HABER | SEMİH ARDIÇ
Federal Almanya’da 24 Eylül 2017’de yapılan Federal Meclis (Bundestag) seçiminden bu yana kurulamayan koalisyon hükûmeti için Sosyal Demokrat Parti (SPD) yeşil ışık yaktı. Böylece SPD lideri Martin Schulz itirazlara rağmen partisinin en yetkili merciinden koalisyon için tam yetkiyi almış oldu.
Almanya’nın Bonn şehrinde bugün toplanan SPD Genel Kurulu’nde 642 delegeden 362’si Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ile Büyük Koalisyon (Große Koalition) kurulması için SPD lideri Martin Schulz’a yetki verdi. Bir delegenin çekimser kaldığı oylamada, 279 delege red oyu kullandı. Koalisyon müzakereleri önümüzdeki birkaç gün içinde başlayacak ve en geç şubat ayı içinde hükûmet şekillenmiş olacak.
SCHULZ: CUMHURİYET SİZE BAKIYOR
Oylamadan kısa süre önce kürsüye gelen SPD lideri Schulz, Büyük Koalisyon için etkileyici bir konuşma yaptı ve ekledi: “SPD tarihinde önemli anlardan birini yaşıyoruz. Federal Almanya Cumhuriyeti şu anda bize bakıyor.” SPD içinde koalisyon fikrine muhalif isimlerin başında gelen Kevin Kühnert ise kendisini ‘cüce isyanı çıkarmakla’ itham eden CSU Başkanı Alexander Dobrindt’i ima ederek, “Gelecekte devler olabilmek için bugün bir cüce olun.” ifadelerini kullandı.
4 AYDIR HÜKÛMET KURULAMADI
24 Eylül seçiminde hiçbir parti tek başına iktidar kurabilecek 355 sandalyeyi elde edemediği için koalisyon müzakereleri başlamıştı. Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Parti (CDU) ile Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) ittifakı yanlarına liberaller (FDP) ve Yeşiller’i (Die Grünen) almayı planlamıştı. O dönemde SPD, ana muhalefette kalacağını açıklamıştı.
Ancak FDP’nin müzakerelerden çekilmesi hükûmet kurma ihtimalini zora sokmuş, erken seçime gidilebileceği belirtilmişti. Bu noktada Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier inisiyatif almış ve Merkel ile Schulz’tan koalisyon ihtimalini yeniden değerlendirmelerini rica etmişti.
TÜRKİYE’YE İMTİYAZLI ORTAKLIK
CDU/CSU-SPD Büyük Koalisyonu için varılan ön mutabakatta Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerinde yeni fasıl açılmaması, açılan fasılların kapatılmaması karara bağlanmıştı. Bu mutabakat, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye için telaffuz ettiği ‘imtiyazlı ortaklık’ teklifine destek olarak yorumlanmıştı.
