Meral Danış Beştaş, Frederike Geerdink’i tanır mı? [Barbaros J. Kartal]

HDP milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te yaptığı konuşmada hapisteki milletvekilleri hakkındaki fezlekelerin görevden uzaklaştırılan Cemaat’le irtibatlandırılan savcılar tarafından düzenlendiğini belirterek “Fetullahçıların kendileri hapiste ama konu Halkların Demokratik Partisi olunca fikirleri iktidarda olmaya devam ediyor” dedi. Aynı cümleyi defalarca da tweet adresinden paylaştı. Bir konuşma artık dikkat çeksin bir haber okunsun diye yapılan bu tür yöntemler etkisini yitirmeye başlasa da yine de amacına ulaşıyor. Erdoğan’ın dilini konuşup muhalefet yapamazsınız. Erdoğan ve hükümetin iddialarını doğru kabul ederek yola çıkacaksak, o nefret jargonunu kullanacaksak o zaman HDP hakkında dile getirilen iddiaların da doğru olduğunu mu varsaymak gerekecek?

Ben Sayın Beştaş’a sadece TR724’de Sefer Can’ın harika bir iz sürerek yazdığı yazıyı okumasını tavsiye ediyorum. Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink’in yargılandığı davada neler olmuş bir baksın isterim. Hangi hakim, savcılar ne yapmış başlarına ne gelmiş. PKK üyesi olmakla suçlanan Hollandalı gazeteciyi Hollanda Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye geldiği gün kim gözaltına almış. ‘Elin Hollandalısı’ daha insaflı çıkarak yaşananlarla ilgili empatisini paylaştı. Geerdink’e beraat veren ve manifesto gibi karar yazısı yazan Hakim Ramazan Güzel, ibreti alem olsun diye Geerdink’in sınırdışı edildiği gün meslekten nasıl atılmış? Şu an can güvenliği nedeni ile kendisinde haber alınamayan hâkimin yaşadıkları bile Meral Hanım’ı tekzip etmeye yeterli. Açılım sürecinde ve en son Dolmabahçe’de yaşananlar bile ders olmamış. Ne yazık.

Meral Hanım havuz medyasının 7 Haziran ve takip eden seçimlerde Cemaat’in güneydoğu başta olmak üzere birçok yerde HDP’ye oy verdiğini yazıp ve Cemaat’e en ağır hakaretleri ettiklerini bilmiyor olamaz herhalde. Ekrem Dumanlı’nın seçilmiş belediye başkanına ziyaretini bile propaganda malzemesi yapmamışlar gibi. Havuzun çarpıtması anlaşılır. Sizin başkanınız bile arkasında duramadı ziyaretin meclis komisyonunda birçok gerçek olmayan şeyler söyledi.

Meral Hanım eskiden sık sık CNN Türk ekranlarında görürdük sizi, neden artık hiç yer almıyorsunuz. Bakın Cemaat çekildi sahneden, savcılar görevden alındı. Bir ara abone olduğunuz programlara neden çağrılmıyorsunuz?

Sadece HDP’liler değil. Konu Cemaat oldu mu herkes aynı nefret dilini kullanıyor. Cumhuriyet gazetesi ve CHP de farklı değil. Çünkü Cemaat’e çakmanın bir mahsuru yok. Hükümet’in icat ettiği bir terör örgütü suçlamasıyla bütün hepsi dayak yiyor resmen. Böyle bir örgüt yok diyemedikleri için bizim bu örgütle bir ilişkimiz yok diyerek pozisyon alıyorlar. Meselenin Cemaat meselesi olmadığını söyleyip durduk. Şimdi mesele sizin bahçenize kadar geldi. Akla ziyan gerekçelerle arkadaşlarınız içeride. Aynen 200’den fazla meslektaşımızın olduğu gibi. Siz hala bildiğiniz ezberi söylemeye devam edin. ‘Ne AKP ne Fetö’ dedikçe muhalefet yaptığınıza inanın. Artık elinde dolar olana terörist denmeye başladı. Hala uyanmayacak mısınız?

***

Kol kırılsın mı?

Geçen günkü yazımıza Ali Halit Aslan tepki gösterdi ve aşağıdaki tweet’i attı.
ali aslan Tweet

Saat farkından dolayı uyku sersemi görüp ‘Tolga ile tanış olmaktan mütevellit destek tweeti herhalde’ diyerek düşündüm. Bizim meslekte vardır böyle şeyler. Daha sonra birkaç arkadaş da bana yollayınca bir daha okudum.

Öncelikle temel yaklaşımımı söyleyeyim, aynı camia içerisinde insanların birbirlerini eleştirmeleri her zaman bir kazançtır. Kol kırılsın yen içinde kalsın yaklaşımı farklı seslerin duyulmasını engeller. “Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde bunlara gerek yok” klişesi pek tuttuğum bir yol değil. Nasıl başka meslektaşlarımızı yazdıkları çizdikleri için kamuoyu önünde eleştiriyorsak elbette birbirimize de bunu yapabiliriz. Türkiye tarihinde en farklı seslerin beraber yer aldığı gazete ve televizyonlardan geliyoruz en nihayetinde. Ülke bunun kıymetini bilmemiş, şimdiki algı operasyonları ile bu çok seslilik vefasızların sessizliğine kurban gitmiş olsa da.

Mesleğimizin büyüklerinden, tecrübesine ve farklı görüşlerine her zaman değer verdiğim Ali H. Aslan, bir eleştiri getiriyorsa kıymetlidir. Mutlaka benim göremediğim bir yerden bakmıştır. Bundan sadece memnuniyet duyarım.

Ben de yazı işlerindeki yönetici ve arkadaşlara sordum. Onlar bir hakaret görmemişler. Zaten öyle olmalı ki yazı da yayınlanmış. Sert eleştiri getirmek herhalde hakaret olmasa gerek. Yazıda Doğan grubu için yazılanlar Ali Halit Bey’in atığı tweet’lerin ancak ortalaması olur. Hatta ondan etkilendiğimi bile söyleyebilirim. Bin kere “Gülen Türkiye’ye iade edilecek mi” diye insafsız yazılar yazan birisine yapılan ironik göndermeyi muhatabı çok iyi anlamıştır.

Yazının kaldırılması hususuna gelince. Bu bana çok demokratik gelmedi. Siz hakaret var dersiniz bir diğeri yok der. Ama ‘kaldırılmalı’ pek doğru değil gibi. Trump etkisi herhalde. Ayrıca havuz nedir ki onun anti-tezi olmaya çalışalım.

Bir de takma isimlerin arkasına saklanma mevzuu var. Keyfimizden böyle yapıyor değiliz. Kendi ismimizle yazamayacağımız yazıları takma adlarla yazacağımızı sanmak bizi hiç tanımamak olmuş. Ali Bey en yakın dostlarının aile üyelerinin hapiste olduğunu bilmiyor mu? Geride bıraktığımız sevdiklerimiz için mecburiyetten yapılan bu uygulamaya böyle yaklaşmak biraz insafsız olmuş. Kaldı ki birçok solcu ve Kürt aydın böyle ara dönemlerde bunu yapmıştır. Basın ve edebiyat tarihi müstear isimlerle doludur. Buna mecbur edenler utansın.

Dilerim bu tür dostça uyarılar devam eder. Birbirimize doğru yolu göstermek için yine böyle tatlı sert uyarılara bir kapı açar. Bir de Ali Bey ile yakın yerlerde mukim kendisini ombudsman zanneden genç arkadaşlar var. Sizin gibi tek başına 10 kişilik iş yapan arkadaşların eleştirileri de başımın tacı ama ayar vermeye kalkmama, terbiye dışına çıkmama kaydıyla. Sizin biraz zamana ihtiyacınız var. Daha o kadar mahir değilsiniz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Biz de hakli olarak sayin Arslan’a sunu sorariz. Bu kadar uzun suredir ABD de yasayip da,basin ozgurlugu adina bisey ogrenemedin mi? “Kaldirilmali” ne demek?

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin