Batman’ın Hasankeyf ilçesinde yol yapım çalışmasının güvenliğini sağlayan askeri aracın geçişi sırasında yola tuzaklanan EYP’nin patlatılması sonucu şehit olan asker sayısı 8’e yükseldi. 2 askerin ise tedavileri ise devam ediyor.
Batman’ın Gercüş ilçesinde saat 06;00 sıralarında PKK’lı teröristler, zırhlı askeri aracın geçişi sırasında önceden yola tuzakladıkları el yapımı patlayıcıyı infilak ettirdi. Patlamada ilk belirlemelere göre 4 asker şehit oldu, 5 asker de yaralandmıştı. Daha sonra şehit sayısı 8’e yükseldi. Saldırının ardından bölgeye takviye güvenlik güçleri ve ambulanslar sevk edildi.
Saldırının ardından kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla, bölgede hava destekli geniş çaplı operasyonların sürdüğü bildirildi.
VALİLİK AÇIKLAMA YAPTI
Valilikten konuya ilişkin yapılan ilk açıklamada açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“İlimiz Gercüş ilçesi kırsalında yürütülen operasyonlar sırasında operasyona giden zırhlı askeri aracımızın geçişi esnasında El Yapımı Patlayıcı (EYP) saldırısı sonucu 4 askerimiz şehit olmuş, 5 askerimiz yaralanmıştır. Bölgede kaçan teröristlerin yakalanması için geniş çaplı operasyon başlatılmıştır.”
Yeni Şehit Haberleri ve Bir Hatıra/Hatırlatma
Ne zaman “bir askerimiz şehit oldu veya yaralandı, hastaneye kaldırıldı” şeklinde bir haber görsem hemen 1990’larda yaşananları hatırlarım. O zaman da ne yazık ki şimdiki gibi bazıları sorgulanamıyordu. O zaman çok sayıda yaralı asker, polis ve korucu Diyarbakır Asker Hastanesine getiriliyordu ama hastane oldukça ilkeldi. Diyarbakır Asker Hastanesinde bir Bilgisayarlı Tomografi cihazı bile bulunmuyordu. Yaralı askerler hala hayatta ise ambulansa bindirilip üniversite hastanesine gönderiliyordu. Bu da organizasyonu uzun süren bir işlemdi ve maalesef yaralının çok kıymetli 4-5 saatine mal oluyordu. Mesela üst düzey komutanlar geldiğinde tek dahiliyeci onların sağlık durumu için hastaneden Orduevine alınmıştı da 2 gün boyunca Dahiliyeci olmadan hastalar takip edilmek zorunda kalınmıştı. Çünkü Diyarbakır Asker Hastanesinde 1993 yılında birçok temel branşda yalnızca bir uzman doktor buluyordu. O da genellikle asteğmen oluyordu. Bu garip ve anlaşılamaz durum uzun zaman devam etti. Bilgisayarlı Tomografi ancak 1996’da alınabildi.
O zaman şimdiki siyasilerin üst perdeden konuşmalarını Genelkurmay Başkanı ve diğer üst düzey askerler yapardı. Kimse de onlara hesap soramazdı. Şimdi aklıma takılan soru şu ki: Acaba şu anda durum nedir? Ankara’da bol keseden atıp tutulurken acaba sahada askerler ne durumdadır? Benim ki de merak işte? Geçmişte yapılan yanlışların hesabı sorulamayınca yenileri yapılmaya devam edip gidiyor.