Bankalara seçim talimatı radara yakalandı

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Ziraat Bankası’nın konut kredilerinin aylık maliyetini yüzde 0,90’a indirmesi ile başlayan furya seçim tarihi yaklaştıkça yaygın bir uygulamaya dönüşüyor.

Futbol kulüplerinin 11 milyar TL borcunun tehir edilmesinden batık kredi kartı sahiplerinin kurtarılmasına kadar her sahada bankalara talimatla iş yaptırılıyor.

NAKİT KRİZİ SUNİ KREDİLERLE AŞILAMAZ

Bankacılığın fıtratında risk analizi vardır. Kredi tahsis edilecek kişi veya şirketin bilançosunun sağlam olup olmadığına bakılır. Orada bir gedik varsa ötesi çok fazla bir mânâ ifade etmez.

Krizin nakit döngüsünü kırması hükûmeti rahatsız ediyor. Esnaf karşılıksız çeklerden, tahsilatın aksamasından dert yanıyor.

Bütün bunların oy kaybı olarak 31 Mart’ta kendisine fatura edileceğinden endişe eden iktidar krizi sağa sola talimat vererek aşacağı vehmine kapıldı.

BDDK VE MERKEZ BANKASI YANGINA KÖRÜKLE GİDİYOR

Bankacılığı teftiş etmesi icap eden Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile para otoritesi Merkez Bankası (TCMB) seçim ayarlı musluğu gevşetme siyasetinde sahada ileri uçta top koşturuyor.

Tahsilat riskinin had safhaya çıktığını, batık kredi tuturanın 101 milyar TL olduğunu bile bile “ver Mehter’i” diyorlar. Yangına körükle gidiyorlar.

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben ve TCMB Başkarı Murat Çekinkaya, Saray’a göbekten bağlı iki isim olduğu için savruk kararlarına kimse şaşırmıyor. Varlık sebepleri talimatları birebir tatbik etmek değil mi?

16 Şubat’ta TCMB, bankaların mevduat mukabili tuttuğu munzam karşılıkları Türk Lirası hesaplar için düşürdü.

17 Şubat’ta Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bankaların kredi vermeye devam etmesini beklediğini söyledi. İki gün evvel de BDDK ihtiyaç kredilerinde 36 ay vade tahdidini 60 ay (5 sene) çıkardı.

İŞSİZLERE NE KREDİSİNDEN BAHSEDİYORSUNUZ?

Siyasi talimatla vatandaşı rahatlatacağını zanneden bir ekonomi idaresi… Son bir senede 1,2 milyon kişi işsiz kaldı. Enflasyon satın alma gücünün üzerine kâbus gibi çöktü.

Talep tarafından şartlar hiç olmadığı kadar ağır. Arz tarafında talimatın nasıl karşılandığına bakıldığında kamu bankaları haricinde diğer bankaların vanayı kısmaya devam ettiği müşahede ediliyor. Doğru olanı yapıyorlar.

4 Ocak’ta toplam 776,5 milyar TL kredi hacmine sahip olan yerli özel bankalar 15 Şubat’a gelindiğinde 770,3 milyar TL’ye geriledi. Bir başka ifade ile yerli özel bankalar hükûmetin dört bir koldan “kredi verin” talimatına pek kulak asmamış.

İlave kredi tahsis etmek bir tarafa 6,2 milyar TL krediyi kapatmış. Yabancı sermayeli bankalarda musluğu kısma temayülü daha bariz. Yabancıların kredi hacmi 45 günde 11,2 milyar TL azalmış.

KAMU BANKALARININ RİSKİ VATANDAŞIN SIRTINDA

Aynı dönemde sadece kamu bankaları (Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank) vanayı sonuna kadar açmış.

4 Ocak’ta 1 trilyon 15 milyar TL kredi kullandıran kamu bankaları 15 Şubat’ta kredi tutarını 1 trilyon 21 milyar TL’ye çıkardı. 3 kamu bankası net 5,8 milyar TL kredi tahsis etmiş.

Kamu bankalarının tuzu kuru. Kimse hesap sormuyor. Nasıl olsa “görev zararı” diye bir kalem var. At oraya batık kredileri unutulsun! Akaryakıta her hafta yüzde 5 zam niye geliyor?

Yabancıların veya Koç, Sabancı ve Anadolu gibi büyük holdinglerin bankaları frene basarken kamu bankaları tam gaz nasıl gidebiliyor? Seçime kadar gitsin de ötesini düşünen yok.

Komaya girmiş hastayı suni teneffüs veya Asprin ile ayağa kaldırabileceklerini zannediyorlar.

RİSK FAİZ VE KUR ARTIŞI DEMEKTİR

Batık krediler haftada birkaç milyar TL artarken bankalara yüklenmek ateşle oynamaktır. Bankalara itimat sarsılırsa top yekûn ekonominin bundan zarar göreceğini unutmamak lazım.

En küçük hareketlilikte dolar yeniden hareketlenebilir ve faizler daha yüksek oranlara tırmanabilir.

En parlak tahminlerde bile 2019 senesinde Türkiye’nin millî gelirinin (GSYİH)  yüzde 2-3 daralacağı belirtiliyor. Enflasyonun ise tanzim satış çadırlarına, masa başı oyunlara rağmen yüzde 17’nin altına inmesine ihtimal verilmiyor.

YATIRIMCILARIN AKIL HOCASI İKAZ ETTİ

Türkiye’yi anti-demokratik uygulamalarla batıdan son sürat uzaklaştıran Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) piyasaların hâlâ Londra, Frankfurt ve New York ile iç içe olduğunu bilmiyor olamaz.

Yabancıların seneler içinde yüz milyarlarca dolar yatırım yaptığı bir piyasada bankaların ayarları ile oynamak kimsenin dikkatinden kaçmaz.

Nitekim yatırımcıların akıl hocası Moody’s herkesi ayağını yorganına göre uzatmaya davet etti. AKP hükûmetini de ikaz etti: “Türkiye’de kredi büyümesi için alınan tedbirler bankalar için negatif.”

AŞIRI HIZ CEZALARI SEÇİMDEN SONRA

Moody’s , “Yapılan son hamleler, bankalar için kredi tarafında negatif bir pozisyona sebep olurken beklenmedik riskler ortaya çıktı ve marjları olumsuz yönde etkiledi. Türk bankaları 2018’de kredi büyümesindeki düşmenin ardından ekonomiye kredi vermeyi sürdürme baskısı altındalar.” tespitinde bulundu.

Krizden çıkışı sağlayacak kalıcı bir ıslahat paketi hazırlamak yerine günübirlik manevralar kimsenin dikkatinden kaçmıyor. Seçim kredileri, seçim ekonomisi ve diğer irrasyonel hamleler bir bir not ediliyor.

AKP’nin halihazırda ekonomi otoyolunda yediği aşırı hız cezaları seçimden sonra herkesin adresine postalanacak. Hem de dakikası dakikasına fotoğraflı…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin