Avrupa Konseyi: OHAL Komisyonu başvurusu reddedilenler mahkemelere başvurabilmeli

Avrupa Konseyi, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden atılanların yaptığı başvuruların Olağanüstü Hal Uygulaması (OHAL) Araştırma Komisyonu tarafından reddedilmesi halinde, bu kişilerin Türkiye’deki mahkemelere başvurma yolunun açık olması gerektiği uyarısında bulundu.

Avrupa Konseyi, zaman zaman OHAL Komisyonu’nun metotları ve uygulamalarını değerlendirme ve incelemeye almaya devam edeceğini bildirdi.

Euronews’in haberine göre, Avrupa Konseyi heyeti, OHAL heyeti ile dün Strazburg’da yaptığı görüşmede, Türkiye’de KHK ile görevlerinden atılanlar konusunda önemli mesajlar verdi.

Euronews’ün edindiği bilgiye göre işten atılanların, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan hakları ayrıntılı bir şekilde masaya yatırıldı.

Görevden alınmaların insan hakları alanında da önemli yansımaları olduğu vurgulanan görüşmede, bu kişilerin tek taraflı, ayırımcılığa hedef olacak ve orantısız bir şekilde, düşünce ve ifade özgürlükleri, din ve vicdan, dernek ve toplanma özgürlükleri, aile, özel yaşam, mal ve mülkiyet haklarının ihlal edilmesinin de insan hakları alanında önemli sonuçları olduğu vurgulandı.

OHAL komisyonu mahkeme değil, idari organ

OHAL Komisyonu’nun bir mahkeme değil idari bir organ olduğunu vurgulayan Avrupa Konseyi, bu yüzden başvuruları reddedilenlerin, Türkiye’deki idari mahkemelere başvurabilmelerinin önünün açık olması gerektiğini vurguladı. Konsey, bu mahkemelerin de kendilerine gelen başvuruları adil, bağımsız ve tarafsız bir şekilde değerlendirmesinin önemine değindi.

OHAL Komisyonu öncesi, Türkiye’de mahkemelerin kendilerine gelen başvuruyu reddettiklerini kaydeden Avrupa Konseyi, OHAL Komisyonu’ndan olumsuz yanıt gelmesi halinde de Türkiye’deki mahkemelerin bu başvuruları incelemesinin önemine değindi.

Avrupa Konseyi’nden OHAL Komisyonu’na yakın takip

Avrupa Konseyi, Türkiye’deki mahkemelerden de hak arayışı tüketildikten sonra ancak AİHS’in bu başvurulara bakabileceğini bildirdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ,Gökhan Köksal ile ilgili 2017 yılı haziran ayında aldığı kararda, başvuruyu iç hukuk yolları tüketilmediği ve OHAL Komisyonuna başvurulmadığı gerekçesiyle kabul edilmez bulduğunu hatırlatan Avrupa Konseyi, bununla birlikte bunun bütün başvurular için içtihat oluşturamayacağı uyarısında bulundu.

Avrupa Konseyi, OHAL Komisyonu’nun metotları, etkili bir şekilde çalışıp çalışmadığı ve sorunlara çare olup olmadığı konusunun da zaman zaman incelenmeye alınacağı uyarısını yaptı.

Toplantıda OHAL Komisyonu’nun çalışmaları ile Avrupa Konseyi’ne ayrıntılı bilgi verdiği öğrenildi. Avrupa Konseyi, Komisyonun, gerekçeli kararlarının kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde verilmesinin önemine değindi ve şikayet sahiplerinin bunlara ulaşmasının da gerekliliğine işaret etti.

Toplantıda, çok sayıda gelen başvuruya rağmen, komisyonun gerekli hızla bunlara yanıt verememesi konusu da gündeme geldi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Mağdurlara (Hukuku bulursunuz siz) OH-AL (ın size zulüm) KOMİSYONU nun bir işe yaramayıp, insanları olabildiğince uğraştırıp (hatırlayın önce yüksek mahkemeler süreci ordan geleb RETler derken yaklaşık 10 ay,sonra Komisyona 2 yıllık süre) o arada belki içe kapalı devlet ve eğer ki o arada AB Konseptinde Uluslarası itiraz ve mağdurlara AİHM Yolu açılırsa bu durumu DIŞ GÜÇLERE HAVALE ederek TRİBÜNLERE OYNAMA (bu arada olabildiğince Ekonomik KRİZi yok saydırıp,hissetmeyi yasak ederek) Ergenekoncu Müttefiklerin gazı ve geleneksel SİYASAL İSLAMCI Gazıyla NATO/AB’den belki çıkarak neticede AİHM’e davaların ulaşması ve EKONOMİYİ ÇÖKERETCEK MİKTAR TAZMİNATLARI da ÖDEMEDEN KURTULUP Ohh diyerek bu işi OH-AL KOMİSYONU vasıtasıyla kotarmak ve ilerleyen yıllarda mağdurlardan da tümüyle kurtulup, hatta arada işler bozoulunca yine bir ABD-İSRAİL Uşağı-CIA Piyonu F.cüler deyip, bütün suçu mağdurlara yükleyerek bana ”MAZLUMU GETİRİN” versiyonunda mazlumları daha yıllarca döverek (baskı, işkence) ile bu insanların mağduriyeti üzerinden neticede SİYASAL İSLAMCI DİKTATÖRLÜĞÜ kurmaktır.Yada Kader-i İLAHİ BUNA MÜSADE etmezSE KEMALİST ULUSALCI OTORİTER YÖNETİMİ getirerek başka bir etk adam yönetimini kurmayı sağlamaktır.

    Peki ya siz Yurtdışındakiler: NEDEN SUSKUNSUNUZ?

    1-NERDE BU CAMİANIN ULUSLAARSI DOSTLARI, NERDE ULUSLARI İNSAN HAKALRI KURULUŞLARI? Niye bu kuruluşları Dünya çapında entellektüel yazar,düşünür, aydın insanları bir araya getirmiyor..ULUSLARASI PANELLER,KONFERANSLAR DÜZENLEMİYOR, KONUYU DÜNYA GÜNDEMİNE hususuyla ABD ve AVRUPA ve dahi Uzakdoğuda JAPONYA-KORE gündemine getirecek hamleler yapamıyorsunuz? Türkiyedeki Dikta Rejimini sıkıştırmıyorsunuz? Neden çekiniyorsunuz? Türkiyede daha fazla zulüm olur diye mi? Zaten yapacaklarını yaptılar, fakat onları bu şekilde sıkıştırmak niahyetinde ABD-AB Ülkeleri nezdinde Devlet baskısı,Uluslarası kamuoyu baskııs ile RTE’ye istemese de adım attırmak yolu niye denenmez?

    2-Neden dış ülkelerde yaşayan bütün insanlar, Kamil MAMAN’ın dediği gibi niye İNSANİ-DEMOKRAT Protestolar sergilemiyorsunuz? 15 JULLY Çakma Kontrollü Drabe Girişimi KUMPASI öncesi burada insanları Zaman Gazetesi önünde TOMALARIN önünde attırdınız, bizleri protestolar için sokağa çıkardınız.! biz böyle bir ülkede bunları yaptık siz niye o demokrat ülkelerde sessizsiniz, nedir bu ölüm sessizliği yahu? misal ABD’de de yaşayanlar Washingtonda elçilik yada Nw Yorkta Los Angelesda yada Avrupada Berlin,Paris,Londra,Roma,Viyana elçiliği yada Frankfurt,Köln,Lyon,Mancester,Salzburg,Rotterdam konsoloslukları önünde misal iki bin üç bin kişi gidip (gereken izni aldıktan sonra) GANDHİ gibi GÜNLERCE SÜRECEK-ELLERDE DÖVİZLER (Türkiyede Hukuksuzluklara son verilsin-İnsanlar görevine iade edilsin diye yazılı pankartlarla) insani bir OTURMA EYLEMİ yapmazSINIZ? NİYE? Ordaki AKePe ve MHPlilerden mi ÇEKİNİYORSUNUZ? Orda onlar kim oluyor, Mümin hakiki müslüman niye korkar? Siz 2-3 bin 5 bin kişi gidin bakalım ne yapabiliyorlar? KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK DOSTLAR..Oralarda çok sessizsiniz, ağlamak dua etmek tamam ama ağlamayana mücadele etmeyene ekmek-başarı yok bu dünyada, yok malesef.Burada insanlar perişan, yazık.Ben kendi çapımda Sosyal medyada konuyu sıkıntıya rağmen dile getirme yanında, elbette AİHMe başvuru,AB Venedik Komisyonu üyelerine bir mağdur olarak yazdığım İngilizce mesajlar falan çaba sarfettim,Yüksek mahkemeler Ohal komisyonu bunlara zaten başvurduk.Ancak yaşanan sosyal ve ekonomik Trajedi-drama kendi açımdna benden daha mağdur bir Aileye-içerdeki bir dostumun ailesine sahip çıkmaya çalışıyor, dertleriyel ilgilnemeye çalışıyor, kendim ve duurmu idare eder arkadaşlardan bazen muhalif yan dostlardan ve sağdan soldan gelenleri bazen diğerlerine vermeye çalışıyorum yinede daha fazla birşeyler yapabilmem gerektiği düşüncesindeyim.Ancak bu durumu yine de kurtarmıyor, kalıcı çözüm değil.

    Bir düşünürün dediği gibi ”bizi dostların-arkadaşların sessizliği kahrediyor” mağdurlar derece derece..bizde çoğu acı mağduriyetelri buradan öğreniyoruz.Ancak yaşadığımız Kuzey bölgesinin önemli bu şehrinde-bölgede duyduğumuz-anlatılan ve şahit olduklarımız da cabası..Lütfen, birşeyler yapın, bu durum burada hem (ülkede organizesi yok edilmiş Camiadan) bazı mağdurlar hem de AKP’liler tarafından-elbette iki farklı niyet okuma olarak ”Haa demek ki bir suçları var ki, bu kadar sessizler) algıısna sebep oluyor.Bizzat iki defa göz altı yaşamış ve ikincisinde kaldığı ve sıkı baskıya-sosyal işkenceye uğradığı 6 gün sonrası ailesinin baskısı sonrası etkin pişmanlığa zorlandığı için her gün üzgün gezen-bazen ağlayan bir türlü teskin edemediğim ve kendini suçlu hisseden bir yakınım…içeride kalmış çıkmış arkadaşım ve birçokları dış ülkelerdekilere hem kızgın hem sitemkar kimi de dediğim giib ”çekindikleri var, demek bir aynlışları oldu,ortaya çıkmasını istemiyorlar..” gibi değerlendiremelere muhatap olunuyor.En azı benim gibi diyor:

    ”Niye suskunsunuz..niye,neden korkuyorsunuz”

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin