“Burunlarından fitil fitil getireceğim”

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Türkiye’nin ilham kaynağı artık Vladimir Putin Rusyası. Hürses Gazetesi’nde 11 Eylül’de Fehmi Çalmuk imzası ile yayımlanan makalede sanki hüsn-ü misâlmiş gibi Putin’in işadamlarını çağırıp imzalattığı beyannamelerden bahsedildi.

Türkiye’de yakında Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın da Putinvari bir adım atacağına dair kuvvetli emareler olduğundan bahseden Çalmuk 10 Ağustos’un milat olarak kabul edileceğini aktardı.

Malum 10 Ağustos’ta dolar ve euro zıpladı. Zam sağanağı da aynı tarihlerde başladı. O günden sonra dolar için 6,45 TL’nin altı hayal oldu.

“DOLARI BANKALAR YÜKSELTTİ” İDDİASI

Güya 10 Ağustos’tan 13 Ağustos’a kadar bankalarası piyasada dolar manipülasyonu yapılmış ve bu yüzden dolar 6,88 TL’ye kadar yükselmiş.

Anlaşıldığı kadarıyla Merkez Bankası’nın Ağustos ayına dair hazırladığı para hareketleri listesi muhtemelen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Emniyet’in çalışmasında belirleyici olacak.

Operasyon listesinin başında hâlâ Hizmet Hareketi’ni destekleyen büyük işadamları varmış. Maksat da Türkiye’den çıkan paraları geri getirmekmiş. Yurtdışına para çıktıysa nasıl gelecek?

Türkiye kambiyo kontrol rejimine ve sermaye kontrollerine geçti de bir bizim mi haberimiz yok?

ABRA-KADABRA İNCELEME ALTINDA!

Son derece sakıncalı suâllere cevap verilmiyor. 10 Ağustos mercek altına alınmış.

Çalmuk, devamında şunları yazmış: “Kimin elinin kimin cebinde olduğu hangi yurtiçi bankaların, yurtiçinde yerleşik yetkili müesseselerin, kurumsal ve bireysel müşterilerin döviz abra-kadabrası inceleme altında.”

“Türkiye’de de böyle bir operasyonun an be an yapılacağına ilişkin umudum halen diriliğini koruyor. Bunun emareleri de var.” diyen Çalmuk’un bir cümlesi var ki o sözler adeta hukuk devletinden eser kalmadığının itirafı.

Çalmuk aynen şöyle yazdı: “10 Ağustos olayını kendisine yönelik ‘ekonomik darbe girişimi’ diye kabullenen Erdoğan’ın ‘Burunlarından fitil fitil getireceğim’ cümlesini de ekleyelim.”

“BURUNLARINDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM”

Bir memleket düşünün en tepedeki kişi döviz kurları yükseldiğinde bunu “kendisine darbe yapmak” şeklinde kabul ediyor.

Darbeye destek verdiğini iddia ettiği bankalar, şirketler, holdingler ya da şahıslardan bizzat hesap soracağını yakın çevresi ile paylaşıyor.

Ortada iddia olunduğu gibi bir suç varsa bile fâillerine hukuk zemininde değil Erdoğan’ın hissiyatına göre hesap sorulacak.

O kimi ya da kimleri işaret ederse her biri devletin en acımasız çehresi ile yüzleşecek. Dikkat edin! Kimin suçlu olup olmadığını mahkeme, iddianame, savunma hakkı vb. tayin etmeyecek.

DOLAR ALANLAR ŞÜPHELİ

Türkiye’yi aile şirketi gibi idare eden Erdoğan’ın hükmü kâfi. Madem onlar dolar aldı hepsi bedelini ödemeli!

Artık Saray’ın talimatlarına göre karar veren mahkemelerin vereceği kararı bile beklemeye tahammül yok. Bankalardan döviz işlemi yapanları tespit etmek çok kolay.

Dolayısıyla malum muhaberat zihniyeti evvela onların üzerine gidecek. Rutin bir işlem bile artık kriminal bir mahiyete büründürülüyor.

8 Eylül’de yayımlanan “MASAK’tan esnafa: Niçin 1.750 dolar yolladın” (http://www.tr724.com/masaktan-esnafa-niye-1-750-dolar-yolladin/) başlıklı makalede anlattığım vaka zaten böyle bir cinnet halinin en müşahhas misaliydi.

Bundan böyle daha büyük grupların üzerine gidilecek.

PATRONLARIN UYKULARI KAÇIYOR      

Türkiye’nin içine düştüğü malî krizin müsebbibi olan Erdoğan hükûmeti hâlâ komplo teorilerine sarılarak çaresizliğini de ele veriyor.

İşadamı dolar alır-satar. Vadesi gelen döviz ödemesi için alır, TL ihtiyacı varsa döviz bozdurur.

Serbest piyasa şartlarında bahse konu işlemlere suç, hatta darbe suçu demek için insanın aklını peynir ekmekle yemesi lazım.

Maksat üzüm yemek değil ki! Krizden çıkış için bir reçete hazırlamak yerine esnafın, tüccarın, sanayicinin ümüğünü sıkmak tercih ediliyor.

Patronlar her gün birilerinin kendisini alıp götürüceği endişesiyle yaşıyor.

HİZMET HAREKETİ İLE BAŞLADILAR, DEVAM EDECEKLER

Yine tipik fişleme listeleri elden ele dolaşacak. Kırmızı, turuncu ve yeşil renklerle tasnif edilen listelerde kırmızı listedekiler “kayyım”, “müsadere” ve “afakî vergi cezaları” ile tehdit edilecek.

Ölümü görüp sıtmaya razı olanlar belayı savuşturucak. Hak, hukuk diyenler perişan edilecek.

Ne de olsa son üç senede Hizmet Hareketi’ne mensup işadamları üzerinde “mal gaspı”, “mülkiyet hakkının ihlali” gibi ağır suçları işlemede hayli tecrübe kazandılar.

Kullanılan üslup bile ne kadar değişti. “Teessüf ederim. Yaptıklarımız gözünüze dizinize dursun.” siteminden “Burunlarından fitil fitil getireceğim.” tehdidine geçildi.

İktisadî krizin içinden çıkılmaz bir hal aldığı ortada. Para muslukları kapalı, havuz kurudu. Parasızlıktan trollerin maaşları bile verilemiyor. Bu sayede sosyal medya da biraz arındı, kendine geldi.

Erdoğan’a bir düşman lazım. Yeni düşman da bankacılar, işadamları ve yabancı yatırımcılar.

DOLAR TURŞULARI DA TEHDİT SAYILABİLİR

Bursa Orhangazi’de dolar turşusu kuran turşucu, o turşularla poz veren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bile kırmızı listeye girmiş olabilir.

Neticede onlar da dolar turşusu kurarak şüphe uyandırdı. Erdoğan’ın nazarında bazen bir 5 Kg dolar turşusu, 5 Kg. C4 patlayıcıdan daha tehlikeli olabilir.

Hem yarın o turşuların açılıp Erdoğan’a karşı yeni bir darbede mühimmat olarak kullanılmayacağı ne malum!

Saray’a yakın gazetelerden birinde köşe tutmuş Fehmi Çalmuk “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” demek istemiş.

Mesaj gayet sarih: O turşular işadamlarının burunlarından fitil fitil gelecek.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin