‘Cahit, ümmeti kandırmak için söylenenlere sen de mi inandın?’

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın, görevden ayrılmasına neden olan süreçte yaşananlar, sanılandan daha derin tartışmaları barındırıyor. Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cahit Özkan’a, “Cahit, ümmeti kandırmak için söylenenlere sen de mi inandın?” diye çıkıştı.

Cahit Özkan’ın, AK Parti kulislerinde Grup Başkanvekilliği görevinden istifasına yol açan gelişmelerle ilgili yaşananları paylaşacağım sizlerle. Sosyal medyada yaptığı günlük değerlendirmelerle yakından tanıdığımız Memduh Bayraktaroğlu, Korkusuz Gazetesinde konunun farklı bir boyutunu ortaya koydu.

Armağan Çağlayan, kendi sosyal medya kanalı olan 196Sekiz’de AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ı geçen hafta konuk etti. “Grup Başkanvekili”, Meclis’te parti adına konuşma yetkisine sahip kişi demektir. Bir diğer ifadeyle, partinin Meclis’teki sesi anlamına geliyor.

Cahit Özkan, Çağlayan’ın 52 dakikalık programında çok şey söyledi. Ancak iki konu öne çıktı. Biri AK Parti’nin yapılacak seçimde yüzde 75 oy alacağına ilişkin sözleri, diğeriyse Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgili anlattıkları.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’ni 15 Temmuz’un arkasındaki ülke olarak ilan etti. Yakın zamana kadar da bu iktidar tarafından dillendirilmeye devam etti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 26 Kasım 2021’de katıldığı bir programda isim vererek BAE’yi ABD ile birlikte suçladı.

Geçtiğimiz yıldan bu yana BAE ile bir de mafya lideri Sedat Peker’i barındırdığı gerekçesiyle gerginlik yaşanır oldu. Bir diğer ifadeyle bu ülke, hem 15 Temmuz’u finanse etti, hem de iktidarın en tehlikeli muhalifi haline gelen Sedat Peker’e ev sahipliği yaptı.

İşte Armağan Çağlayan, karşısında oturan Cahit Özkan’a bunu sordu. Çağlayan’ın, “BAE ile Sedat Peker’i susturmak için mi yakınlaştınız?” sorusuna Özkan, cengaverce cevap verdi:

“Birleşik Arap Emirlikleri baktı ki Türkiye’ye diz çöktüremiyor, baktı ki Türkiye’nin istiklalini engelleyemiyor, baktı ki Türkiye’ye dayanmadan, Türkiye ile birlikte yürümeden bölgesel ve küresel anlamda kendi menfaatlerinin aleyhine bazı şeyler ortaya çıkıyor, o zaman Birleşik Arap Emirlikleri teslim oldu.”

Cahit Özkan’ın açıklamaları, Beştepe Sarayı açısından tam anlamıyla talihsiz bir zamanda oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan için o söylemler bir dönem kullanılmış ve artık çoktan geride kalmıştı.

24 Kasım 2021’de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed al Nahyan’ın Türkiye’ye yaptığı ziyaret ve varılan ekonomik anlaşmalarla yeni bir dönem başladı. Erdoğan, bu ziyaretten iki buçuk ay sonra iade-i ziyarette bulunarak Abu Dabi’ye gitti.

Cahit Özkan’ın tartışılan açıklamaları, BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayed al Nahyan’ın ölümüne denk geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde yeniden para istemek için bir fırsat doğdu. Taziye için BAE’ye üç günlük ziyaret planlandığı sırada yapılan bu açıklama çok talihsizlikti.

ERDOĞAN: CAHİT’İ FETÖ’DEN HAPSE GÖNDERİN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özkan’ın sözlerini duyar duymaz, o kadar öfkelendi ki geçmişini iyi bildiği Cahit Özkan’ın zamanı geldiğinde “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla hapse girmesinin yolunun açılacağı mesajını verdi.

Pek çok AK Partili’nin olduğu gibi Cahit Özkan da geçmişte Gülen Cemaati ile yolu kesişenlerdendi. Aslında Özkan için, “yolu kesişmek” tabiri hayli zayıf kalırdı.

Erdoğan, Özkan’ın söylediklerinin duyulmasından hemen sonra Parti Sözcüsü Ömer Çelik’i arayıp vaziyeti toparlamasını istedi. Çelik, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

“Grup Başkanvekilimiz Sn Cahit Özkan’ın Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerine dair beyanları partimizin görüşlerini yansıtmamaktadır.”

Bu açıklama üzerine Cahit Özkan, neler olup bittiğini anlamak için hemen Ömer Çelik’in yanına gitti. Partinin iki sözcüsü, epey zamandır birbiriyle resmi ifade tarzından uzak konuşuyorlardı.

Özkan, Ömer Çelik’in bu açıklamayı kendiliğinden yapmış olmayacağını bilecek kadar tecrübeliydi. “Bu sözler ne iştir?” demeye kalmadı, muhatabı cümleleri peş peşe sıraladı:

“Cahit sen avukat adamsın. Bu Birleşik Arap Emirlikleri lafının geçmişte niye söylendiğini bilirsin. Ümmeti kandırmak için söylenen sözlere sen de mi inandın yoksa? Reis taziye için Emirliği ziyaret edecek. Sen Arapları iyi tanırsın. Orada senin bu sözlerini önüne koyarlarsa bu skandala dönüşür.”

Cahit Özkan, özel hayat bakımından “ümmetin inanan” kesiminden. Ömer Çelik ise parti içinde seküler yaşam tarzıyla tanınan birisi. Kültür Bakanı olduğunda Hürriyet Gazetesinden Ayşe Arman’a 17 Nisan 2005’te verdiği röportajda bekar olduğu vurgusunu yaptıktan sonra üç tutkusunu “puro, aşk ve motosiklet” olarak açıklamıştı.

Adı “motosiklet, puro ve aşk” ile özdeşleşen Çelik, kadınlara olan saygısı (özellikle de Rus kadınlarına) bazı büyükelçiliklerin hükümetlerine gönderdikleri raporlarla tescilli biriydi.

Cahit Özkan, görevinden istifa etmemekte bir süre direndi. “Sıkı dostların arasına kimse giremez” paylaşımı da, Abdurrahim Karakoçlu twiti de makamına tutunmasını sağlayamadı. Sonunda aldığı talimatla Özkan’a hönküren Çelik’in dediği oldu.

Erdoğan’ın AK Parti Grup konuşmasında adını vermeden söylediği sözlerden sonra Özkan’a yol göründü.

Erdoğan, Abu Dabi yolculuğuna bu temizliği yaptıktan sonra çıktı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin