Boş baklava

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Şubat 2021… Milli Uzay Programı Tanıtım Toplantısı’ndayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, programdaki birincil ve en önemli hedeflerinin Cumhuriyetin 100. yılında Ay’a ilk teması gerçekleştirmek olduğunu belirterek, “İnşallah Ay’a gidiyoruz. Hazırlıklarına başladığımız ay programı ile bu hedefi iki aşamada tamamlamayı planlıyoruz. İlk aşamada, 2023 yılı sonunda yakın Dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrit roketimizle Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz” dedi.

11 ay sonraki şu habere bir bakalım:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘2023 sonunda aya sert iniş’ hedefi verdiği Milli Uzay Programı için yeni yatırım programında bu yıl için sadece 20 bin TL bütçe ayrıldı. Bugüne dek 270 milyon TL harcanan ve toplam proje tutarı 2.2 milyar TL olan programın bu hızla 2024’te nasıl tamamlanacağı tartışma konusu oldu.”

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

20 bin TL’lik bütçe sarayın nasıl bir düşsel düzlemde yaşadığının acı verici gerçeği.

Yaşadığımız akıl dışı dönemin belgesi olan ikonik görsellerden birini yanılmıyorsam Prof. Dr. Özgür Demirtaş paylaşmıştı. Yaşanan hayat pahalılığı neticesinde işleri kırılan ve batma noktasına gelen tatlıcılar enfes bir çözüm bulmuşlardı: Boş Baklava…

Yufkayı şekerle tatlandırıp içine bir şey koymadan kilosunu 20 TL’ye satmaya başlamıştı tatlıcılar.

Önerileri de müthişti: İçinde ne olduğunu tüketicinin hayal gücüne bırakıyoruz. İster cevizle doldursunlar, ister fıstıkla. Arzu edenler üzerine hayali Hindistan cevizi de rendeleyebilir!

“Boş Baklava” siyasal İslamcı rejimin ülkeyi getirdiği durumun mükemmel bir göstergesi.

Aslında satılan şey baklava değil şekerli hamur ama satıcı bizden bunun baklava olduğuna inanmamızı istiyor.

Tıpkı Merkez Bankası diye bağımsız bir kuruluş olduğuna inanmamızı ı istediği gibi.

İçi boşaltılmış bir kurum var gibi davranıyor herkes. Oysa öyle bir kurum kalmamış durumda.

Ya da TÜİK.

Yılda birkaç kez değiştirilen başkanı, açıklanan akıl sır ermeyen rakamlar ile ülke gerçekleriyle uzaktan yakından alakası kalmamış bir istatistik kurumu.

Boş Merkez Bankası, Boş TÜİK.

RTÜK de aynı durumda, borsa da, kurlar da…

Tayyip Erdoğan büyük çabalar ile ülkenin içini boşaltmayı başardı.

Tıpkı 19.90’lık baklava gibi devlet. İçi bomboş ve hayali olarak doldurmamız, doluymuş gibi davranmamız isteniyor.

Adalet, emniyet, eğitim dış politika.

Hepsi altına üstüne yufka yerleştirilen tepsi gibi. Üzerinde şerbet gezdirilmiş boş baklava hükmünde…

Boş Baklava bize bir gerçeği hatırlatıyor.

Boş, bomboş, boşaltılmış bir ülkeyi…

Hayırlı olsun…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Nedim bey, ihtimal ELON MUSK la bunu konuşmuştur.

    Bu siyaset çakalları, kendilerinin cebinden çıkmıyor ya nasılsa, verirler vatandaşın vergisi, boyatırlar Elon MUSK ın füzelerinden biri kırmızı beyaza, birde Türk bayrağı yapıştırırlar.

    Mhp nin de gönlü olsun diye bir kenarına ULUĞ BEY, Ali Kuşçu yazarlar, bu kadar kolay, yollarlar uzaya canlı yayında,

    Türklerin Uzay yolculuğu diye anlatır AHABER sunucusu ve başlar,

    “Takiyiddün Er Raşitle ilk Kurulan rasathaneyle Osmanlı da başlayan uzay yolculuğunun ilk adımı, bugün taçlanmak üzere, sevgili seyirciler!” der..

    Asrın Yalancısına hemen bağlanırlar, ona bir düğme verirler, kırmızı düğme ama kesin kablosu olan, sanki Bahama adalarındaki Elon Musk ın üssüyle bağlantılıymış süsü vererek,

    bir elinde Mikrofon, diğerinde düğme, bizim Asrın Yalancısı ve Katmerli Zalimi der ki,

    “İnşa-allllah, bu bize nasip oldu” der, basar düğmeyi, uçar Amerikan yapımı üzerinde Türk bayrağı yapıştırılı, kabortası türkiyeden gitme uzay mekiği…

    Bunu yapmaktan geri durmazlar da, tek korkuları, onun düşmesi. Elon Muskta olsa sık sık düşüyor denemelerinde mekikleri.

    Sanırım burayı düşünüyorlardır, canlı yayında ya düşerse..

    İşte bu konu sanırım en büyük kaygıları.

    Aslında Musk ı ikna etseler, daha önce gidenlerden fotolar koyarlar bular tüm dünyanın gözü önünde, üşse de, onu bile düşünmüşlerdir de, sanırım ona cesaret edemezler.

    Daha geçen sene ilk defa Ayın Karanlık yüzüne gitti bir Çin aracı, sanırım bu durumu da böyle çözerler, Ayın karanlık yüzüne göndereceğiz biz, Çinden sonra DÜNYA DA 2. giden biziz derler,

    nasıl olsa gören yok, eden yok, Ayın arkası, Karanlık yüzü..

    Alan memnun satan memnun, bir kırmızı düğme bir kablo, e tabi giden birkaç milyar dolar haricinde tertemiz bir iş,

    Artık Amerikayı da geçtik, Çinle yarışıyoruz.. Dünya ikincisiyiz…. der

    ve
    canlı yayını Ahaber sunucusu şöyle tamamlar.

    “Sevgili seyirciler, Osmanlıdan beri, ne Yavuza, Kanuniye, Abdulhamide, Atatürke, şuna buna nasip olmayan şey, islam tarihinde inşallah ilk bize nasip oldu”

    “Türkiye uzay yarışını çok HIZLI BAŞLADI. Ayın Karanlık yüzüne gittik doğrudan”

    Bu Erdoğan tipi bir mucizedir. Endüstrisini yapmadan, hatta Nasa çalışanı Türkleri Tübitak ın değerli adamlarını KHK ile atıp, değerli bilim adamlarını kenara çekerek, ayın aydınlık yüzünü de geçerek, doğrudan direk AYIN KARANLIK YÜZÜNE inen mekiği yapmak..

    der ve bitirir..

    Seçim kararı alındığı o zamanda,

    UZAY ÇAĞIna başlıyoruz..

    Ustalık devri de bitti.. Artık Şahlanış çağı..

    ……..Makarnasını çatallayan dulukları içine çökmüş güneş altında reçberlikten kararmış yüzüyle makarnaya çatalını daldıran sevgili halkımda, vay be, artık uzayda der, çoktan kapattığı kaloriferini pahalı diye, bir odaya doluştuğu sobaya döndüğü o odada karı koca ve 6 çocuğu, 8 kişi kuyulanarak yattığı o odada, o pupupu pupupu yanan sobanın eşliğinde, huzur içinde uyur…..

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin