Boateng kardeşler: Biri istikrar, diğeri seyyahlık dedi

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK 

Alman devi Bayern Münih’in defansında 10 yıldır rakip forvetlere karşı başarılı bir mücadele veren Jerome Boateng, Bavyera ekibine vedaya hazırlanıyor. Gana kökenli Jerome tercihini Almanya milli takımından, kendisi gibi futbolcu olan bir yaş büyük ağabeyi Kevin-Prince ise anavatanından yana kullanmıştı. 2010 Dünya Kupası’nda birbirlerine rakip de oldular. İkisi de kariyerlerine Hertha Berlin’de başladı. Jerome istikrarı, Kevin-Prince ise seyyahlığı tercih etti.

BÜYÜK KARDEŞ SÜKSEYLE BAŞLADI

Berlin’in yabancıların yoğun olarak yaşadığı Wedding semtinde dünyaya gelen Boateng’lerden Kevin-Prince mart 1987, Jerome ise eylül 1988 doğumlu. Şehrin büyük takımı Hertha Berlin’de futbola başladılar.

Temmuz 2005 yılında profesyonel olan Kevin-Prince, orta sahada mücadeleci kişiliğiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu arada Almanya’nın genç milli takımlarında da ter döküyordu. Pele ve Rivaldo gibi Brezilyalı yıldızları kendine örnek aldığını söyleyen Kevin-Prince, Almanya U17, U18 ve U19 milli takımlarında gösterdiği başarıdan dolayı ‘en başarılı oyuncu’ seçilerek efsane oyuncu Fritz Walter adına verilen altın madalyanın sahibi oldu. 2002-2007 yılları arasında 6 kategoride Almanya milli formasını giyecekti.

1988 doğumlu Jerome Boateng, ağabeyi Kevin-Prince’in izinden giderek 31 Ocak 2007’de Hertha Berlin’le profesyonel sözleşme imzaladı. Abisinden farklı olarak defansta oynuyordu. İki kardeş Hertha Berlin kadrosunda sadece 6 ay beraber oynadılar. Kevin-Prince’nin aksine Jerome A takımda forma bulmakta zorlandı. Koca sezonda sadece 10 maça çıkabildi. Takımın beş yıllık kontrat teklifini de kabul etmeyerek Hamburg’a taşındı.

Aynı dönemde Kevin-Prince de Tottenham’la 8 milyon Euro bonservis bedeli karşılığı anlaşmaya vardı. Joreme’un Hamburg’a transferi ise 1 milyon Euro’ya mal olmuştu. Ancak buna bakarak kalite değerlendirmesi yapanlar kısa sürede yanılacaktı.

GANA’YI TERCİH ETTİ 

İki kardeşin yolu, milli takımlar düzeyinde de ayrılacaktı. Gana milli takımı, 2006 Dünya Kupası’nda oynaması için Kevin-Prince’e teklif götürünce, genç oyuncu Alman federasyonuyla sorunlar yaşamaya başladı. Devreye Hertha Berlin’in menajeri Dieter Hoeness girdi ve oyuncuyu ikna etti. Ancak Alman milli takımı onu o yıl Dünya Kupası’na götürmeyince fikri değişti. Mart 2007’de “Artık Almanya Milli Takımı’nı düşünmüyorum” demecinin basına yansımasıyla Alman federasyonu oyuncunun üstünü çizdi. Genç takımların patronu Dieter Eilts, “Takımın uyumunu bozuyor. Artık milli takıma almayacağım,” diyecekti.

Bunun üzerine Kevin-Prince de dümeni Gana’ya kırdı. Gana Futbol Federasyonu FİFA’ya başvuru yapmıştı ancak teknik patron Milovan Rejavac, FİFA’nın kararını bile beklemeden onu 2010 Dünya Kupası kadrosuna almıştı bile. Berlin’in fakir getto mahallelerinde doğduğu için “Getto çocuğu” diye çağrılan Kevin-Prince’in adındaki Prince de, babasının adıydı. Köklerine bağlılığını göstermiş oluyordu.

Büyük kardeş 5 Haziran 2010’da Gana formasını giyerken, küçük kardeş çoktan Alman milli takımını tercih etmişti. Hamburg’a transfer olan Jerome, burada ilk 11’de oynama fırsatı buldu ve oynadığı futbolla Almanya U21 kadrosunda yerini aldı. Yıllar ilerledikçe de A milli takıma göz kırpan bir performans ortaya koyuyordu. Ekim 2009’da teknik patron Joachim Löw, Rusya deplasmanında defansta formayı ona verecekti. Bu kararından ötürü hocasını pişman etmeyen Jerome, böylece Gana defterini açılmamak üzere kapattı.

JEROME’UN YÜKSELİŞİ

Genç yıldız Temmuz 2010’da Manchester City’ye transfer olacaktı. Aradan geçen 3 yılda ağabeyi Kevin-Prince tam 4 takım değiştirmişti: Tottenham, Dortmund, Portsmouth ve Genoa. Jerome, Ada’ya transfer olduğunda, Kevin-Prince de İtalya’ya yollanmıştı.

Jerome’un Premier Lig macerası ilginç bir sezonla başladı. 16 maçta forma giymişti yalnızca. Bir maç 90 dakika sahada kalıyor, sonraki hafta yedek kulübesinde oturuyordu. Pek anlaşılır bir tercih değildi. Sezonun son 8 haftasını ise dizinden sakatlanarak tribünde geçirdi.

City, Arap sermayesinin getirdiği bolluk yüzünden transferde maymun iştahlıydı. Kadroya her yeni takviye, bir oyuncunun da ayrılması demekti. Temmuz 2011’de Jerome da gönderilenler arasındaydı. 13,5 milyon Euro ödeyen Bayern Münih’e yollandı.

Burada kısa sürede istikrarın sembolüne dönüştü. Sakatlık yaşamadığı müddetçe ilk 11’e yazılıyordu. Alman milli takımında da yerini sağlamlaştırmıştı. Bayern’le iki Şampiyonlar Ligi ve 8 Bundesliga şampiyonluğu, milli takımda da 2014 Dünya Kupası’nı kazandı.

TUTUNAMAYAN KARDEŞ

Jerome’un sözleşmesi sezon sonunda bitiyor. İki taraf da uzatmak istemiyor. Hedefi, ABD’de top koşturmak. Ama yaşını ve formunu dikkate alınca Avrupa kulüpleri de onu takımlarında görmek isteyecektir.

Küçük kardeş şimdiye kadar yalnızca 4 takımda oynadı. Kevin-Prince ise seyyah oldu, ülke ülke dolaştı. Aralarında Beşiktaş’ın da olduğu 14 takımda yer aldı. Bazı takımlarla yolu birden fazla kez kesişti. Barcelona, Milan ve Tottenham gibi kalbur üstü takımlara imza attı. Ancak kardeşinin istikrarını bir türlü yakalayamadı.

Milli takımda da aradığını bulamadı. Kardeşi Alman milli takımında 76 maça çıkarken, kendisi Gana formasıyla sadece 15 maçta oynadı ve iki gol atabildi.

Kariyerlerinin başında sorsanız, herkes Kevin-Prince’in geleceğinin daha parlak olduğunu söylerdi. Oysa zaman, tam tersini gösterdi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin