Bana mazeretin resmini çizme Lucescu!

HABER-YORUM | EFE YİĞİT

Türkiye, makus talihini yenemedi ve bir Dünya Kupası’nı daha televizyondan seyredecek. Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısından dolayı milli hezimet çabuk unutuldu. Hem Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören hem de teknik patron Mircea Lucescu, muhtemelen Beşiktaş’ın başarısına en çok sevinen isimler. Yoksa gündemde en başta bu ikilinin adı olacaktı. Yine de, futbolseverleri en çok şaşırtan durum, efsane Rumen Hoca Mircea Lucescu’nun daha yolun başında mazeretlere sığınması.

RUMEN BASININA BOL BOL DEMEÇ VERİYOR

Mircea Lucescu, Türk futbolseverler nezdinde, uzun yıllar boyunca oluşturduğu kredisini sadece 4 maçta tüketmeyi başardı. Milli Takım ile çıktığı Ukrayna ve İzlanda maçlarından mağlup ayrılan Lucescu, Hırvatları yenerken, Finlandiya’ya ile berabere kaldı. Kadro seçimi ve sahaya yansıyan oyun anlayışından dolayı tepkilerin adresi oldu. Mazeret olarak liglerdeki yabancı sayısına sarılan Rumen Hoca, aynı takımdan alacağım 2-3 oyuncu yok diyerek İzlanda maçında sahaya sürdüğü Cenk, Caner ve Oğuzhan’ın Beşiktaş’ta top koşturduğunu unutma gafında bulunmuştu. Artık Dünya Kupası maceramız geride kaldı. Tren kaçtı. Şimdi olması gereken Euro 2020 finallerine katılacak takımın temelini atmak. Peki, Lucescu ne yapıyor dersiniz?

Rumen hoca bol bol ülkesinin basınına konuşuyor. Mevzu ise hep aynı. Ligdeki yabancı sayısı. Lucescu, Dünya Kupası’na gidemeyişimizi iki nedene bağlamış. İlki her zaman olduğu gibi yabancı oyuncu sayısı. Şunları söylemiş:

‘Türkiye ligindeki en büyük problem, yabancı istilası. Türk oyuncuların önü tıkanıyor. Birçoğu kayboluyor. Türkiye’de olağanüstü genç potansiyeli var. Romanya’daki milli oyuncular gibi Türkler de artık Avrupa kulüplerinde fazla şans bulamıyor. Dortmund, Wolfsburg ve Freiburg’ta oynayanlar var, gerisi Almanya 2. liginde oynuyor.’

İkinci mazereti ise fikstür olmuş. Lucescu bu konuda da, ‘Önce Finlandiya sonra İzlanda ile oynasak gruptan çıkardık’ demiş. Bu saçma mazerete yorum yapmak bile abes! Biz şu yabancı meselesine dönelim.

BÜTÜN DÜNYADA YABANCI OYUNCU ORANI YÜKSEK

Verilere göre ligimizde top koşturan oyuncuların yüzde 52’si yabancı. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’da kadronun ağırlığı yabancılardan oluşurken, Galatasaray’da ilk 11 tamamen yabancılardan kurulu. İyi de bu durum sadece bize has değil ki! 1996’da ortaya çıkan Bosman Kuralı’ndan sonra artık kulüplerde yerli oyuncu bulmak imkânsız. Bugün Avrupa’nın önde gelen takımlarının tamamı yabancı ağırlıklı oyuncularla sahaya çıkıyor. Rusya biletini direk alan ülkelerin ligine baktığımızda bizden kalır yanları hiç yok.

İngiltere Premier Lig’in yüzde 67’si, Almanya Bundesliga’nın yüzde 53’ü, İtalya Serie A’nın yüzde 54’ü, Fransa Ligue 1’in yüzde 50’si, Portekiz liginin yüzde 57’si, Belçika liginin yüzde 58’i ve İspanya La Liga’nın yüzde 47’si yabancı oyunculardan oluşuyor. Bu ülkelerin milli takım hocaları çıkıp mazeretlere sığınmıyor. 18 veya 20 takımlı bir ligden 20 kişilik bir milli kadro çıkarmak zor olmasa gerek. Ayrıca bu oyunculara ilave olarak yurtdışında top koşturanları da eklemek gerekiyor. Daha önce de yazdım tekrar yazmakta fayda var. Grubumuzdan lider çıkan İzlanda’da da aynı takımda oynayan iki milli oyuncu bulunmuyor.

EURO 2020 HAYAL OLMASIN…

Lucescu akıllı biri. İyi mazeretlere sığınıyor. Yabancı sayısı bugünden yarına çözülecek bir konu değil. Dolayısıyla Euro 2020 bileti kaçarsa ben zaten demiştim diyecektir. Ancak Lucescu mazeret üretme değil, çözüm bulma makamında bulunuyor. Milli takımın başına geçerken ligdeki yabancı sayısını biliyor olmalıydı. Şartlar ortadaydı yani. Bu görevi kabul ediyorsan ya başarılı olursun ya da başarısız olduğunda da mazerete sığınmadan sorumluluk alıp gereğini yaparsın.

Lucescu ilk şansını kötü kullandı. 4 maçlık performansı 2 yıllık sözleşmeyi gerektirecek en ufak bir başarıyı barındırmıyor. Federasyon, Rumen Hoca ile yola devam etme kararı aldığına göre Lucescu’nun şimdi bir yol haritası çıkarması lazım. Şartlar belli. Yabancı sayısı belli. Oyuncularımızın durumu belli. Şimdi bu şartlarda en iyi helvayı yapmak için iş ustaya düşüyor. Lucescu, ‘yerim dar, yenim dar’ diyerek aslında milli takım için pek de istekli olmadığını ortaya koyuyor. Umarım yanılan biz oluruz ama böyle giderse Euro 2020 de hayal olur.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Zamaninda Zaman gazetesi Lucescu’ya cok sahip cikardi, hele bu kadar elestirildigi katiyen vaki degil. Adam takimi cok gec devraldi ve butun sorumluluk/suc onunmus gibi acimasizca elestiriliyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin