MEHMET DİNÇ – STRAZBURG
Avrupa Parlamentosu’nun insan hakları ve düşünce özgülüğü alanında verdiği ödül, bu sene, Işid terör örgütünün elinden kurtulan Ezidi kadınlar Nadia Murad ve Lamija Aji Bashar’a verildi. Parlamenterler, Nadia ve Lamija’nın acı ve korkuyla dolu hayat hikayelerini gözyaşları içerisinde dinledi.
Işid, 2014 yılının Ağustos ayından Ezidilerin yaşadığı şehir, köy ve kasabalara saldırdı. Dünyanın en vahşi ve acımasız terör örgütü, girdiği yerleşim yerlerindeki erkekleri öldürüyor kadınları ve çocukları ise esir alıyor. Kadın ve kız çocukları, pazarlarda satılıyor, seks kölesi olarak savaşçılara veriliyor. Irak topraklarında bulunan 500.000’e yakın Ezidi halk, soykırıma uğruyor. Işid’in elinden kurtulmayı başarabilen insanlar Türkiye veya Avrupa’ya göç etmeye çalışıyor. Bu sene Sakharov ödülüne layık görülen Nadia Murad ve Lamija Aji Bashar Almanya’ya iltica etti. Nadia Murad ödül seremonisinde Parlamento genel kurulundan yaptığı konuşmada kendilerine destek olanlara teşekkür ederken Işid’in zulmü altında inleyen Ezdi halk için AB ve Birleşmiş milletlerden yârdim çağrısında bulundu.
Lamija: Işid köyümüze saldırdı erkekleri öldürdü sadece kadınları ve kız çocuklarını ayırdı…
Lamija henüz 16 yaşında okumayı çok seven bir öğrenci iken, Işid’in elinde esir olarak düşer. 20 ay boyunca Işid’li savaşçıların seks kölesi olarak esir tutulur. 5 kez satılır. Birkaç kez kaçmaya çalışışa da başarılı olamaz. Son olarak arkadaşları ile birlikte 8 – 20 nisan 2016 tarihleri arasında İranlı hastane müdüre satıldığını söyleyen Lamija, doktorun kendisi ve arkadaşı Catrin’e şiddet uyguladığını ifade ediyor. Bir patlamanın ardından arkadaşlarını kaybeder ve kendisinde yüzünde ciddi yanıklarla 4 denemeden ardından kurtulur. Almanya’ya kaçmayı başaran Lamija burada kız kardeşi ile birlikte yaşıyor.“ Bir daha gözlerimi açamayacağımı düşündüm” diyen Lamija‘ya Almanya’da tıbbı yardım, estetik ameliyat ve psikolojik destek verilir.
Almanya’da psikiyatri doktoru Jan Kızılhan, onun çok güçlü bir kadın olduğu, arkadaşları, aile fertleri gözlerinin önünde öldürülmesine rağmen cesaretle kalabilmiş ve yaşama iradesi ortaya koyabildiğini aktarıyor.
Lamija Aji Bashar Parlamentodaki konuşmasında parlamenterleri göz yaşlarına boğduğu gibi çeviriyi yapan tercümanlar da Lamija’nin hikayesini göz yaşları içerisinde aktardılar. Ödülü tüm kadınlara, kızlara, Ezidi halkına ve terör kurbanlarına adayan Lamija, Seks kölesi olarak satıldığını anlattı. Lamija artık tüm dünyada mağdur, istismara veya ayrımcılığa maruz kalmış çocukların sesi olmak istiyor.
“Babam komşularımız için helal et alırdı ama bize ilk önce komşularımız saldırdı”
“Köyümüzde, Müslümanlar, Hristiyanlar ve Ezidiler birlikte yaşardı. İyi komşuluk ilişkilerimiz vardı, babam komşularımız yemeklerimizden yesin diye helal et alırdı, fakat Işid geldiğinde bizi ilk katleden komşularımız oldu” derken bir taraftan da savaşın, iç savaşın en acı yüzünü haykırıyor. Bir yandan şaşkınlık, nefret, korku, üzüntü ve öfke duyguları birbirine karışırken diğer yandan zulüm görenler için yaşama ve yaşatma mücadelesi veriyor.
Nadia Murad, Birleşmiş Milletler İnsan Ticareti Mağdurlarının iyi niyet elçisi oldu
Ezidi kız Nadia Murad, 14 Ağustos 2014’te ailesi de dahil olmak üzere köyünün tüm erkekleri Işid tarafından öldürülürken, kendisi kız kardeşi, kuzenleri ve yeğenleri Işid’in eline rehin düştü. Savaşçıların arasında hediye olarak değiş tokuş edildi, defalarca tecavüze uğradı. Ona kimlik belgeleri sağlayan bir Musullu kaçmasına yardımcı oldu. Almanya’ya geldi iltica etti. 16 Eylül 2016’da BM’nin iyi niyet elçisi oldu. Avrupa konseyinin verdiği Vaclav Havel insan hakları ödülüne de layık görülen Nadia Murad AP’nin düşünce özgürlüğü ve insan hakları savunucularına verdiği Sakharov ödülüne de layık görüldü.
Nadia Murad: Işid uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanmalı
“Işid 14 Ağustos’ta tüm Ezdileri öldürmek için, soykırım yapmak için köyümüze geldi. Sistematik olarak kadın ve çocukları ayırdı. Onlar için, kadınların ve kızların seks objesi olmaktan başka hiç bir değeri yok. 500 bin insan korunmaya ihtiyaç var , artık kendi şehirlerimize geri dönemeyiz. Ezidilere kucak açan Alman devletine teşekkür ediyoruz geride kalan insanlar için yardım istiyoruz. Tıbbi desteğin yanında psikolojik desteğe de ihtiyacımız var. Radikalizm ve ırkçılık bugün en büyük tehlike, oradaki dini azınlıkların korunmaya ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.
Martin Schulz: Işid, Hristiyan ve Müslümanların bir arada yaşadığı şehirleri yıktı, insanları katletti
Ödül töreninde konuşan Avrupa Parlamentosu başkanı Martin Schulz “14 Ağustos 2014’de Işid Ezidilerin yaşadığı yerleşim alanlılarına geldi. Burası Hristiyan ve Müslümanların birlikte yaşadığı şehirlerdi. İnsanları katlettiler. Bashar Almanya’ya gelmeyi başardı. Nadia Murad ise bugün insan hakları savunucusu ve insan ticaretine karşı bir sembol oldu.” İfadelerini kullandı.
