Delil olmadan kanaatle insanların hayatının karartılması mahkeme tutanaklarına geçti!

TR724 HABER – 15 Temmuz’da darbeye teşebbüs etmekle suçlanan kişilerin hiçbir delil olmadan sadece mahkeme heyetinin kanaatiyle nasıl hayatlarının karartıldığı mahkeme tutanaklarına geçti.

KKTC’de darbe davasıyla ilgili Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması 29 Temmuz 2020’de yapıldı. Duruşmada sanıklar ve avukatları hazır bulundu.

Sanıkların son sözlerinin alınması ve müzakere arasının ardından Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak, mahkeme heyetinin hükmünü açıkladı. Mahkeme Başkanı Çolak, 10 sanıktan 9’una 2 yıl 2 ay ile 15 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezası verildiğini 1 sanığın ise beraat ettiğini açıkladı.

Buna göre, olay tarihindeki rütbelerine göre tutuklu sanıklardan Albay Mehmet Yılmaz ile Yarbay Ersan Yağcı, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan 15’er yıl hapisle cezalandırıldı ve tutukluluk hallerinin devamı kararlaştırıldı.

Mahkeme, aynı suçtan Yarbay Zafer Güvercin, Yüzbaşı Serkan Cesur ve astsubay Hakan Alp’i ise 12 yıl 6’şar ay hapse mahkûm etti.

Terör örgütü üyeliği suçundan Yarbay Ali Metin Özer’i 8 yıl 1 ay 15 gün hapisle cezalandıran mahkeme, astsubaylar Abdullah Sacid İnceoğlu ve Okan Bölükbaş’a 6 yıl 3’er ay, astsubay Serdal Ayhan’a ise 2 yıl 2 ay 7 gün hapis cezası verdi.

Olay tarihinde albay rütbesinde görevli olan Fahri Nazmi Genç ise üzerine atılı suçlardan beraat etti.

MAHKEME BAŞKANI DELİL OLMADIĞINI SÖYLEMESİNE RAĞMEN CEZAYI AZ BULUP ŞERH DÜŞTÜ

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen KKTC’de darbe davasının karar duruşmasında Mahkeme Başkanı’nın sanıklara verilen cezaya şu şekilde şerh düşmesi birçok kişinin boş yere hapis yatırıldığının delili olarak kayıtlara geçti.

Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak’ın düştüğü şerh şöyle:

‘‘Sanıkla ilgili dosyadaki deliller nazara alındığında F.tö terör örgütü ile ilgili herhangi bir delile rastlanmamıştır. Ancak sanık garantör olmasa bile burada sözde sıkıyönetim emrine uyulmaması gerektiğini açık ve net bir şekilde belirterek darbe karşıtı olduğunu ve merkezi otoritenin yanında bulunduğunu açıklamak zorunludur. Sanık bunu yapmayarak F.tö silahlı terör örgütü üyelerinin yaptığı gibi her ne kadar suç teşkil edecek eylemi olmasa da onlarla birlikte hareket etmiş ve darbenin başarılı olmasını beklemiştir. Bu nedenlerle sanığın TCK’nın 314/2 maddesi gereğince cezalandırılmasının gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.’’

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Açıktan deseymiş daha iyiymiş “ kardeşim ben seni verilen talimata, listeye göre tutuklamak zorundayım”. Yoksa öyle değilde nefretinden dolayı mı bunu yapıyor. Bakalım göreceğiz yarın şüpheli olarak çıktıkları mahkemelerde hangi sebepten böyle davrandıklarını anlatacaklar. Kimse o günler gelmeyecek sanmasın. Mesela bu gün cumartesi 4 gün sonra çarşamba çarşambanın geleceğine şüphesi olan var mı? Sanıyorum yok. Şüphesi olana çarşamba sabahı günaydın deriz ve gelecek olanın geldiğini pratik olarak anlamış olur. Evet mutlaka o yargılanacağınız eliniz kelepçeli adliye koridorlarında bekleyeceğiniz günler az önceki çarşambanın Geldiği gibi gelecek. Bir sabah bakmışsın kapın çalınıyor. Tabi bu iyi senaryo bu senaryoda helallik alma Allah tan af dileme tevbe etme opsiyonları var. Kötü senaryo ise bu hal üzerine bu zavallı hakimlerin ecele yakalanıp tüm hesaplarla birlikte öbür dünyaya gitmeleri. İşte vay hallerine o zaman. O halde şimdiden helallik dileyebilecekleri ilk ihtimalin onları ecel yakalamadan gelmesi için duaya davet ediyorum onları. İşte bu anlattıklarımda ben ve benim gibilerin bakış açısı. Allaha sığındık bu yüzden böyleyiz siz kime sığınıyorsunuz. Gelip geçici hasta etten kemikten bir adama mı. Siz bilirsiniz.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin