CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki (DEÜ) yabancı öğrencilerle ilgili verdiği soru önergesini haberleştiren sekiz gazetecinin savcılık tarafından ifadeye çağırıldığını açıkladı.
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, 2021 yılının Ağustos ayında “Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 2021 yılı tercih döneminde açtığı 21 bin 260 kişilik kontenjanın 10 bin 165’ini yabancı uyruklu öğrenciler için ayrıldığını söz konusu uygulamanın fırsat eşitsizliği yaratmakta olduğunu” söylemişti.
Purçu konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in cevaplaması istemiyle soru önergesi de vermişti. Purçu, söz konusu soru önergesini haber yapan gazetecilerin savcılığa ifade vermeye çağrıldığını duyurdu. Duruma tepki gösteren Purçu, “Önerge nedeniyle üniversite rektörlüğü, ben ve yol arkadaşım CHP İzmir Milletvekili Sayın Tacettin Bayır’dan şikayetçi olmuş. Üstelik, bu konuda verdiğimiz soru önergelerini haberleştiren 8 gazetecinin de ifadesi alınmıştır. Basın İlan Kurumu da geride kalmayarak, bu 8 gazetenin temsilcisinden savunma yapmalarını talep etmiştir” dedi.
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DENEN BİR ŞEY KALMADI’
Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün kalmadığına söyleyen Purçu şunları söyledi:
“Yasama organı üyesi olarak soru önergesi yoluyla denetim yapmak, milletvekili olarak bizim en temel hak ve ödevlerimizdendir. Aynı şekilde bunu haberleştirmek, her şeyi kamuoyunun bilgisine sunabilmek de değerli gazetecilerin hak ve ödevleri arasındadır. Bu hakkımızı elimizden alamazsınız! Bu durum, Türkiye’de ne ifade ne de basın özgürlüğünün kalmadığını alenen gözler önüne sermektedir. Bu ülkede gazetecilik nitelikli bir suç olarak görülmekte, bağımsız haber yapan, haksızlığa uğrayanların sesi olan, hukuksuzlukları duyuran herkes susturulmaya çalışılmaktadır. 8 gazeteciye tebligat yollayarak savunma isteyen Basın İlan Kurumu’nu kınıyorum!”
Gidip bakmak hatta kontrol etmek lazım. Acaba ifade alanlar görevlerini hakkıyla yerine getiriyorlar mı? diye. Hani bir CHP’li demişti yaa “biz oraya gittik ki acaba kayyumlar görevlerini yerine getiriyorlar mı? diye”