Araştırma kuruluşu Capital Economics, Türkiye’nin bütçe açığının mevcut hızda büyürse kamu borcu/GSYH oranının yüzde 50-60’a yükseleceğini öngörüyor. Şu anda kamu borcunun milli gelire oranı şu anda yüzde 30’lar civarında.
Dün açıklanan verilere göre, Mayıs ayında merkezi yönetim bütçe açığı 17,3 milyar TL oldu. Ocak-Mayıs dönemindeki toplam açık ise 90 milyar TL’yi aştı. Yani 2020 geneli için konulan 139 milyar liralık açığın yüzde 65’ine ilk 5 ayda ulaşıldı.
Sonuçları değerlendiren T24 Ekonomi yazarı Barış Soydan köşesinde şunları yazdı:
“Bütçe dikiş tutmayınca Hazine’nin borçlanması da patladı. Hazine, Nisan ayında 20,6 milyar TL’lik borç servisine karşın 60,9 milyar TL’lik borçlanma gerçekleştirmiş, iç borç çevirme oranı yüzde 295 olmuştu. Yani eskinin üç katı borçlanmıştı. Mayıs’ta 75.6 milyar TL iç borçlanma gerçekleştirildi ve iç borç çevirme oranı daha da yükselerek yüzde 380’e çıktı. İç borç çevirme oranı geçtiğimiz yıl ne kadardı? Yüzde 132…
Özet: Bütçe açığı ve ona bağlı olarak iç borç hızla artıyor. Bunu bir yerlerden hatırlıyoruz… Nereden… nereden…. Evet ya, 2001 Krizine neden olan 1990’lardan! Araştırma kuruluşu Capital Economics’in grafikleriyle kamu maliyesindeki bozulmayı ve bunun kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranını nasıl etkileyeceğine bakalım…
1)Devletin gelirleri azalırken giderleri hızla artıyor
2)Nisan ayında bütçe açığı GSYH’nın yüzde 10’unu da geçti
3)Nisan ayında bütçe açığı GSYH’nın yüzde 10’unu da geçti
4)Üstelik bir de bütçede görünmeyen köprü-otoyol-şehir hastanesi yükümlülükleri var!
5)Böyle giderse kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 60’a çıkacak
İyi de kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 60’a çıkması ne demek? Ha yüzde 30 olmuş ha yüzde 60, Ayşe Teyze için ne fark eder?
Cevap: Kamu borcundaki artış, kriz habercisi. Örneğin iflas durumundaki Lübnan’da bu oran yüzde 150’nin üzerinde. Türkiye’yi derinden sarsan 2001 Krizinde ise yüzde 100’e dayanmıştı. 90’larda bu oran adım adım bozulmuş ve 2001 Krizi patlamıştı…