üzerinden yargıladım.Cemaati taraftar gibi savunanlarla hep tartıştım kavga ettim.2016 da cemaat darbe yapmış dediler yemin ediyorum cemaat yapar dedim. Çünkü o kadar yanlış karakterde insan gördüm ki(bana göre) bu adamların taban takımı böyleyse üst kademesindekilerde darbe yapar mı yapar dedim. Tabi bunların hepsi zihnimde ki düşünceler di. Ama samimiyetle söylüyorum beş veya on dakika düşünmüşümdür kısaca olan bitene bakıp bu adamlar bu işi yapmamış diye sonuca varmam. Her şeyi anlamak o kadar basit ki sadece sakin kafayla on dakika düşünmek yeterli diye düşünüyorum. 2016 dan sonra az da olsa cemaat taraftarı oldum kendi içimde. Aslında cemaat taraftarıda değil doğrunun ve haklının tarafı oldum.İşte en çok zoruma giden nerdeyse altı yıl oldu güzelim ülkemin (güzel insanları demek çok isterdim ) yapay zekalı insanları hala anlamadı.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin