Bir ‘istemem yan cebime koy’ hikayesi…

YORUM | TARIK TOROS 

Birleşik Krallık’ta 1 haftayı geçti gündem Prens Harry ve aktris eşi Meghan Markle’ın Amerikan CBS kanalına verdikleri söyleşi.  

Kanal, söyleşi için TV dünyasının tartışılmaz kraliçesi Oprah Winfrey’e 7 milyon dolar ödemiş.

Çiftin ne aldığı bilinmiyor.

Bilgi şu: Para istememiş, bağış kabul etmemişler.

***

Söyleşinin fragmanları dönerken monarşinin çatladığı, Diana olayını solladığı yorumları yapıldı.

Britanya’da 10 günü geçti, gazetelerin tek ana gündemi bu.

Diana kıyamete kadar konuşulur, Meghan’ı bilmem. Henüz erken.

Söyleşiye bağlı kalarak birkaç noktaya temas edip geçeceğim.

***

Birincisi:

“Kraliçe iyi ama çevresi kötü” gibi bir hava vardı.

Kimi katı uygulamaların adresi olarak -isim vermeden- Kraliçe’nin eşi Prens Philip gösteriliyor. Prens Philip, haziran ayında 100 yaşını dolduracak.

Şu sıralar hastalıklarla mücadele ediyor, ancak öteden beri çok etkili bir adam.

Sıradan biri değil, özellikle soğuk savaş yıllarında rol model olmuş bir figür.

Pek kimse bilmez, Elizabeth gibi o da Kraliçe Victoria’nın torununun torunu.

***

İkincisi:

Harry, annesi Diana’nın trajik ölümünün ardından yaşadığı travmayı atlamadı.

Basına düşman.

William, babasından sonra kral olacağı için bunu pek göstermiyor.

Evliliği ve çocuklarının da katkısı olmuş olabilir.

Tüm hal ve tavırları, konuşmaları, tarzı ve imajı ile topyekûn bakıldığında samimi bulmadığım, “bir kraliçe projesi” Kate Middleton ise elbette eltisi Meghan’ı kıskanacak, doğal.

***

Üçüncüsü:

Harry ve Meghan’ın ilk bebekleri Archie doğmadan, ten renginin konuşulması. 

Ne yalan söyleyeyim, çocuğun rengini merak etmeyen yoktu yahu koca adada.

Hem sarayda ırkçılık olsa, Meghan’ın gelin olmaması gerekirdi.

Rüya gibi bir düğünle evlendiler, yüz milyonlar canlı yayında seyretti.

Sadece hediyelik eşya satışı, masrafları çıkarmaya yetti de arttı.

ABD’den gelen orta düzey bir oyuncu Meghan.

Milyonda bir şansı olsa dahi Harry, ağabeyinin üç çocuğunun ardından taht sırasında.

Irkçılık olsa Saray baştan taş koyardı.

Eski kafalılık olsa “dul” Meghan onaylanmazdı.

***

Dördüncüsü:

Meghan evlenmeden önce kocasını, Diana ve Charles’ın fırtınalı hayatını Google’da araştırmamış.

Böyle söyledi. Tuhaf ötesi.

Hem kül kedisi misal bir prensle evleneceksiniz, hem de özgür bir yaşam kuracaksınız.

“Protokol bana göre değil” diyeceksiniz.

Tabi Meghan, “bilmiyordum” diyebilmek için stratejik olarak “kocamın geçmişini araştırmadım” demiş olabilir.

***

Beşincisi:

Saray’la köprüleri attıysanız maddi sonuçları olur.

Çocuğa ‘prens’ unvanı verilmiş/verilmemiş konu olmamalıdır.

Dük ve düşes unvanını sürdürmeye çabalamak gibi.

***

Kimi tutarsızlık ve mantık hataları böyle.

Değilse monarşi çoktan çağın gerisinde kalmıştır, buna kafa yormayan yok dünyada.

Bugün Buckingham, pozisyonunu tümüyle Kraliçe Elizabeth’e borçlu.

1952’den beri tahtta.

Seneye 70 yılı dolduracak ve kariyerinde ciddi bir hata yapmadı.

Sonrası bilinmiyor.

Veliaht Prens Charles, bırakın çocukları kadar popüler olmayı, pek sevilmiyor.

***

1700’lerin başından beri seçim var, kral/kraliçe başbakan atıyor.

Parlamenter demokrasi bugüne kadar başarıyla uygulandı.

Saray’ın sembolik pozisyonu, hakem olmaktan öteye geçmiyor.

Monarşiden demokrasiye geçen Almanya ve Fransa’daki çalkantılar ortada.

İskandinav ülkeleri mesela bunu monarşi nezaretinde yoluna soktu.

Kraliyet ailesi bugün bu çağda halen olmalı mı?

-Nereye evrileceğine bağlı.

Hele hele son dönemde “güçlü tek adam” devletlerinin baskın biçimde öne çıkması hesaba katılırsa.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Tam Tarık Toros Luk bir yazı.
    Hayırdır her kötülüğün anası Elizabeth için pr çalışması mı yapıyor.

    Royal family arkadaşı bayağı etkilemiş.
    Son paragrafta yazdığı “güçlü tek adam”ın manevi annesinin yaşadığı ülkedeki kadının olduğunu idrak edemiyor galiba!
    Ayrıca 15 temmuz’un cemaat tarafından yapıldığını dile getiren tek batılı ülkenin ve “güçlü tek adam” Erdoğana koşa koşa destek verenin kim olduğunu da hala idrak edemiyor…
    Bu arada sevgili Toros dünyadaki bütün diktatörler neden İngiltere’yi çok sever!

  2. Tarik Bey anladigim kadariyla yaziniz iddia tarafini sorunlu bulan bir bakis acisi ile yazilmis. Kisinin irkcilikla ilgili magdur oldum, hatta intihari dusundum iddiasinin ele alinmasindan cok onun gecmiste yaptigi evlilige bile atifta bulunmaniz bana geleneksel dayatmaci, ataerkil Turk yaklasimini hatirlatti. Konuyu derinlemesine anlamadan yazdiginiz bu yazi, kanimca ulkeye duydugunuz minnetin golgesinde kalmis gorunuyor. Minnettarligi monarsik duzene degilde halkin ahlaki dusturlarina ve o dusturlarin isiginda siginmacilarin elde ettigi haklara duymalisiniz. Kralice ve ailesinin bile: “Bu iddialari gormezden gelmeden arastiracagiz” demesine ragmen uzerinize vazife edinip, magdur oldugunu iddia eden ciftin soylediklerini, menfaate dayali asilsiz iddialar diyerek ele almaniz 15 Temmuza ve butun Ipek Medya magduriyetine ragmen anlamadiginiz gosteriyor. Saygilar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin