HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Barcelona yakın tarihinin en çalkantılı dönemini yaşıyor. 2008’de başlayan muhteşem dönem, 2020 itibariyle yerini çöküşe bıraktı. Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Bayern Münih karşısında 8-2’lik skorla Avrupa kupalarında tarihinin en ağır yenilgisini aldı. La Liga’da şampiyonluğu Real Madrid’e kaptırdı. Tüm bunlara ilave olarak, süperstarı Messi’yle yolları ayırmanın eşiğine geldi. Messi zoraki kaldı ama sorunlar bitmedi hatta daha da arttı. Bu krizin ortasında önceki gün yapılan başkanlık seçiminde koltuğun yeni sahibi Joan Laporta oldu. İkinci kez başkanlık koltuğuna oturan Laporta, 2003-10 arasında görev yapmıştı. Bir anlamda Barcelona’nın yükselişinin temellerini atan isim olmuştu.
2003’TE AÇILAN YENİ DÖNEM
Barcelona’da ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Joan Laporta’nın ilk dönemi de çalkantılı bir sürecin sonunda gelmişti. 15 Haziran 2003’te yapılan başkanlık seçimlerinin favorileri arasında adı gözükmüyordu. Henüz 41 yaşındaydı. Başarılı bir avukattı. Seçim kampanyasının başlamasıyla adı daha bilinir hale geldi. Vaatleri arasında, David Beckham ve Thierry Henry’yi transfer etmek vardı. Favori olarak girmediği seçimi kazanarak, zorlu görevine başladı.
Barcelona son kupasını 1999’da kazandıktan sonra sessizliğe bürünmüştü. Yarışta ezeli rakibi Real Madrid’in yanı sıra Deportivo La Coruna ve Valencia’nın gerisinde kalmıştı. Real Madrid bu süreçte iki kez La Liga şampiyonluğuna iki de Şampiyonlar Ligi eklemişti. Kolları sıvayan Laporta, teknik direktörlüğe Frank Rijkaard’ı getirdi. Bu görevlendirmede takımın efsanesi Johan Cruyff önemli rol oynadı. David Beckham ve Thierry Henry’yi transfer edemeyen Laporta, Ronaldinho’yu getirerek gönül aldı. Transfer ettiği isimler arasında milli kalecimiz Rüştü Reçber de vardı. Laporta’nın ilk yılında şampiyonluğun adresi Valencia oldu ama 2004-05 sezonunda 5 yıl aradan sonra La Liga’da şampiyonluk kupasını Barcelona kaldıracaktı. Takip eden sezonu yine şampiyon tamamlayan Barcelona, 2006’da başarısını Şampiyonlar Ligi’yle taçlandırdı.
GUARDİOLA KARARININ MİMARI
İki yıl üst üste gelen şampiyonluk sonrası Barcelona yeni bir krizin içine düştü. Teknik patron Frank Rijkaard’ın kaprislerinin bedeli sonraki iki yıl boyunca zirvenin sahibinin Real Madrid olmasına yol açtı. Rijkaard’ı gönderen Laporta, koltuğu Pep Guardiola’ya teslim ettiğinde herkes bunun bir hata olduğunu düşünüyordu. Zaten kriz yaşayan takım, teknik adamlık tecrübesi sadece bir yıl olan genç bir isme nasıl teslim edilirdi? Guardiola, kulübün DNA’sını yakından bilen biriydi. Dahası takımın iskeletini Guardiola’nın da içinden çıktığı ünlü altyapı La Masia kökenliler oluşturuyordu.
İşte bu sebepler Laporta’nın Guardiola tercihinde rol oynamıştı. Nitekim yanılmayacaktı. Guardiola ilk yılında şampiyonluğa ulaşırken, Şampiyonlar Ligi kupasını da Barcelona müzesine taşıyordu. İkinci yılında da şampiyonluk yine Barcelona’nın oluyordu. Barcelona’nın muhteşem döneminin başladığı yıllarda Joan Laporta, siyaset hayatına devam etmek için Barcelona başkanlık koltuğunu bırakıyordu. 30 Haziran 2010’da görevi devrederken, 4 La Liga, 2 Şampiyonlar Ligi, 3 İspanya Süper Kupası ve birer Kral Kupası, FIFA Kulüpler Dünya Kupası ve UEFA Süper Kupası’nı kulüp müzesine taşımıştı.
O ESKİ HÂLİNDEN ESER YOK ŞİMDİ
1. Laporta döneminde 11 yıl önce bırakıp gittiği Barcelona’nın yerinde yeller esiyor. La Masia’nın altın çocuklarından geriye sadece Messi kaldı. Son dönemde yüzlerce Euro ödenip kadroya dahil edilen oyuncular fiyasko çıktı. Takım lig yarışında Atletico Madrid’in oldukça gerisinde. Şampiyonlar Ligi son 16 turu ilk maçında sahasında PSG’ye 4-1 yenilerek, turu mucizelere bıraktı. Tabi bir de ekonomisi iflas noktasında… Manzara bu. Giderken zirvede bıraktığı kulübünü, şimdi yeniden ayağa kaldırmak için ter dökecek.
İlk hedefini Messi’yi kulüpte tutmak olarak açıklayan Laporta, “Çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız. Ben ve ekibim vizyon ve tecrübeye sahip,” dedi. Laporta, kendi ifadesiyle “Barcelona tarihinin en önemli seçimini” kazanarak 11 yıl sonra başkanlık koltuğuna tekrar oturdu. Bakalım Barcelona’yı yeniden ayağa kaldıracak mı? İlk döneminde bunu başarmıştı. Ancak şartlar şimdi çok daha zor.
