YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Recep T. Erdoğan, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığına Mehmet Büyükekşi’yi atadı; göstermelik seçim de bu işi resmileştirdi. Önceki başkan Nihat Özdemir’den beklediği performansı görememiş olacak ki görevi bırakmasını sağladı ve Gaziantep FK eski başkanını bu göreve getirdi.
Büyükekşi’nin başkan olmasına karşı çıkan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un, “Bu adamın büyük halasının damadının bir yakını ‘fütücü’, bu yüzden buna başkan olarak güvenemeyiz” tarzı çıkışı ise boşa gidip, çöp oldu.
Ülkedeki muhalefet gibi bir şeyi ‘fütüye’ bulaştırmayı başardığında amacına ulaşacağını zanneden Ali Koç bu dahiyane fikir ile bir kere daha bozguna uğradı.
Hukukun ciddiye alacağı hiçbir suçu yokken esir tutulan Samanyolu TV Grup Başkanı Hidayet Karaca’nın, yargılandığı mahkemeye gidip ona bir sürü iftira atan ve bu şekilde iktidara yalakalık yaptığını zanneden Ali Koç, bunun, Saray ve avanesinin gözünde ne kadar boş bir davranış olduğunu idrak edebilecek bir kurmay akla sahip değil maalesef.
‘Fütünün’ mucidini ‘fütü’ söylemi ile köşeye sıkıştıracağını zanneden muhalefet gibi Ali Koç da düşmüş insanlara ne kadar tekme atarsam, ne kadar iftiraya boğarsam o kadar işim yolunda gider zannediyor. Güçlünün yanında kuyruğunu kıstırıp bütün gazabını mazluma boşaltan bir yurdum insanı.
Ali Koç daha yüksek volümle ‘fütü fütü’ deyince aileye kabul edileceğini her işini halledebileceğini zannetmeye devam etsin. O muktedire yaranmak için mazlumlara iftira atmakla uğraşırken, futboldaki en güçlü lobi artık Fenerbahçe Cumhuriyeti değil Trabzon Cumhuriyeti.
Zannediyor musun Hidayet Karaca’ya bu kadar iftira atınca, bulduğun her mikrofona ‘fütü fütü’ diye konuşunca konsey Trabzon’u değil de Fenerbahçe’yi şampiyon yapacak?
Son yıllarda hemen her şey gibi Türkiye Futbol Ligleri de tam bir çadır tiyatrosuna dönmüştü. Kimin şampiyon olacağı, kimlerin Avrupa’ya gideceği ve kimlerin küme düşeceği önceden belli olan ve bunun değişmesinin de mümkün olmadığı bir çadır tiyatrosuydu.
Ama bu da artık yetmiyor Recep T. Erdoğan’a…
Elinin uzanabildiği her yerde, sineğin kanadındaki yağı bile es geçmeden çalacağı parayı hesap eden bir adamın, bahiste dönen milyarlarca dolara bigane kalacağı düşünülemezdi zaten. Maç yayınlarından, şehirlere yapılan futbol stadyumu ihalelerine kadar futbolun ekonomisinden bir hayli nasiplenen bu hırsızlık çetesi, anlaşılan yeni başkan ile bahis dünyasına da hızlı bir giriş yapacak ya da bahis dünyasında vites arttıracaklar.
Bundan sonra futbolda kimsenin önceden tahmin edemeyeceği şok sonuçlara, çılgın durumlara çok daha fazla tanık olacağız desek müneccimlik yapmış olmayız.
Şike yapanları suçüstü yakalayanları meslekten ihraç ettikleri, tutuklayıp hapse attıkları bir ülkede bahis vurguncularına bir şey yapmaları mümkün müdür?
Hiçbir ilkeyi savunmadan, hiçbir doğrunun arkasında durmadan, adil olanı istemeden, ülkenin düzelmesini bekleyen garip bir ülke burası…
