Bozacının şahidi şıracı

1994 krizinin fâili Tansu Çiller krizden çıkış reçetesi yazdı…

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Türkiye’yi 1994 krizine sürükleyen Tansu Çiller, Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’ye telefon mülakatı vermiş.

O mülakatta en çarpıcı cümlenin altını çizdim: “Özel kesimde çok ciddi bir kriz beklentisi görüyorum.”

KRİZ İÇİN DAHA NE LAZIM!

Beklenti mi? Kriz olması için ne olmasını bekliyorsunuz sayın Çiller!

Piyasada kan gövdeyi götürüyor.

Ferit Şahenk bile döviz borcunu ödeyemiyor. Beyaz et devi Keskinoğlu iflastan evvelki son durakta çırpınıyor.

Kredi taksitlerini iki senedir ödemeyen Türk Telekom’a 29 banka el koydu.

Sabancı’nın elektronik mağaza zinciri Teknosa için Alman Media Markt hisse başına 1,06 euroyu bile çok görüyor. Zira Teknosa da fiilen batık bir şirket.

Enflasyon yüzde 15’i aştı, yeni zam bulutları ufku kararttı bile.

OLMAYAN FIRSATLAR

Çiller, cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin krizin atlatılmasında muazzam fırsatlar sunduğundan dem vurmuş. Fırsatların neler olduğunu ise müphem bırakmış. Olmayan fırsatı nasıl zikretsin ki!

Çiller’e de sözlerine de itirazım var.

Bir iktisat profesörü olarak ne kadar başarılı olup olmadığını talebelerine ve vazife yaptığı üniversitelerin takdirine bırakıyorum.

Amma velakin Çiller soyismi memleket idaresinde, hasseten ekonomi faslında tek kelime ile fiyaskodur.

Fiyasko ile eşi Özer Uçuran beyi ya da oğulları Mert ile Berk’in batırdığı şirketleri kastetmedim.

Ticarette muvaffakiyet ya da hüsranın muhasebesini aile kendi arasında yapar, mevzu kapanır.

ÇİLLER’İN SEBEP OLDUĞU 94 KRİZİ

Devleti krize sürüklemişseniz o başka. Çiller’in başbakanlığında Türkiye’nin maruz kaldığı 1994 krizi binayı temellerinden sarsmış, ağır hasarlı şekilde ayakta kalmaya çalışan o bina 2001’de devasa bir enkaza dönmüştü.

Başbakanlığında piyasa ile manasız bir inatlaşmaya giren Çiller’in memlekete çıkardığı faturanın yekûnu tam olarak hesap edilemese de bazı bilgileri tazelemek tahribatın büyüklüğü hakkında fikir verecektir.

Doğru Yol Partisi (DYP) lideri ve Başbakan Çiller’in Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ile kurduğu koalisyon faizlerdeki tırmanışı bir türlü durduramıyordu.

KARŞILIKSIZ PARA BASTI

Çiller engin iktisat bilgisi ile bir karar verdi ve piyasaya yüksek miktarda para sürdü. Tıpkı son bir senedir Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi karşılıksız para basma yılanına sarıldı.

Mamafih piyasada artan banknot miktarı faizi düşürmek yerine parası olan dövize hücum etti.

Çiller verdiği mülakatlarda Merkez Bankası’nın döviz satarak döviz talebini düşüreceklerini ifade ediyordu. Güya para bu şekilde Borsa İstanbul’a akacaktı.

O gün için 52 milyon dolar işlem hacmine sahip Borsa, Başbakan Çiller’in beklediği kadar parayı çekmeye kifayet etmedi.

Bankalar “yüksek devalüasyon olacak” beklentisini yaydı ve Merkez Bankası’nın sattığı dövizler de döviz fiyatını düşürmedi. Bilakis döviz arttı.

Dolar, birkaç ay içinde 8 bin liradan 42 bin liraya fırladı, 38 bin lirada tutundu. TCMB’nin döviz rezervleri 7 milyar dolar iken Nisan 1994’te 3 milyar dolara kadar düştü.

5 NİSAN KARARLARI

5 Nisan 1994’te hükûmet, “enflasyonu hızla düşürmek, TL’de istikrar sağlamak” maksadıyla 5 Nisan Kararları’nı ilan etti.

Bütçe tükenmiş, döviz kıtlığı yaşanıyor, diğer tarafta hükûmet enflasyonu düşürmekten bahsediyor.

Bu kadar dengesizliğin ortasında, kaygan zeminde kim enflasyonun düşeceğine inanır? Hiç kimse inanmadı Çiller’in ilan ettiği pakete.

Faizler daha da yükseldi. Döviz talebini azaltmak ve kısa vadeli kamu borçlarını ödeyebilmek için hükûmet mayıs ayında yüzde 400 faizli borçlanma kâğıtlarını piyasaya sürdü.

Hazine 3 aylık borcu yüzde 400 şok faizle temin edebiliyorsa piyasanın ahvalini tarife lüzum kalır mı?

Çiller, yüzde 80-85 seviyesindeki faizi 3-5 puan aşağı bastırmak isterken, yüzde 300-400 faize boyun eğmek mecburiyetinde kalmıştı.

TYT Bank, Impexbank ve Marmarabank o arada batmıştı.

FAİZLER YÜZDE 100’ÜN ALTINA İNMEDİ

“Kemer sıkma” tedbirleri diye yürürlüğe konulan kararlar ile krizin bedeli ‘Net Aktif Vergisi’ ile şirketlere fatura edildi.

Faizler Haziran sonuna kadar yüzde 300’de seyrederken, aradaki çok arızi dönemler dışında 1999’a kadar yüzde 100’ün altına inmedi.

Fatura her daim olduğu gibi 94 krizinde de çalışanlara, dar gelirlilere kesildi.

Özel sektörde ücretler düşürüldü, enflasyon üç basamaklı oldu, memur maaşları donduruldu. Ekonomik krizi durduracağı söylenen paket tam uygulanamadı.

Hükümet 8 ay sonra 24 Aralık 1995’te erken seçime gitmek mecburiyetinde kaldı.

Çiller’in partisi DYP iktidar olarak girdiği o seçimde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 178 sandalyeden 43’ünü kaybettti ve sandıktan 3. parti olarak çıkabildi.

HÜKÛMET YENİ KURULMUŞ…

Aradan 24 sene geçmiş ve bugün siyasî, iktisadî ve içtimai şartlar 1994 Türkiyesini tedai ettiriyor.

Meydan nasıl olsa boş. Millet balık hafızalı. Kaptanlık yaptığı esnada gemiyi karaya oturtan Çiller de Abdurrahman Çelebi edası ile krizden kurtuluş reçetelerini açıklıyor.

“Daha hükümet yeni kurulmuşken ve henüz sistem oturmadan yapılan değerlendirmeleri ise haksızlık olarak görüyorum.” sözleri ile herkesin aklı ile alay ediyor.

Çiller, desteğini esirgemediği Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 seneden beri iktidarda olduğunu bilmiyor mu? Bal gibi biliyor.

Diğer oğlu Berk’in yeni kurduğu güneş enerjisi paneli şirketinin aldığı ihaleler sebebiyle bilmezlikten geliyor.

Hükûmet yeni kurulmuş, sistemin oturmasına fırsat vermek lazımmış…

KRİZİN FÂİLİ SARAY’DA

Millet zaten eli kolu bağlı bekliyor. Esnaf, sanayici borç batağında.

Bankalar her gün yeni bir “konkordato” kararı ile avucunu yalıyor. Şirketler batarken alacaklarını da tahsil edemiyorlar.

Türkiye’nin kredi notu gibi Koç ve Doğuş gibi büyük holdinglerin de notu “çöp (junk)” seviyesine iniyor.

Dövizde, faizde, enflasyonda kimse yarın ne olacağını tahmin edemiyor. Ticarî kredilerin senelik maliyeti yüzde 30’a fırladı.

Bu şartların müsebbibi ve fâili Erdoğan, Saray’da oturuyor. Yeni kabinede kasanın anahtarlarını da damadına verdi.

Çiller de sistemin oturması için biraz zamana ihtiyaç duyulacağından ve krizden çıkışın mümkün olduğundan bahsediyor.

Ne günlere kaldık.

Bozacının şahidi şıracı…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin