DİSK: Asgari ücret 3 bin 800 lira olmalı

Gelecek yıl uygulanacak asgari ücret görüşmeleri başladı. DİSK, konuya ilişkin hazırladığı raporda asgari ücretin 3 bin 800 lira olması gerektiğini belirtti. Söz konusu rakam 2 bin 324 TL olan asgari ücretin yüzde 63 zamlanması anlamına geliyor. Ancak asgari ücretin 2.650 lira ile 2.800 lir arasında olması bekleniyor. Raporda asgari ücretin hızla eridiği elirtiliyor. 2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarıyla 25 Cumhuriyet altını alınabilirken bu yıl yalnızca 10 tane alınabiliyor.

Milyonlarca vatandaşın hayatını doğrudan etkileyen asgari ücretin 2021 yılı için uygulanacak miktarının görüşüldüğü toplantılar 4 Aralık’ta başladı. DİSK her yıl olduğu gibi asgari ücrete ilişkin kapsamlı bir araştırma raporu hazırladı. ‘Salgın Günlerinde Asgari Ücret Gerçeği’ başlıklı rapor, bu sabah Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı. Toplantıda asgari ücretin en az net 3 bin 800 lira olması gerektiği belirtildi.

DİSK Araştırma Merkezi’nce (DİSK-AR) hazırlanan raporda milyonlarca yurttaşın asgari ücrete mahkum edildiği belirtilirken, asgari ücrete bile erişemeyenlerin sayısının yeni tip koroanvirüs (Covid-19) salgını nedeniyle zirve yaptığına dikkat çekildi.

Raporda ayrıca, AKP hükümetinin iddiasının aksine Türkiye’nin Avrupa ülkeleri içinde asgari ücretin en düşük olduğu ülkeler arasında yer aldığı da kaydedildi. Raporda öne çıkan tespitler özetle şu şekilde:

10 MİLYON İŞÇİNİN ÜCRETİ ASGARİ ÜCRET CİVARINDA

Türkiye’de asgari ücret giderek ortalama ücret haline geliyor, ortalama ücret asgari ücret düzeyine düşüyor. Asgari ücret civarında (asgari ücretin altı ile asgari ücretin yüzde 20 fazlası arasında) ücret alan işçi sayısı 9,7 milyon. Bu sayı, tüm ücretli çalışanların neredeyse yarısına tekabül ediyor.

3,3 milyon işçi, bir diğer ifadeyle her 100 ücretli çalışandan 17’si, asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretin yarısından daha az ücretle çalışan işçi sayısı ise 1 milyona yakın.

Asgari ücret ve altında bir ücretle yaşamını sürdürmek zorunda olan işçilerin toplam sayısı ise 7,5 milyon civarında. Buna göre her 10 ücretli çalışandan 4’ü (yüzde 38,4) asgari ücret ve altında ücret alıyor.

Salgınla birlikte kısa çalışma ve ücretsiz izin ödeneği alanlar ile işini kaybeden kayıtsız işçiler göz önüne alındığında, asgari ücretin altında gelirle yaşayanların sayısının daha da arttığını söylemek mümkün.

ÖZEL SEKTÖRÜN YARISI ASGARİ ÜCRETE ÇALIŞIYOR

Özel sektör işçilerinin yüzde 21,7’si asgari ücrete erişemiyor. Özel sektör işçilerinin neredeyse yarısı (yüzde 49) asgari ücret ve altında ücretle çalışıyor. Asgari ücret civarında kazananların oranı ise yüzde 62. Buna göre 9,5 milyona yakın özel sektör işçisi, asgari ücretin altı ile asgari ücretin yüzde 20 fazlası arasında ücret alıyor.

