AİHM Başkanı Spano, fahri doktora aldığı törende gazetecileri salondan çıkarttı

Yaşanan insan hakları ihlalleri nedeniyle Avrupa ve Türkiye’den gelen tepkilere rağmen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen ardından da İstanbul Üniversitesi’nden verilen fahri doktora unvanını alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Robert Spano, gazetecileri törenin düzenlendiği salona aldırmadı.

İstanbul Üniversitesi tarafından verilen fahri doktora unvanını alan AİHM Başkanı Robert Spano, görüntü çekilmesini istemediği için gazetecileri törenin düzenlendiği salondan çıkarttı.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlük binası doktora salonunda düzenlenen törene, İstanbul Vali Yardımcısı Uğur Aladağ, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ve AİHM’in Türk yargıcı Saadet Yüksel ile akademisyenler katıldı.

AİHM Başkanı Robert Spano’nun isteği üzerine salona alınmayan basın mensupları, töreni yan odada sinevizyondan izledi. AİHM Başkanı Spano fotoğraflarının çekilmesine ve görüntüsünün alınmasına izin vermedi.

Üniversite görevlileri, tören çıkışında Spano’nun fotoğraflarını çeken gazetecilere, “Çekmeyin” uyarısı yaptı.

SPANO: BU DAVET GERİ ÇEVRİLEMEZ

Daha önce 12 Eylül diktatörü Kenan Evren’e de verilen fahri doktora unvanını İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak’ın elinden alan Spano, yaptığı konuşmada, AİHM üyesinin kendisine verilen onursal fahri doktora unvanını kabul etmesinin uzun zamandır bir protokol geleneği olduğunu iddia etti. Spano, ”Bu davet geri çevrilmez, gelenek böyledir. Bu bizim mahkememizin tarafsız olmasına halel getiren bir uygulama olarak karşımıza çıkmaz. Bu prestijli ödülü onurla kabul ediyorum. Bu üniversitenin tarihini bilen biri olarak kabul ediyorum.” dedi.

Akademik özgürlüğün, konuşma ve ifade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha belirtmek istediğini ifade eden Spano, “Bunlar temel değerlerdir. Avrupa Birliği (AB) kabulünde yatan, insan hakları konvansiyonunun kabulünde yatan değerlerdir. Bu bizi her türlü uçtan koruyacak bir durum” ifadesini kullandı.

”TÜRKİYE İLE KUTLAMAKTAN ONUR DUYUYORUM”

Şanslı biri olarak, bu mahkeme başında Türkiye’den gelen davalara da bakan Türk yargıçlarıyla da çalıştığını söyleyen Spano, şöyle devam etti:

“Bu ödül töreni üç taraflı bir önem taşıyor. 1990-2000 yılları arasında ben insan haklarının korunmasının 10 yıllık yıl dönümünü gördüm, düzenleme şansına vardım. Bu yıl geçtiğimiz 60. yılımızı kutladık. Yargıçlar arasında Türk yargıçlar da vardı. Asambleye seçilmişlerdi. Bu ziyareti organize eden bütün komisyonlara, çalışanlara en derin saygılarımı, şükranlarımı sunmayı borç bilirim. 2020 konvansiyon sistemi için önemli bir yıl oldu. Sürecin 70. yılını kutluyoruz. Türkiye’nin ilişkileri çok önem arz etmektedir. Konvansiyona imza atan ilk ülkelerden birisidir Türkiye. Ben çok memnunum ve bunu Türkiye ile kutlamaktan onur duyuyorum.

Bizim değerlerimiz, Avrupa konvansiyonunun insan hakları değerleri, daha çok noktaya temas eden, çok anlamlı olan bir süreç. Bu organ, Avrupa konvansiyonunun ortaya koyduğu temel metinleri ortaya çıkardı. Bu adanmış çalışma bizi bu mevkide tuttu. Bazı süreçlerde bu onore edici ödülü, Strazburg Mahkemesi tarafından da korunan bu ödüle sahip olmayı, üniversitede insan haklarıyla ilgili eğitimin önemini belirtmek için bir şans olarak görmek istiyorum. İnsan haklarının yayılması ve korunması ve çalışmayı anlamlı kılan süreç, üniversitelerden geçer. Ben kendim de bir akademik çalışanım. 20 yıl önce bu mevkide bulundum, 2006’da hukuk profesörü oldum. Ayrıcalıklıydım, İzlanda’da hukuk fakültesinde dekan olma şansına eriştim.”

”AKADEMİK ÖZGÜRLÜK ADINA KABUL ETMEK İSTİYORUM”

Üniversitelerde insan haklarıyla ilgili eğitimin önemine değinen ve bunun bir prensip olması gerektiğini söyleyen Spano, bunun rol dağılımıyla ilgili olduğunu belirtti.

Devletlerde yaşanan hukuki problemlerde mahkemelerin üst yapılarla gözetilmesinin önemli olduğunu, bunun konunun doğasından kaynaklandığını aktaran Spano, üniversitelerdeki eğitim kalitesinin yargıçlar üzerindeki etkisinin yadsınmaması gerektiğini anlattı.

Spano, “Bütün hukukta çalışanların hepsinin ihmale yer açmadan görevlerini yerlerine getirmesi için gereken şey üniversitedeki eğitimdir.” dedi.

Hukuk öğrencilerinin AİHM’e gelip incelemelerde bulunmasını isteyen Spano, kendisine verilen unvanla ilgili de, “Bunu akademik özgürlük adına kabul etmek istiyorum. Kamuoyu önünde açıkça ifade etmek istiyorum, demokratik ilkelerin altının çizilmesi için almak istiyorum” ifadesini kullandı.

Akademisyenler için ifade özgürlüğünün önemine değinen Spano, şöyle devam etti:

“İnsan haklarına, ifade özgürlüğüne, beğenseniz de beğenmeseniz de herkesin sahip olması gerekir. Etkili bir hukuksal gözden geçirme gerekir. Bu konuda, Avrupa Konseyinin, Avrupa yargıçlarının ortaya koyduğu daha sonraki kararlarda, Anayasa Mahkemesinden 2019’da çıkan kararda, başvuranın bir akademisyen olması ve kendi fikirlerini ifade etme hakkına daha fazla sahip olması gerektiği vurgulanmıştır. Anayasa Mahkemesi bir kez daha bu demokratik toplumda söylenen şeylerin toplumsal denetimden geçebileceğini söylemiştir. İfade etmemin sebebi şu, bizim demokrasimizde akademik dünya temel bir rol oynamaktadır. Her demokrasi için bu böyle. Herhangi bir tartışma olmadan demokratik süreçler tam uygulanamaz. Her insan eleştirme hakkına sahiptir. Eleştirel düşünce ortaya konmuyorsa toplum kendini eleştiremez. Bu ayrıcalıklı ödülü şu anda sizlerden, demokrasinin korunması, hukukun üstün görülmesi adına kabul ediyorum.”

 

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. “Medeniye galebe ikna iledir” düstürunca, “AİHM üyesinin kendisine verilen onursal fahri doktora unvanını kabul etmesinin uzun zamandır bir protokol geleneği olduğunu iddia etti” veya “söyledi” ya da “açıkladı”. Anahtar cümle bu. Bakarsın. Gerçekten de AIHM başkalnlarının içinden kaçı, hangi ülke üniversitelerinden fahri doktora almış. Eğer iddia ettiği gibiyse, susar geri çekilirsin. Eğer doğru değilse, “müddei iddiasını ispatla mükelleftir” der, uluslararası arenada soruyu sorarsın: “ne kadar uzun zamandır, nasıl bir protokol geleneği, kimler aldı, ne zaman aldı?”…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin