Çocuk yaşta evlilikten daha büyük facia olur mu? Olur…

YORUM | TARIK TOROS

Zayıfın güçlenene kadar “insan hakları, demokrasi” dediği…

Güçlenince diğer zayıfları ezdiği bir dünya bu. 

Öteden beri böyledir.

Ara dönemler istisnadır.

**

Belgeselci değilim.

Olsaydım:

Olayları takip eder, bilgi doküman toplar, konular olgunlaştıktan sonra “motor” derdim.

Sürecin içinden geçerken edilen lafların daha kıymetli ve muteber olduğunu düşünürüm.

Yine de… 

Tepkileri umursarım.

Umursamıyor olsam üslubuma dikkat etmezdim.

**

Bugün Türkiye’de yüksek sesle şunu diyebilir misin:

“Gözaltındaki Kürt kadın gazetecinin 45 günlük bebeğini karakolda çıplak aramaya tabi tutan sıralı tüm emniyet amirleri hakkında soruşturma açılmalıdır.”

Nitekim diyemediler.

Olay iki ay önce yaşandı.

Tepki gösteren bir avuç insan ya vardı ya da yoktu.

**

Sözcü müsveddesi, Yunan adalarına geçmeye çalışan 14 kişiyi ezbere “terörist” olarak yaftaladı, 3’ü çocuktu. 

Bu çocukların resimlerini ve kimlik bilgilerini yayımladı üstelik.

“Bu suçtur, yaşı küçük çocukların fotoğrafı basılmaz, anne babaları yüzünden suçlanamaz” diyen oldu mu?

Olay 5 Aralık’ta yaşandı. Tam da çocuk istismarının “gündemde olduğu” günler yani.

Yurt dışındaki bir avuç duyarlı isim dışında kimseden ses çıkmadı.  

**

Dönelim.

Saymakla bitmez eylemlerinden ve tehditlerinden ötürü, “Ülkü Ocakları kapatılmalıdır, mal varlığına çökülmelidir, sıralı tüm yöneticileri yargılanmalıdır” diyen, diyebilen var mı?

Ben görmedim. 

Gören varsa aşağıya yorum bıraksın lütfen.

**

Bugün Türkiye’de yaşanan en çarpıcı facia şudur esasen:

Terör kavramı sıradanlaşmıştır.

Hemen her organize veya bireysel faaliyet, mahkemeler için potansiyel birer vakıadır.

Dışarıda bunu kınayanlar da -kendi kabilesinden değilse- insanları bununla suçlamaktan çekinmez.

Dilleri, “demokrasi, insan hakları” derken amaçlarını ustaca gizlerler.

“Nihai amacımız budur” diyecek halleri de yoktur.

**

Türkiye, düşenin tekmelerle linç edildiği bir ülkedir.

Protestoların dozu bazen öyle kaçıyor ki…

Farklı örnek veremez, “önce buna itiraz et” diyen faşizan bir muamele görürsünüz.

‘Faşizm’ diyorum.

Çünkü, faşizm insanları susturmak değil zorla konuşturmaktır.

**

Sadece çocuk yaşta evlilikler meselesi değil…

Bu şablonu son haftalarda yaşanan hemen her konuya uygulayabilirsiniz.

Cemaat evinde kalan Enes Kara’nın intiharını hatırlatırken…

KHK’lı çocuğu Nahit Emre Güney’in Galata Kulesi’nden atlayarak intiharını da göreceksiniz, işinize gelmese de.

**

“Çocuğun rızası olmaz. Çocuktan gelin olmaz.”

Önermeniz bu olacak.

Bırakın eskiyi…

2021 yılında 15 yaşın altında evlendirilen kız çocuğu sayısı 117 (o da resmi rakamla.)

Konu, ileride cımbızlanacak tek örnekle geçiştirilemeyecek kadar büyük ve derin.

**

Amaç üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi?

Sorun, sorgulayın.

Bunu yadırgayanların etkisi altında kalmayın.

Ve akıldan çıkarmayın:

Despot iktidarlardan özgürlükçü değişim çıkmaz.

Yerlerine geçmeye çalışanlar daha az vahşi değiller.

Asıl kara kara düşünmemiz gereken de budur.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin