YORUM | TARIK TOROS
Geriye doğru “atam/atalarım” yok.
O toprakları bir süre idare etmiş kişiler topluluğu.
Zaferler kazanan var, reformlar yapan var, ihanet eden var, yiyen var, -af buyurun- içine eden var.
Hepsi var.
Hiçbirine kutsiyet atfetmeden kritik ediyor, anlamaya çalışıyorum.
Ve bu çizgiye gelmem hayli zaman aldı.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Kahramanlık destanlarıyla büyüdük.
Bizde yenilgi yoktur, yağma/talan asla!
Kölelik, zulüm, işkence, katliam… Ne münasebet?
***
Oysa hepsi vardır.
Osmanlı’nın son asrı hüsrandır.
93 harbini (1877-78) kaybedince Ruslar, İstanbul’a dayanmış, İngilizler sayesinde kotarılan Ayastefanos anlaşmasıyla devlet yok olmanın eşiğinden dönmüştür.
Yine Balkan savaşlarında ordunun durumu berbattır, birkaç ayda kaybedilmiştir.
O dönem anlatılan kahramanlık edebiyatı, bugünden geri değildir yani.
Kaybeden idareciler, her netameli işe bir öykü bulmakta hayli mahirdir.
Gerçi hep öyle olmamış mıdır?
***
Türklerin tarihi masallarla doludur.
Bunda sol-sağ fark etmez; ideolog, tarihçi, yazar/şair/gazeteci güruhunun katkısı muazzamdır.
Üzerine inşa edilen yapı çürüktür.
Mirasçıları bunu çok iyi bildikleri için telaştalar.
Amaç ortak olunca Ankara’da dümende kimin olduğu ikinci plana atılıyor.
Şu son “Ermeni soykırımı” gündemi, turnusol oldu.
Bir avuç insan, kirli ve karanlık geçmişle hesaplaşma kavgası verirken…
Yığınlar Ankara’nın resmî tezlerinin yanında hizalandı.
***
Dersimiz tarih değil.
Okur, araştırırsınız.
Öteden beri yakın tarihe merakım var.
Her geçen yıl deştikçe bambaşka hakikatlerle yüzleşiyorum.
Son yıllarda okuduğum hatıratın, gördüğüm evrakın dönüp dolaşıp göze soktuğu önerme şu:
-1908’de ikinci meşrutiyetle gücünü gösteren İttihatçılar, o gün bugün egemendir.
***
Yüzde yüz bir kat’iyetle diyebilirim ki:
Ermeni tehciri — Ankara’nın ve resmi tarihçilerin anlattığının aksine — 1915 yıllarında ortaya çıkan güvenlik riskleri dolayısıyla — savaş koşullarında hızla karar verilip — uygulanmış bir tedbir değildir!
İttihatçıların egemen olmasıyla uygulamaya koydukları “etnik temizliğin” ana halkasıdır.
Rumlar, Yahudiler buna dahildir.
Aleviler, sonrasında Kürtler nasibini almıştır.
Anadolu gayrimüslimlerden arındırılmış, Türk-Sünni İslam sentezine itaat edene hayat hakkı tanınmış, biat etmeyen ağır bedel ödemiştir.
***
Yağma ve talan ise, öteden beri temel devlet esaslarından biridir yani…
“Ganimet” kültürüyle çok da güzel izah edilir.
***
Murat Bardakçı, 2008’de Ermeni tehcirinin mimarı Talat Paşa’nın evrak-ı metrukesini yayımladı. Kitabın 108. sayfasındaki belgeye göre, 8-9 aya yayılan tehcirin sonunda kayıp Ermeni nüfusu 972 bin 246’dır .
Bir asır sonra bugün Anadolu’da Ermeni nüfusu on binlerle ifade ediliyor.
Resmi tarihçiler çok sıkıştığında, “Merkezin imha veya katliam talimatı yoktu” diyor.
Oysa, talimat olsun olmasın…
Ermeni tehciri, sonuçları itibariyle soykırımdır.
***
Bu devlet, şu yıllarda yaşananları da yarın inkâr eder, “Merkezin böyle bir talimatı yoktu” der.
Bugüne kadar katlettiği canların hesabını vermediği gibi mallarını da iade etmedi.
Bu devran böyle gitmez yalnız.
Ankara’nın ve asrı aşan nobranlığın telaşı bundan.
“Merkezdeki bir derecelik sapma, muhitte büyük sahalara tekabül eder”.
“Kitabın 108. sayfasındaki belgeye göre, 8-9 aya yayılan tehcirin sonunda kayıp Ermeni nüfusu 972 bin 246’dır” diyorsunuz. Bir daha bakın bakalım, o sayı tehcirin sonundaki kayıp Ermeni nüfusu mu yoksa 1915 itibariyle tehcir öncesi nüfus verilerini mi gösteriyor? İsterseniz, 109 sayfayla ve 445’teki cetvellerle de karşılaştırın.
Yine 109. sayfadaki, Ermenilerin hepsinin tehcir edilmediği muaf ermeni sayısının 284.157 olduğunu okumadınız mı?
“Günümüzde bu kadar olduklarına göre diğerleri katledildi” şeklindeki değerlendirmenin bizzat Murat Bardakçı tarafından nasıl değerlendirildiğini de mi duymadınız?
Peki ya yazınızı okuyup yorumları okumayanların aklında kalanların vebali kime ait?
Bir gemide 9 cani, 1 masum varken o gemi batırılmaz diyen bir vicdanın bakış açısıyla meseleyi yeniden değerlendirelim.
“Tehcir edilen kişi sayısı 1 milyon değil de 700 bin, geride 200 bin küsur muaf edilmiş….”
Rakamlar gerçek verilere ulaşmak için elbette önemli ancak hangi sayı olayı suç veya insanlık dışı olmaktan çıkarıyor ? Bu sayılar elma armut sayısı degil, can sayısı.
Ahmet Altan’ın da ifade ettiği gibi geçmişte bu soykırımı yapanları ne savunurum ne de bugün onun hesabını bana sorabilirsiniz.
Metin beyin anlatmak istediği farklı ama…kimse 1 masum olan gemi batırılsın demiyor ama fikrini savunurken , bir şeyi düzelteyim derken daha başka yalan-yanlış bilgiye baş vurarak insanları yanıltmayalım , hakka girmeyelim diyor.
Biri, kaynak belirterek “şu kitabın filanca sayfasında var; şu kadar insan öldürülmüş” derse, biri de “doğru oku, yazanı doğru ilet” diye yine kaynak belirterek tekzip ederse, ikisinden biri “sehvediyor” demektir.
Sizin yoruma getirdiğiniz yorumun konteksle bağlantısı yok.
Metin Şen bey yapılanları savunmamış ki…
Türk Tarih Kurumu Ermeni Masasından Prof. Dr. Kemal Çiçek’in Radikal Gazetesi arşivindeki 13.03.2009 tarihli aynı konudaki “Talat Paşa’nın evrak-ı metrûkesi…” başlıklı makalesini okuyabilirsiniz. Yani ya “Metin Şen ve Kemal Çiçek sehvediyor, ya da değerli yazar…
Bu yaziyi okurken aklima geldi.
Büyügümüz demisti, Cumhuriyet Osmanlinin mirasini yedi . Mirasin üzerine birseylek katmadi ilave etmedi.
Evet Cumhuriyet Osmanli mirasini yedi bitirdi.
Hey yavrum hey.
Sen kalkıp binlerce masum çoluğu çocuğu öldüreceksin. Kadının kızın ırzına geçeceksin. “Yüzyıllardır beraber yaşamış halklarız”, “komşuyuz” demeyecek, zor zamanında Ruslarla birlik olup insanlarını camilere doldurup yakacak, seri katliamlara kalkışacaksın. Sonra devlet tehcir etmeye kalkacak, halk ayaklanıp suçlu-suçsuz, haklı-haksız demeden öç alma duygusuyla hareket edecek, sen de ona “bir gemide dokuz cani bir masum bile olsa o gemi batırılmaz” diye “adaleti mahzayı” tavsiye edeceksin…
Allah biliyor ki, Ermeni kardeşlerimin çektikleri için de gözyaşı döken biriyim. Oradaki ölen her masumun yerine can vermeyi tercih edebilirdim. Mesele, yapılan zulmü doğuran şartları tamamen gözardı etmekten kaynaklanıyor…
Gelecekten yazılan bir yorum:
“Sen kalkıp 250 masumu öldüreceksin, onun bunun hakkını yiyeceksin, kumpas kuracaksın, CIA’in taşeronu olacaksın. Sonra devlet hapse tıkacak, halk suçlu-suçsuz, haklı-haksız demeden öç alma duygusuyla hareket edecek, sen de ona “bir gemide dokuz cani bir masum bile olsa o gemi batırılmaz” diye “adaleti mahzayı” tavsiye edeceksin… O zulmü doğuran şartları gözardı etmemek lazım’
Harun kardeşim,
Ya dedikleriniz doğru olsaydı…
Ermenilerin yaptıklarına ait anlatılan doğru değil mi? Kumpas sonucu varsayılan ilüzyonlar mı? Müslümanlara mı zulmetmediler yoksa camilere doldurulup yakılan halk, ırzı payümal edilen kadınlar, beşikte katledilen çocuklar birer uydurma hikaye mi?
Bediüzzaman da mı Ermeni çeteleriyle mücadele etmedi? Çetecilerden geride kalan Ermeni kadın ve çocukların ailelerine iade edilmelerini söylediğinde: “Ama Üstadım, nasıl olur?” Onlar bizim çoluk çocuğumuzu kestiler, bizi yerimizden yurdumuzdan ettiler, neyimiz varsa yıkıp yıktılar” sözü Üstad’a söylenmedi mi?
Buyrun bir de buradan okuyun: https://sorularlarisale.com/makale/bediuzzamanin-ermeni-ceteleri-ile-mucadelesi
Kimse bosa ugrasmasin, bugun bir yalan is yuzunden Velev Turk ve sunni olsun komsusu yada akrabasina dunyayi dar eden guruh Ermeniye Ruma acimamistir ve acimaz. Soykirimin babasini yapmislardir artik emin oldum.!
Büyüğümüze katilmiyorum, Osmanli kardesini dahi sarayin sefasi icin öldürtecek, bebekleri bile ikeride suç işleyebilme ihtimali nedeniyle öldurdebikecek bir devletti. Çok günahlar dini fetvalarla işlendi, ayni mantik ve düzende osmanlicilar islemeye devam ediyor.
Asıl problem Türk Devlet Geleneğinde..Asıl problem İslam da yeri olmayan bazı ÖRF-i Hukuk uygulamaları..Problemi büyüten ise Türk toplumunun bu yanlış uygulamaları normal karşılaması..
Din kardeşi Kürtlere bunca zulmü yapan, başkasına neler yapmaz..
Aynı milletten, dinden olan Hizmet Hareketi mensuplarına ki bu insanların çoğu devletçi ve milliyetçi olmasına rağmen, bu insanlara bunca zulmü yapan başkasına neler yapmaz..
Hatta kendi Öz kardeşlerini, evlatlarını
bile öldürenler başkalarına neler yapmaz..
Bunca ortak noktası olanlara bu derece zulüm yapan bi devlet anlayışı, dini farklı, dili farklı, kültürü farklı olan Ermenilere , Rumlar’a acaba neler yapar varın siz düşünün..
“Din kardeşi Kürtlere bunca zulmü yapan, başkasına neler yapmaz” diyorsunuz ama Ermenilerin bulunduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde en büyük nüfus kimlere aitti? 1915de Türkler oradaydılar ve Batı’ya göç ettiler de, Kürt nüfus olrada kaldıysa o başka ama tarih de öyle demiyor.
Ermenilere saykırım yapan, sistemli, planlı, kitlesel olarak imha eden, kadınlarına kızlarına tecavüz edenler Kurtler miydi?
Sayin Toros, “Bu katiller benim atam değil” derken kasettğiniz, tehcir kararını alanlar mı? Yolda Ermenileri öldürenler mi? Yoksa bütün bunlarla birlikte bugün zalimi ve zulmü destekleyenler mi?
Yukarıda bir yorumcu yazmış; daha önceden de duymuş ve okumuştum. Bediüzzaman, askerlerine, çetecilerden geride kalan Ermeni kadın ve çocukların ailelerine iade edilmelerini söylediğinde: “Ama Üstadım, nasıl olur?” Onlar bizim çoluk çocuğumuzu kestiler, bizi yerimizden yurdumuzdan ettiler, neyimiz varsa yıkıp yıktılar” dediklerini siz de biliyor olmalısınız. Şu soru aklınıza gelmedi mi? Ya böyle bir emri duymasalardı? Yani Bediüzzaman’ın askerleri de mi bizim atamız değil? Ya duymadan önce neler yapmışlardı? Ya da duymayan diğer bölüklerdekiler neler yaptılar?
Ermenilerden 900.000 binden fazlası kesiliyor ama Bediüzzaman gibi biri 1915’den sonraki gazete makalelerinde de, 5000 sayfalık Külliyatında da bir cümleyle olsun bahsetmiyor. Hocaefendi de bahsetmiyor. Ya Bölgede onca İslam alimi var. Hadi bu melanet işlenirken önlemeye güçleri yetmiyor ama hiç olmazsa “TC hükümeti arşivleri temizlese bile bu milletin hafızasını temizleyemez; bir daha böyle bir şenaet, denaet işlenmesin” diye hiçbiri tarihe iki satır not olsun düşemiyor mu? “Sırran tenevveret” perdesi altında, onca bilgiyi ulaştırmayı başaranlar da aslında -haşa- zalim ya da zulmün taraftarları mı?
Hani sizin atalarınızın necabetini inkar ettiğinizi daha önce de yazılarınızda yokumuştuk. Şimdi sadece necabetlerini değil varlıklarıı da inkar ediyorsunuz. Bedizzaman bütün bunları duymasına, görmesine, bilmesine rağmen Kur’anı -haşa- bile bile yanlış tefsir etti de “Onlar Allah’ı sever, Allah da onları sever” mealinin tefsirinde “bu asırda bunlar Türkler olmalı” mı dedi? -Haşa- gerçeği görmesine karşın, Allah’ın sözünü Türklere rüşvet olarak mı değiştirdi? Hocaefendi, bölgenin insanı. Doğduğunda hadiselerin üzerinden 18 yıl geçmişti. Dedesi, nenesi, ana-babası, hocaları, Hocaefendiyi ve bölgedeki bütün Hocaefendileri hep kandırdılar da onlar da bütün bir milleti mi kandırdılar.
Sakın akıl ve mantığınız, çektiğimiz bunca çilenin postravmatik sendromları eşliğinde Şeytan’la işbirliği yapıp sizi ve bazı arkadaşlarımızı aldatıyor olmasın?
1071 Malazgirt savasından sonra Ermenileri zimmetine alıp bizansa karsı koruyan ve kendi içinde her turlu imtiyaz ve serbestlikle yasam hakkı sağlayan da Türklerdi. Bu 1915 tehcir hadisesi 1908 darbesi ile milletin basına çöreklenmiş Avrupa uzantısı zevat ve onların siyaset kurumunun işlediği bir cürümdür. Sayın yazar Ermenileri bizansa karsı zimmetine alıp koruyan senin atanmıdır? Bu mesele kararı alan siyasetçilere neden atfedilip millet ayrı tutulmaz anlamıyorum. Hele yuzyıllar boyunca ermeni halkı Turk milletinin koruması altında yasam hakkı ve guvencesi elde etmisken … Aynı sey kürt halkı icinde geçerli , Biz turkler kurtlere ne zaman kotuluk yaptık Yavuz zamanından beridir ne zaman yardım istense yardımlarına koşulmuş ve kaynamısız. 1908 den sonra darbeyle iktidara gelip darbelerle hakimiyetlerini devam ettiren çete Kürt halkına kötülük yaptığı kadar Türk halkına da yaptı bizde onlardan kurtulmaya calisiyoruz. Sapla samanı ayıralım lutfen.
Gerçekten komik geldi, Risalelerde “Türkler” yada “kürtler” ile ilgili övücü söz olmasina. 🙂 Halen akillanmadiniz mi ? Milletlerin asla kutsali olmaz. Al sana su necip Türk milletinin yaptiklari… Yarin molla bilmem ne efendi diyecek ki, necip Turk milleti devleti Aliye icin cemaaten çoluğu cocugu süründürüldü. Eğer dünya 200 yil öncesindeki koşullarda olsaydi, hepsini “necip turk milleti” hamile kadinlari dahi öldürtecekti…
Neden komik geldi ki? Biri “Benim için Bediüzzaman’ın tespitleri önemli”, “Hocaefendinin söyledikleri önemli” diyemez mi? Sizin “komik” diye nitelemeniz de bana “komik” değil ama “üzücü” geldi.
Adam aklen mantıken her ikisinin de sevenlerine soruyor: “Kardeşim, eğer iddia ettiğiniz gibi soykırım olsaydı, sizin Üstadınız, Hocanız bir kelime olsun etmez miydi?” diye ve ekliyor “sadece ikisi değil, binlerce Islam alimi susar mıydı?” diye. Ben de ekleyeyim: “hadi yaşandığı dönemde “bu zulmü yapanlar, şimdi bizi de keserler” diye endişe edip bir şey diyemesinler. Peki ya sonra…
Türkiye’deki zulüm bizim için çok uzun sürdü ama bir milletin tarihi için gün içinde birkaç dakika… Eğer İslam alimleri Zalimin zulmüne aynıyla maruz kalmamak için sessiz kalmayı yeğliyorlarsa -bir ölçüye kadar- anlayışla karşılanabilir. Bir taraftan “hukuk kalmadı; hapishanelerde işkence ediliyor; haklı haksız bakan kim; hakimler kararlarlarını önceden vermişler” deyip, bir taraftan “neden Müslüman kanaat önderleri Hizmete sahip çıkmıyorlar” demek çifte standart olmaz mı?
Yurtdışından değerlendiriren atıp-tutmak kolay. Kolaysa gelin buraya da buradan söyleyin söyleyeceklerinizi…
Geriye bu sorunun cevabını vermek kalıyor.
Ermeni ler milleti sadıka idi. Bu milletin içinden paşalar sadrazamlar çıktı. Millet cephede iken bunlar zengin oldu. Sırça sarayları tuttu. Ne oldu da bu millet bu hale geldi. O zaman hangi şartlar vardı. Tarih zamanın şartlarına göre değerlendirilir. Osmanlı’nın canı dudağında bütün kaleleri yıkılmış dost diye bildikleri arkadan vurmuş üstadım bedîüzzaman ın ifadesi ile bizim çocuklarımızı dahi Kesmiş bir milleti bulunduğu yerde öldürebilirdi. 1 milyon deniyor. Bu 1 milyon insanı oldukları yerde neden öldürmedi atalarımız. Öldürebilirdi. Tehcir etme yerine soykırım yapmak isteseydi elinde güç de vardı. Yapabilirdi. Neden yapmadı. Savaş zamanı sorgu yok sual yok. Öldürmedi tehcir etti. Gidin bana zarar veriyorsunuz artık bu ülkede yaşayamazsınız dedi. Ne yapsaydı. Moskof gavuruyla senin insanını kesmesine izin mi verseydi. Zavallı tarih bilmezler. Soyuna ihanet eden kendini mürekkeb yalamış addedenler… Hakkaniyete yaklaşın. Evet bir acı var ortada ama bu acıyı büyüten ermeni çetelere neden bir şey demiyorsun. Zamanında iktidarın yalakalığını yaptınız. Şimdi dışarıdan sallaması kolay tabi. Benim vatanımda büyüklerim anlatır ermenilerin ne mezalim yaptıklarını. Onlara neden ses çıkaramıyorsun. Hakkaniyet hakkaniyet. Birilerini tamamen tu kaka yaparak gazetecilik olmaz. Hele fikir adamlığı hiç olmaz. Allah aşkına karışmayın bu işlere de. Zamanında iktidarın yalakalığını yaparak İşlerin içine ettiniz. Bu işleri de karıştırarak tarihin şerefin atalarına vefanın içine ediyorsunuz. Susun Allah aşkına. Susun artık….
Kazım karabekirin anılarını okuyun. Asıl soyu kırılmak istenen Müslümanlar olmuştur. Neyle karşılaşmış kazım karabekirin paşa camilere doldurulup yakılan Müslümanlarla. Bırakın öldürmeyi ciğerleri sökülüp asılmış. Sen neden bahsediyorsun. Ne soykırımı. İslamın evladını bu vatandan atma düşüncesiyle çöreklenmişler. Ne yapmalıydı o zamanda senin ataların. Aferin mi demeliydi. Karsı ardahanı vanı çan seslerine mi. Teslim etmeliydi. Evet yaşanan bir dram var ama buna soykırım diyemezsin.
https://www.facebook.com/ihacomtr/videos/764127737623952/
Kim soykırım yapmış acaba…izleyin görün. Canlı tarih…. Hakkaniyet hakkaniyet…
Ilk bir dakikasini izledim,
1- Halasindan duymuş Halası da 6 yaşinda ! Ve istanbulda.
Burada AKP li fasitler var, yorum yapanlarin büyük çoğunlugu , ihtimal AKP li..