HER 4 KADINDAN BİRİ ASGARİ ÜCRETE ERİŞEMİYOR

Kadınlar asgari ücrette daha derin bir ayrımcılıkla yüz yüze. Asgari ücrete erişemeyenlerin oranı genelde yüzde 17 iken kadınlarda bu oran yüzde 25’i aşıyor. Asgari ücret düzeyinde ve daha düşük ücret alanların oranı genelde yüzde 38 iken kadınlarda bu oran yüzde 49’a yükseliyor. Buna göre kadınların yarısı asgari ücret ve daha düşük ücretlerle çalışıyor.
Özel sektörde ise ücret eşitsizliği çok daha fazla. Özel sektördeki kadın işçilerin yüzde 32,5’i asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırılıyor. Her 100 kadın işçiden 9’u (yüzde 9,3) asgari ücretinin yarısının da altında ücret alıyor. Buna göre, özel sektörde asgari ücretin oldukça altı ile asgari ücretin yüzde 20 fazlası arasında ücretlerle çalışmak zorunda kalan kadın işçilerin oranı yüzde 76.

TÜRKİYE AVRUPA’DA SON DÖRTTE

Avrupa’da 10 yıl önce Türkiye’den düşük asgari ücrete sahip 12 ülke varken, bu yıl bu sayı 3’e düştü. Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip ülkeler Sırbistan, Bulgaristan ve Arnavutluk. Ancak 2020 Kasım ve Aralık ayındaki güncel döviz kuru dikkate alındığında Türkiye’deki asgari ücretin Arnavutluk hariç Avrupa’daki en düşük asgari ücret olduğu görülüyor.

ASGARİ ÜCRETLİ YILIN 122 GÜNÜ VERGİLER İÇİN ÇALIŞIYOR

Brüt asgari ücretin yüzde 33,4’ü (983 TL) vergi ve kesintilere gidiyor. İşçinin eline- Asgari Geçim İndirimi (AGİ) de dahil- brüt asgari ücretin sadece yüzde 66,6’sı net harcanabilir gelir olarak geçiyor. İşçi 365 günün 122 günü vergi ve kesintiler için çalışıyor.
Üstelik asgari ücretten alınan vergi de arttı. 2002 ve 2003 yıllarında ilk vergi dilimi tarifesi, asgari ücretin 15-16 katıydı. AKP iktidarında vergi dilimi tarifeleri asgari ücretten ve enflasyondan daha az artırıldı. Böylece 2020 yılında ilk vergi dilimi asgari ücretin 7,5 katına geriledi.

ASGARİ ÜCRET ERİYOR

2016 yılında 430 ABD dolarına yükselen asgari ücret, sonraki yıllarda ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa bağlı olarak dolar cinsinden gerilemeye başladı. Ocak-Kasım 2020 ortalama kurlara göre asgari ücret 336 ABD dolarına geriledi. Güncel kurlara göre ise 300 doların altında düştü.

2003 yılında asgari ücretin yıllık tutarıyla 25 Cumhuriyet altını alınabilirken bu yıl yalnızca 10 tane alınabiliyor.

Raporda, asgari ücretin kişi başı milli gelire göre gerileyişine de dikkat çekiliyor. Buna göre 1978 yılında kişi başına milli gelirin yüzde 3,4 üzerinde olan asgari ücret, aradan geçen 42 yılda kişi başına milli gelirin yüzde 40 altına düştü. Eğer asgari ücret kişi başına milli gelire paralel olarak artsaydı, brüt asgari ücretin bu yıl 2 bin 943 lira değil, 4 bin 995 lira olması gerekirdi.

DİSK’İN ASGARİ ÜCRET TALEPLERİ

Raporda şu talepler yer alıyor:
-Asgari ücret, pandeminin getirmiş olduğu gelir kaybı ve artan giderler dikkate alınarak farklı şekilde hesaplanmalı.
-Asgari ücretli işçiye salgın döneminde bütçeden nakit destek verilmeli.
-Salgın döneminde brüt asgari ücret net olarak ödenmeli. Bunun için asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı ve işçinin SGK primleri bütçeden karşılanmalı.
-Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimi oranı ise yüzde 10’a indirilmeli. Böylece asgari ücrete yakın ücretlerle çalışan işçilerin daha az vergi vermesi sağlanmalı.
-Asgari ücret belirlenirken işçinin sadece kendisi değil, ailesi de hesaba katılmalı.
-Asgari ücret bütün işçiler ve memurlar için ortak saptanmalı.
-Asgari ücretin tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalı. Ülkenin büyümesinden işçiler de pay almalı.
-Asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlara uyulmalı, konuya ilişkin 131 sayılı ILO sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin