Avrasyacılar Erdoğan’a muhtıra verdi

YORUM | Prof. Dr. MEHMET EFE ÇAMAN

Avrasyacı güçlerin önemli sözcülerinden Vatan Partisi genel başkanı Doğu Perinçek, ABD ve İsrail’in Suriye’de Erdoğan’a tuzak kurduğunu iddia ediyor. Perinçek’e göre Atlantikçi güçler (ABD-NATO ittifakından yana olanlar) bu ABD-İsrail planlarında rol oynuyorlar. Suriye devleti ile çatıştırarak Türkiye’nin dışarıda yalnızlaştırılmak istendiğini belirten Perinçek, bunun aynı zamanda Erdoğan’ın içeride yalnızlaştırılması anlamına geleceğini iddia ediyor.

Yalnızlaştırılmadan kast ettiği, dış politika ve güvenlik politikalarında Rusya güdümünden çıkmak; iç politika bağlamında ise Avrasyacı ve diğer Batı karşıtı güçlerin Erdoğan’a desteğinin sona ermesidir. Mesaj çok aleni! Perinçek diyor ki “Suriye ile savaş, Türkiye’yi stratejik müttefikleri Rusya, İran ve Irak’tan, dahası Çin Halk Cumhuriyeti’nden uzaklaştırır ve yalnızlaştırır. Ayrıca Türkiye’nin iç cephesinde de ayrılıklar ve kargaşalıklar yaratır”.

Benim daha önceki Suriye analizlerimde, Suriye’de Rusya ve Suriye ile TSK’nın karşı karşıya gelmesinin iç politikada rejim üzerinde ciddi etkileri olacağı değerlendirmemle bire bir örtüşen açıklamalar bunlar. Dışarıda Rusya yörüngesinde hareket eden Erdoğan, içeride de bir Avrasyacı-Rusyacı grupla bir “cephe” kurmuş; zira Perinçek de üzerine basarak bunun bir cephe olduğunu dile getiriyor. Benim 2016’dan beri iddia ettiğim “Erdoğan tek değil, arkasında Avrasyacılar var” hipotezimin onayı. Perinçek Erdoğan’a aba altından sopa gösteriyor. Satır aralarında, Avrasyacıları karşısına alırsa ve Rusya-Esad gücü ile ters düşerse alaşağı olacağını Erdoğan’ın kafasına kakıyor.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Perinçek’in bahsettiği bu cephenin ana düşmanı Batı’dır. ABD, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs, Fransa, bu düşman olarak algılanan grupta olmayan yok! Tabi ki, bu grubun can düşmanı Türkiye, ortakları da başta Kremlin olmak üzere Pekin ve Tahran! Perinçek Erdoğan’a “uyarıyoruz!” diyor. Ona “Atlantikçilerin yanında olursan karışmayız!” mesajı gönderiyor. Yüzde birin altında oy oranına sahip Vatan Partisi, Erdoğan’ın “dünya liderliği” (!) falan tınlamadan, ayar veriyor. ABD-İsrail yönetimlerinin her cephede tepelerine bineceğini söylerken, esasında bir eksen kaymasında bulunursa Erdoğan ve yakın çevresinin tozunu atacaklarını ima ediyor. Elbette Perinçek Vatan Partisi genel başkanı olarak değil, Avrasyacı ekip adına konuşuyor. Kaldı ki partisinde Ergenekon ve Balyoz gibi darbe planı davalarından ceza almış kendisi dışında onlarca güçlü isim var. Bunların büyük bir çoğunluğu, derin devletle bağlantılı olan askerler. Eski general en az on tane ileri gelen Vatan Partili var Perinçek’in ekibinde. İşçi Partisi’nin ideolojisini devam ettiren Kemalofaşist-sol parti Vatan Partisine askerler neden bu kadar rağbet ediyor? Bitpazarına nur mu yağdı? Kemalistler ne zamandır Marksist-Maocu eskileriyle bu kadar samimi oldu? Yoksa mesela başka mı? İslamcılara bu sevgileri nereden ileri geliyor? Erdoğan’a neden bu kadar sadık görünüyorlar? Bu kadar sadıklarsa, reislerinin Suriye politikasını değiştirme kararına neden bu kadar tepki gösteriyorlar? Kim kimi kontrol ediyor? Rejimin vitrini malumumuz da, kapalı kapılar ardında dış politikayı, güvenlik politikasını, mahkeme kararlarını falan asıl kim belirliyor? Perinçek terminolojisini kullanacak olursak, “Türkiye iç cephesinin” esas belirleyicisi, asıl başat gücü, gerçek patronu, hakiki reisleri kim?

Diyor ki Perinçek, “Erdoğan ile Türk ordusu arasında Erdoğan ile Kemalistler arasında, Erdoğan ile milli savunma bakanı arasında” anlaşmazlıklar kışkırtılıyormuş. Bunu ABD’de CIA’in (ABD istihbaratının) planladığını iddia ediyor. Benim daha önceki yazılarımda ortaya attığım, ABD’nin Türkiye’yi Rusya’nın kucağından kurtarmak için girişimde bulunduğu analizimle bire bir örtüşüyor, Perinçek’in iddiaları. Perinçek, Erdoğan’ın 24 Temmuz 2015 tarihinde vatan savaşı başlatma kararı aldığını, 15 Temmuz darbesinin ABD girişimi olduğunu, bunun Türk ordusu ile Türk milletinin birliği sayesinde bastırıldığını ifade ediyor. ABD’nin Türkiye’nin üzerine PKK ve “FETÖ” terör örgütlerini sürdüğünü, ancak Türkiye’ye haklı mücadelesinde Rusya, İran, Çin, Irak ve Libya gibi dost ülkelerin destek verdiğini söylüyor. Türkiye’nin bu süreçte ekonomi dâhil her cephede ABD ve İsrail’in tertip ve tehditleriyle yüzyüze kaldığını iddia ediyor. Antisemitik İslamcı tabana algı çalışması yaparak Erdoğan üzerinde baskı kurmaya gayret ediyor. İsrail’in bu retorikte propagandaya temel teşkil etmesi, Erdoğan’a “altındaki halıyı çekmek için çalışmaya başladık!” mesajıdır. Bunun bir adım sonrasında ABD ve İsrail’in adamı, Büyük Ortadoğu Projesi liderlerinden Erdoğan konulu çalışma başlatılacak. “İstersen bir kez daha düşün!” diyor Erdoğan’a Avrasyacı “cephe” arkadaşları!

Erdoğan’a mesaj o kadar net ki! Bırakalım Perinçek konuşsun: “2014 baharında Silivri duvarını yıkmamızdan bu yana ABD güdümlü PKK ve FETÖ terör örgütlerini hedef alan Türkiye, şimdi bir hedef sapması dayatan bir planı boşa çıkarmak durumundadır. Hedef saptırmasının adı, Suriye’ye karşı savaştır.” Tabi siz Suriye’ye karşı savaş cümlesini Kremlin’e karşı savaş olarak okuyun. Belli ki Moskova sıkı bir destek veriyor, “sağlam durun, arkanızdayım!” diyor. Ayrıca yine belli ki, Perinçek TSK’daki Avrasya cuntasına çok güveniyor. Türk ordusu dediği bu Avrasyacı çete üzerinden, bilindik Kemalofaşist üstten konuşmayla, bu konuda zaten üç buçuk atan, kuyrukları sürekli bacaklarının arasında dolaşan gecekondu gülü İslamcı militan kadrolara ayaklarını denk almalarını ver yerlerini bilmeleri mesajını veriyor. Bunu öyle fütursuzca yapıyor ki, bu gece sanırım birilerinin gözüne uyku girmeyecek.

Perinçek bu karşılaşılan tehdidin 15 Temmuz darbesinden çok daha kapsamlı olduğunu söylüyor. Bu, yapabilecekleri manevraların ve taktiklerin nereye varabileceğini ve sonuçlarını düşündüren bir muhtıradır. “Aynı gemideyiz” diyor ama siz onu “gemiyi terk etmeyin!” diye okuyun! Muhtıranın sonunda “Herkesi ABD-İsrail tertiplerine karşı birliğe, devlet aklına ve kararlılığa çağırıyoruz. Türk milletine güvenle ve saygıyla duyurulur!” diyor.

Aynı Baba filminde Don Corleone’nin rakibine yaptığı “reddedemeyeceği teklif” gibi, Perinçek Avrasyacı muhtırasında Erdoğan’a “dikkatli olmasını” ve “yamuk yapmayıp akıllı olmasını” salık veriyor. Çok ağırdır bu laflar. Çok ciddi bir gücünüz yoksa böyle yarı otoriter ve önüne gelenin içeri atıldığı bir rejimde ulu orta böyle konuşamazsınız! Konuşturmazlar!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin