YORUM | TARIK TOROS
“Havadan nem kapmak” diye bir deyim var.
Son aylarda Ankara rejiminin yaptığı bu.
-Yapacaklarına zemin hazırlamak,
-Toplumu biraz daha baskılamak,
-Göz açtırmamak için…
Bir ekip, özellikle tüm “kendilerine muhalif” mecraları tarayıp…
Kimi laflardan “darbe iması” çıkarmaya çalışıyor.
Olan bu.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Ortada bir darbe varsa…
O da Erdoğan darbesidir!
“Menderes seçime gitse 27 Mayıs darbesi olmazdı” gibi tarihi bir tespit yapsanız dahi…
Buna maruz kalır, 81 ilde suç duyurusuna muhatap olursunuz.
***
Bir Romanya seyahatinde Çavuşesku’nun sarayı önünde poz verip bunu Instagram’a koymuş, altına düştüğüm notta diktatörün yaptırıp oturamadığı saraya ilişkin rehberden işittiğim notları paylaşmıştım.
Ertesi gün gazeteler, Erdoğan’ı ölümle tehdit ettiğim başlıklarıyla çıktı.
Demem o ki, bu hep vardı.
Kendine uğramadıkça kimse görmüyor, damdan düşmedikçe de feryat etmiyordu.
Bugünkü gibi.
***
Ülkede uygulanmadığı için yasa yok.
İşin kötüsü:
Toplum, siyasiler ve gazeteciler hukuksuzluğa alıştı.
İktidar, kanunları umursamıyor.
Mahkemeler, yasaları uygulamıyor.
Anayasa Mahkemesi kararlarını takan yok.
AİHM’e gidiyorsunuz, orası da “iç hukuk yollarını tüket öyle gel” diyor.
Arada sırada mağdurun yanında bir karar alsa bile arkasını takip etmiyor.
Hükümetler, tehditle kendi vatandaşını Türkiye zindanlarından kurtarıyor.
Yerli yabancı basın, yakın zamana kadar tüm bu yaşananları hayret ve şaşkınlıkla haber yapardı, onlar da bıraktı artık ipin ucunu.
Kesintisiz ve gittikçe ağırlaşan bir despotluk yaşanıyor.
***
Faşizm insanları susturmak değil, konuşturmaktır.
Yeni değil, Türkiye’de dönem dönem yaşanmış bu:
-Terör diyeceksin.
-Soykırım yok, diyeceksin.
-Devletten özür dileyeceksin.
-Reisicumhurumuza teşekkür edeceksin.
-Ben ettim siz etmeyin, diyeceksin.
-Nedamet getireceksin.
***
Onun için,
Okyanus ötesinde Kongre’yi basan protestocular TV’lerde canlı verilirken…
Burnunun dibinde ülkenin en gözde üniversitesindeki protestolar görülmez!
***
Yeni medyaya düştü:
-Toplumsal olaylarda Silahlı Kuvvetler’e ait silah ve taşıtlar, bakan onayıyla Emniyet ve MİT’e devredilebilecek.
Son iki ayda, burada sıralayamayacağım kadar gelişme, yeni bir ürkütmenin yola çıktığını hatta kapıları çalmaya başladığını haber veriyor.
Sonuncusu buydu.
***
Başlıktaki söz benim değil.
Ahmet Altan, 15 Temmuz 2016’dan 10 ay önce Kanaltürk’te böyle söylemişti:
-Büyük bir şiddetle vurup susturacaklar.
Dediği çıktı sonra.
Görelim Mevlam neyler, neylerse mazlumlar için güzel eyler. Zalimler ibretli akıbetlerini seyreyler. Bütün gelişmeleri devletimiz ve milletimizin rızası istikametinde yapacağı hizmetler için hayr eyler. İnşaallah