Ankara Barosu, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde dokuz ayrı işkence olayı yaşandığını belirterek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç ihbarında bulundu. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına kişilere işkence yapıldığına dair Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı raporun açıklanmaması üzerine peş peşe istifalar yaşanmıştı.
Ankara Barosu, “Ankara’da kolluk birimlerinde işkence iddiaları bitmiyor” başlıklı yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Narkotik Şube Müdürlüğü ve Sincan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde farklı tarihlerde birçok şüphelinin sistematik işkenceye maruz kaldığının öğrenilmesi üzerine harekete geçildiği anlatıldı. İnsan Hakları Merkezi’nin görevlendirildiği ifade edilen açıklamada, “Akabinde meslektaşlarımız tarafından ilgili tarihlerdeki iddialar üzerine bahse konu kolluk birimlerine derhal gidilerek gerekli incelemeler yapılmış ve tutanaklar düzenlenmiştir” denildi.
9 AYRI İŞKENCE VAKASI TESPİT EDİLDİ
Ankara TEM Şube’de 2, Ankara Narkotik Şube’de 4 ve Sincan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde 3 olmak üzere toplam 9 işkence vakasının tespit edildiği belirtilen açıklamada, “Toplamda 9 işkence ve kötü muamele iddiasına ilişkin merkezimizce mağdurlar ile görüşme ve tespitler yapılmış, tutanaklar tutularak ve raporlar hazırlanarak gerekli insan hakları mücadelesi başlatmış olup her bir iddia için düzenlenen tutanak ve hazırlanan raporlar doğrultusunda Baromuz tarafından savcılığa suç ihbarlarında bulunulmuştur.” denildi.
Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Narkotik Şube Müdürlüğü ve Ankara Sincan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde farklı tarihlerde birçok şüphelinin sistematik işkenceye maruz kaldığı iddialarının öğrenilmesi üzerine, Ankara Barosu Yönetim Kurulu tarafından İnsan Hakları Merkezinin bilgilendirilmesi ile harekete geçildiği ve gerekli görevlendirilmelerin yapıldığı kaydedildi. Baro avukatlarının iddialar üzerine bahse konu kolluk birimlerine giderek gerekli incelemeleri yaptığı ve tutanakların düzenlendiği kaydedildi.
Açıklamada, Türk Ceza Kanunu’nun işkence başlıklı 94. maddesi gereği; işkencenin insanlığa karşı suç olduğuna dikkat çekilerek, “İnsanlığa karşı suç işleyen kamu görevlilerinin savaş hali dâhil olmak üzere hiçbir istisnası olmayacak şekilde af ve zamanaşımından yararlandırılmaması gerektiğine ilişkin gerek ulusal mahkemelerde gerekse uluslararası yargı mercilerinde verilmiş kararlar olduğunu hatırlatırız” uyarısında bulunuldu.
Baromuzun, “Ankara’da Kolluk Birimlerinde İşkence İddiaları Bitmiyor!” başlıklı basın açıklaması
Açıklamaya aşağıdaki link ve görselden ulaşabilirsiniz.https://t.co/jwZu6v5K4C pic.twitter.com/MKs5CL7eU7
— Ankara Barosu (@ankarabarosu) May 5, 2022
‘İŞKENCENİN KARŞISINDAYIZ’
Baronun, işkence iddialarından ihbar yoluyla haberdar olduğu hatırlatılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yıllar içinde kazanılan tecrübelerle birlikte oluşturulan çalışma sistemi ve meslektaşlarımızın özverileriyle özellikle kolluk birimlerinde gözaltında yaşanan işkence ve kötü muamele iddialarına derhal ve hukuk düzeninin izin verdiği ölçüde işkence iddiası faillerinin haberleri dahi olmadan müdahale edildiğini, bu iddiaların tamamının tutanaklar ve raporlar düzenlenerek kayıt altına alınıp suç ihbarlarında bulunulduğunu belirtir; bu çalışmalar sonucunda maddi gerçeğin ortaya çıkarılarak ulusal veya uluslararası yargı mercilerinde Jus Cogens niteliğini haiz işkence suçunun cezasız kalmayacağını ifade etmek isteriz. Ankara Barosu olarak, herhangi bir yerdeki adaletsizliğin, her yerdeki adalet için tehdit olduğunun bilinci ile yer ve zaman fark etmeksizin, kimden veya kime karşı gerçekleşirse gerçekleşsin, hukuksuzluğun tam da karşısında yer aldığımızı, işkence ve kötü muamelelerin son bulması için her alanda hukuki mücadelemizi sonuna kadar vereceğimizi kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.”
İŞKENCE RAPORU KAMUOYUNA AÇIKLANMAMIŞTI
Ankara Barosu, 26 Ocak 2022 tarihinde de yaptığı yazılı açıklamada Ankara TEM Şubede tutulan bazı şüphelilere işkence ve kötü muamelede bulunulduğunu belirterek savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak iddialarla ilgili raporun kamuoyuna duyurulmaması baro içerisinde krize neden olmuş başta İnsan Hakları Merkezi olmak üzere birçok kurulda peş peşe istifalar yaşanmıştı. Raporun yayımlanmasını isteyen, ancak yönetimde azınlığa düşen dönemin Ankara Baro Başkanı Kemal Koranel, daha sonraki süreçte görevinden istifa etmişti.
