Deprem her zaman büyüklüğüyle panik yaratmaz

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

İstanbul’un bazı ilçelerinde sabaha karşı 3,1 büyüklüğünde bir yer sarsıntısı yaşandı. Bölgede yaşayanlar, depremden hemen önce alışık olmadıkları sesler duyduklarını söylediler. Yaşanan küçük bir depremdi ama toplumda uyandırdığı panik çok daha büyüktü. Ne komplo teorileri geliştirildi, ne komplo teorileri hem de…

Gece sabaha karşı saat 03:15’te yaşanan Kağıthane merkezli depremin büyüklüğünü Kandilli Rasathanesi 3,1, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı olarak bilinen AFAD ise 3 olarak açıkladı. Bu büyüklükteki deprem Anadolu coğrafyasında aynı kuruluşlar tarafından haftada en az 3-4 kez kayda geçiyor.

 

Kağıthane depremini farklı kılan bir dizi başka neden var. Bunlardan birini sarsıntıdan hemen sonra NTV televizyonuna bağlanan deprem uzmanı Okan Tüysüz açıkladı. Tüysüz, Kağıthane’de fay hattının olmadığını, depremin merkez üssünün yanlış belirlenmiş olacağını söyledi.

 

Okan Tüysüz’ün açıklamaları, bir dizi komplo teorilerini tetikledi. Sosyal medyada ne zaman kaydedildiği belli olmayan bir ses ve görüntü paylaşılmaya başlandı.

Bir dönem kadın tacizleriyle ilgili Batı’da kullanılan “me too” (ben de) benzeri bir yaklaşımla “Bu sesi ben de duydum” diye aynı video paylaşılmaya devam etti. 

 

Deprem haberi, ciddi habercilik yaptığı kabul edilen ulusal kanallarda da yer aldı. FOX televizyonunun sabah kuşağında, deprem soru işaretlerini çağrıştıran bir yaklaşımla izleyicilerine sunuldu.

 

DEPREME, ABD SAVAŞ GEMİSİ SEBEP OLDU

Ortada yaşanan bir yer sarsıntısı ve duyulduğu söylenen bir gürültü var. Bunun etrafında oluşturulan bir dizi senaryo… 

Bu senaryoların en çok itibar göreniyse İstanbul’u ziyaret eden ABD savaş gemisi USS Nitze, boğazın girişinde manevra yaptı ve Dolmabahçe Ofisi’nin önüne demirledi. Ancak geminin gelişi, ziyaret miydi yoksa mesaj vermek amaçlı mı?

Kamuoyu, geminin geldiği 3 Şubat Cuma gününden itibaren bunu sorgulamaya başladı. İlki dikkat çeken gemideki bayrak oldu. Gemilerin, karasularından geçtiği ülkenin bayrağını kullanması uluslararası bir gelenekti. 

USS Nitze de buna uymuş ve Türk bayrağını göndere çekmişti. Ancak bir anormallik vardı. ABD bayrağı Türk bayrağından 7 kat daha büyük seçilmişti. Bu alışılmış bir durum değildi. Emekli amiraller, bununla ilgili “verilmek istenen bir mesaj var” yorumlarını yaptı. Emekli amiral Cem Gürdeniz, Cumhuriyet Gazetesine yaptığı açıklamada “Bu bir mesaj. Bu mesaj ne ve kime?” sorusunu yöneltti.

Bayrakla verilmek istenen mesajın dışında, güvertedeki uzun namlulu silahların başında, elleri tetikte bekleyen askerlerin olması da dikkat çekmişti. 

ABD Büyükelçisi Jeffry L. Flake ve ABD Başkonsolosu Julie A. Eadeh gemiye sabah saatlerinde ziyarette bulundu. Büyükelçi Flake, dev bayrağı ve eli tetikte bekleyen askerleri arkasına alarak barış mesajları verdi. İki ülkenin ilişkilerinin ne kadar güçlü olduğunu anlattı. 

İKTİDAR YANDAŞLARININ YORUMLARI

Ancak, bu önceden planlandığı muhakkak olan gemi ziyaretinin konsolosluk kapatma uygulamalarının hemen ardından gelmesi dikkat çekti. İktidar yandaşları ağız birliği etmişçesine birbirine benzer yorumlar yaptı. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu iddiaları daha da somutlaştırdı. Soylu’ya göre, ABD öncülüğündeki Batılı ülkeler, Türkiye’ye terörle mesaj verme çabasındalar. Amaçlarıysa, bu yıl beklenen 60 milyon turisti korkutup gelmelerine engel olmak.

Türkiye’deki Batılı misyon temsilcileri, ülkeye girdiği haber alınan IŞİD’li teröristlerin yabancı ülke temsilciliklerine yönelik muhtemel saldırı eylemleri üzerine bu önlemleri aldıklarını duyurdu. 

Nitekim, Türk makamları da bir iki gün sonra 15 IŞİD/DEAŞ’lı teröristin yakalandığını ve ardından tutuklandıklarını açıkladı. Dahası, yabancı ülke temsilciliklerinin eylem ihtimaline karşı kapatıldıkları günlerde, Eyüp ilçesinde iktidara yakınlığıyla bilinen Sur Yapı’ya ait Axis AVM, acil uyarı ve yapılan anonsla boşaltıldı.

 

KAĞITHANE DEPREMİ TUZ BİBER OLDU

Kağıthane depremi, konsolosluk kapatma tartışmaları üzerine gelince, komplo teorisyenleri, fazla mesai yapmaya başladı. Deprem, İstanbul Boğazı girişinde demir atan ABD savaş gemisi tarafından oluşturuldu. İstanbul’daki lokal deprem, HAARP ya da diğer adıyla “deprem makinasıyla” meydana getirildiği iddiaları, sosyal medyada hızla yayıldı. 

Hatırlanacağı gibi 17 Ağustos 1999 Gölcük merkezli Marmara Depremi sonrasında da bu depremin HAARP yöntemiyle meydana getirildiği iddiaları medyada geniş yer bulmuştu. 

HAARP, belirli bir alan üzerinde güneşten bin misli daha kuvvetli enerji oluşturabilme teknolojisi olarak tanımlanıyor. Komplo teorisyenleri, HAARP sayesinde istenirse deprem, istenirse iklim değişikliği oluşturulabildiği teknik bilgisini de iddialarına da eklemeyi ihmal etmediler. 

Marmara bölgesinde son günlerde yaşanan meteorolojik olayların da HAARP yöntemiyle oluşturulduğunu öne sürenlerin sayısı az değil.

Aktif fayın olmadığı bilinen Kağıthane’de depremin nasıl meydana geldiği, teknik olarak açıklanır umarım. Yoksa meydan komplo teorileri ve teorisyenlerine kalır. 

15 Temmuz 1968’de Amerikan 6. Filo’ya mensup uçak gemisi ve 5 destroyerin İstanbul’a gelişinde yaşanan protestolar, bugün yerini sosyal medya üzerinden yürütülen komplo teorilerine bıraktı.

68 Kuşağı sosyalist gençlerinin meydanlarda verdiği mücadeleyi, şimdi İslamcılar sütre gerisinden yapıyor. 

İslamcı kesimin bu kadar komplo teorilerinin üzerine bir komplo teorisi geliştirmek de bana kaldı sanıyorum:

AK Parti’ye göbeğinden bağlı bu İslamcılar, komplo teorilerini yakın gelecekte yapmak istedikleri çirkinliklerine kılıf oluşturmak için gündeme getiriyorlar.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin