BASRİ DOĞAN | AMSTERDAM, TR724
Hollanda Alevi Kadınlar Birliği’nin (HAKB) “İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz” eylemlerine destek veren Avrupa Parlamentosu eski Türkiye Raportörü Kati Piri, HDP Milletvekilliği düşürülen Gergerlioğlu’nun evinden alınarak cezaevine götürülmesi sırasında darp edilmesine tepki gösterdi.
Hollanda Temsilciler Meclisi İşçi Partisi (PvdA) Yeni Milletvekili Kati Piri, Lahey Maliveld Meydanı’nda TR724’e özel açıklamalarda bulundu. Piri, “Türkiye’deki tüm kadın ve kızlarla dayanışma içindeyim. Bu sözleşmeden çıkılması utanç verici ve kabul edilemez bir durum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Sözleşmesine bizatihi kendisi altına imzasını atmıştı. Bir anda bu sözleşmeyi feshetmesi kadın haklarına vurulmuş en büyük bir darbedir. Gerçekten Türkiye’deki kadınlar adına üzgünüm. Kabul edilmez buluyorum. Bu konuyu bugün Lahey Maliveld Meydanında olduğumuz gibi, değişik platformlarda dile getirmeye devam edeceğiz.” dedi.
MUHALİFLER BASKI ALTINDA
2004 yılında Hollanda dönem başkanlığında Avrupa ile müzakere süreci ile demokratik bir sürece girdiğini, daha sonra Erdoğan rejiminin Avrupa’dan uzaklaşıp muhalifleri baskı altına aldığına ilişkin soruya, Kati piri şu cevabı verdi: “Gerçekten cevaplanması zor bir soru. Ama kısa bir cevap vermek istiyorum. Malumunuz ben 5 yıl Avrupa Parlamentosunda Türkiye raportörü olarak görev yaptım. O günden bugüne değin insan hakları her geçen gün Türkiye’de kötüye gitmeye başladı. Çok uzun bir süre bekledik. Düzelebilir mi acaba dedik. Maalesef düzelme sinyalleri AKP rejiminden göremedik. Bu işlerin olamayacağını anladık. Bu arada mülteci sorunu v.s gibi durumlar ortaya çıktı. Bunun yanında Türkiye iki seçim atlattı. Bu seçimlerde AKP’nin eskiye oranla bu iki seçimlerde ciddi oy kayıplarına uğradı. Böylece temennim umarım Avrupa Birliği Türkiye’ye insan hakları ihlalleri konusunda baskılarını sürdürürler. Böylelikle Türkiye’deki bu baskıcı tutuma hem seçmenler hem de AB bir an önce bu duruma son verdirirler.”
AP eski Türkiye Raportörü @KatiPiri Tr724'e konuştu:
↘️ Erdoğan düzelebilir mi dedik ama kötüye gitti
↘️ @gergerliogluof'na yapılanları tasvip etmiyorum
↘️ AB ekonomik anlaşma peşinde ama Türkiye’de insan hakları ihlal ediliyorRöportaj @BasriDogan68 👉 https://t.co/DeKwwzNb8D pic.twitter.com/oZOvBEj6v2
— Tr724 (@Tr724) April 8, 2021
GERGERLİOĞLUNA YAPILANLARI TASVİP ETMİYORUM
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve evinden sürüklenerek cezaevine götürülmesi konusunda değerlendirmede buluna Kati Piri, Türkiye’de yaşananların, demokrasiye uymayan tutumların yeni olmadığını söyledi. Piri devamla şunları anlattı: “Ne yazık ki Türkiye parlamentosunda ki bu yaşanılanlara ilk defa şahit olmuyoruz. HDP milletvekillerine yönelik bu baskıda ilk defa olmuyor. HDP’den önceki partinin milletvekilleri polis zoru ile sürüklenerek meclisten atılmıştı. HDP Başkanı Demirtaş hala tutuklu. Diğer taraftan Türkiye Parlamentosunda milletvekilliği haksız bir şekilde düşürülen Sayın Gergerlioğlu’na yönelik yapılanları tasvip etmiyorum. Özellikle polisin evinden Gergerlioğlunu alırlar iken, yaptıkları itmeleri ve çekiştirmeleri daha doğrusu yaptıkları baskıyı da çok korkunç buluyorum. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Avrupa Birliğine aday üyeliği çabasında olan Türkiye’nin insan haklarına uyacaklarına dair AB sözleşmeleri net bir şekilde dile getirmelerine rağmen uymamaları kabul edilemez bir durum değildir. Ben şu anda Hollanda Temsilciler Meclisi’ne İşçi Partisi Dışişlerinden sorumlu bir milletvekili olarak, bir soru önergesi vereceğim. Hollanda hükümetinin bu konuda Türkiye’ye baskı yapmasını isteyeceğim.”
ERDOĞAN AB’YE LAFTA İNSAN HAKLARI VE DEMOKRATİKLEŞME KONUSUNDA TAMAM DİYOR
Avrupa Birliği’nin AKP ve Erdoğan rejimine karşı tutumlarının nasıl olacağına ilişkin olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Avrupa Birliği liderleri Türkiye ile Doğu Akdeniz’den gelebilecek mülteciler ile bir anlaşma içerisindeler. Bu durumu evet anlıyorum. Lakin Avrupa Birliği Liderlerinin elinde bu konu ile ilgili pozitif ajandalarının olduğunu düşünmüyorum. Öncelikle olarak AB’nin Türkiye’deki demokratik insan hakları değerlerine dönmesi yönünde baskı yapmaları lazım. Erdoğan sadece AB’ye söz ve lafta insan hakları ve demokratikleşme konusunda tamam diyor. Lakin uygulamada bunların hiç birisini gerçekleştirmiyor ve yapmıyor. Bu açıdan Erdoğan’ının bu söylemlerini oldukça çelişkili ve tutarsız buluyorum. Diğer taraftan Avrupa Birliği Türkiye ile yeni ekonomik anlaşmalar yapmalar imza peşinde koşarlar iken, Türkiye’de demokrasi ve insan hakları ihlalleri artarak devam ediyor. Bu konuda AB’nin somut bir çaba içerisinde olmasını bekliyoruz.”
