Diriliş cehdi [Dr. Emin Aydın]

Neş’e-i ûlâyı yaşamış olanların neş’e-i uhrâdan ümidi kesmiş görünmesi ne garip! Ölüyken dirilip şahlanmış olanların, düştükleri yerden kalkma iradesini gösterememesi ne acı! Muhacir! Sen kaderin yaban toprağına attığı tohumsun. Fırlatılıp atılman rahmet, düşüp toprağa gark olman rahmet, güneşin altında kavrulman, çamurun bağrında yoğrulman rahmet, nihayet, içten gelen bir kabuğuna sığmama iradesiyle çatlayıp kök salman, dönüşmen rahmet… Sen bu sürgüne, süzgün süzgün oturmaya değil, sürgün sürgün yayılmaya gönderildin! Nil’in sultanlığına giden yol, kardeşlerinin ihanetinden, kuyunun derinliğinden, zindanın serinliğinden geçer. İhanetten vefa, korkaklıktan cesaret, yalnızlıktan hikmet devşireceksin. Hikayen, kelebek olmak üzere yaratılmış olan kurtçuğun hikayesi… Yaşarsan rengarenk kelebek, ölürsen elvan elvan ipek olacaksın…

Şikayetin kime, serzenişin kimden? Paratonerin yıldırımlardan şikayet hakkı ne kadarsa, dertçekerin de dert verenlerden dert yanma hakkı o kadardır.

Şimdi rica ederim, dışarıdan gelen bir müdahaleyle parçalanmadan bu tohum, içeriden gelen bir mücahedeyle çatla… Çatla ve Çöle İnen Nur’un bir defa değil, her daim indiğine şahitliğini göster yeniden.

Ve rica ederim kırık kolla intikam almaya kalkışma. Halin, suya düşmüş adamın yüzme cehdi göstermek yerine, ‘kim itti beni’ cedeliyle meşgul olmasına benziyor. Evet düştün; düştük! İtildik de; aldatıldık da; ihanete de uğradık… Hatalar yaptık… Kalpler kırdık… Ama sabır kuvvetini geçmişe ve geleceğe dağıtmak ne kadar hataysa, zihnî kapasitemizi geçmiş ve gelecekle uğraştırmak da o kadar hatadır.

Muhacirim! Aksiyon kararıyla sonuçlanmayan her muhasebe, harekete geçirmeyen her istişare vakit israfıdır. Bizde icmali fikirden sonra aksiyon esastır. Sorunu tespit, çözüm iradesi peşinen ortaya konulmuşsa bir erdemdir. Tedavi olmamaya kararlı olduğu halde teşhis için tetkik üzerine tetkik yaptıran adama benzemiyor mu bu sorgulamaların?

Ağabeyim! La yukellifullahu nefsen illâ vüs’ehâ ezeli hakikattir. Allah hiçbir bünyeye kaldıramayacağı yükü yüklemez. Senin yaşadıkların da ezeli hükmü nesh etmez. Yükün kaldırılamazmış gibi geliyorsa, ya yükünü olduğundan ağır, ya kendini olduğundan zayıf görüyorsun, veya senin geçmişine yüklenmiş veya geleceğine yüklenmek ihtimali olan yükleri şimdide hep birden taşımaya çalışıyorsun. Dünkü açlığından dolayı bugün sürekli yiyen, yarın muhtemel olacak açlığından dolayı bir o kadar daha yiyen şikemperver nefsim senin yaptığının yanlış olduğuna şahittir.

Titre ve kendine dön! Herkül ol ki hür kul olasın!

Not: Bu yazdıklarım, Huzurdan Notlar değil, huzuru kaçmış bir adamdan notlardır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin