Ahmet Dönmez’den dehşete düşüren iddia: Muhalefet seçimi kazanırsa askeri darbe yapılacak

Gazeteci Ahmet Dönmez, “Ankara’da seçimlerin muhalefetin kazanması halinde onlara iktidara vermemek için bir askeri müdahaleyle yönetime el koyma toplantıları yapılıyor.” dedi.

Ahmet Dönmez’in açıklamalarına göre ‘darbenin’ gerekçesi ise PKK olarak gösterilecek. Altılı Masa’nın HDP’nin desteğiyle seçimi kazandığı, HDP’nin ise PKK’nın siyasi kanadı olduğu ileri sürülerek yönetime el konulacak. Deprem öncesinde başlayan söz konusu ‘tersine’ darbe toplantılarının Erdoğan’ın onayıyla yürütüldüğü ve toplantılara Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın başkanlık ettiği belirtiliyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da toplantılardan haberinin olduğu aktarıldı.

İsveç’te yaşayan sürgün gazetecilerden Ahmet Dönmez, çok önemli bir iddiada bulundu. Dönmez’in ‘sağlam kaynaklardan doğrulattığını’ bilgiye göre AKP rejimi, iktidarı bırakmamak için gerekirse ‘askeri darbe’ yapmayı bile göze aldı. Ahmet Dönmez, şunları söyledi:

  • Konuya biraz temkinli yaklaştım. 15 Temmuz ortadayken, Ergenekon’un darbe planları, Ayışığı, Yakamoz, Sarıkız planları varken kim kalkıp iktidara darbe yapmak isteyebilir diye düşündüm.
  • Fakat söylenen şuydu; zaten öyle değil ki! Zaten darbe mevcut siyasi iktidara, Saray rejimine karşı yapılmayacak. Onu koruyabilmek için yapılacak. O olmasa bile onun başlatmış olduğu bu sstemi devam ettirmek için bu plan hazırlanıyor.
  • Aldığım bu ilk bilgiden sonra bir kaç gün boyunca araştırmaya devam ettim. Yaptığı görüşmelerden sonra gerçekten de böyle bir hazırlığın, bu yönde toplantıların olduğuna kanaat getirdim. Üstüne basa basa tekrar etmek isterim ki; Ankara’da bu toplantılar yapılıyor, böyle hazırlıklar var. Gerekçelerini birazdan anlatacağım.
  • Ortada ‘ne olursa olsun gitmemek üzere koşullanmış, bunun hazırlıklarını, planlarını yapan’ bir irade var, bir kadro var, birrejim var. Biz ‘Acaba seçimleri iptal mi edecekler, bir sivil darbe mi yapacaklar’ derken gerçekten de askeri bir darbe hazırlığı içerisinde olduklarını öğreniyoruz. Tersine bir darbe hazırlığı içinde olduklarını öğreniyoruz.
  • Mustakbel iktidara karşı hazırlanan bir darbe planından bahsediyoruz. Bu toplantılar deprem öncesinde başlamış. Ankara’da bir kaç görüşme olmuş. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ve kuvvet komutanlarının katılımıyla bu toplantılar yapılıyor.
  • Bir görüş alışverişi şeklinde; seçim kaybedilirse ne yaparız? Eğer seçimi HDP’nin desteklediği bu altılı masa kazanırsa ne yaparız? Bin yıllık Türk devletini PKK’ya mı teslim edeceğiz?
  • Bu bahanelerle seçim sonuçlarını tanımama üzerine yapılan hazırlıklardan bahsediyoruz. Bu toplantılardan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da bilgisi olduğunu biliyoruz. Zaten Akar’la Fidan arasından su sızmadığını, yıllardır gizli gizli görüşmeler yaptıklarını anlatmıştım.
  • Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bilgisi ve onayı var. Adeta bir ‘B’ planı gibi düşünüyorlar. Masada duruyor. Gerekçe PKK olacak. O yüzden sürekli altılı değil yedili masa diyorlar. Bu önümüzdeki günlerde yoğun bir şekilde işlenecek zaten.
  • Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklanırsa… Onun kimliğini didik didik araştırdılar. Onun kimliği üzerinden, Alevi kimliği, Kürt kimliği üzerinden çok çirkin, bayağı bir kampanya yürütecekler. Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması ve seçimi kazanması halinde buradan yürüyecekler. Tıpkı 2019 yerel seçimleri gibi…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Erdoğan ve karşısındaki aday arasında tercihte bulunurken, karşısındaki adaya oy verecek olanları iki grupta toplamak mümkün.
    Birinci grupta zaten karşısında olanlar, uzun süredir karşısında olanlar var: 6’lı masa ve -belki- HDP
    Erdoğan’a oy verecekler ise AKP, MHP ve birkaç küçük parti.
    İkinci grupta, önceki seçimlerde AKP ve MHP’yi desteklemesine karşın, uyanan ve karşısındaki adayı desteklemesi beklenilenler.
    İşte o noktada, karşıdaki adayın Erdoğan’dan daha iyi Müslüman, daha bilgili, daha tecrübeli, daha güvenilir, halka daha yakın biri olmalı.
    Erdoğan’a oy vermeyi dini kaygılarla yapan insanlar, “istibra ve istinca” arasındaki farkı bilmeyen birine oy vermek istemeyeceklerdir…
    Çocuğunu denetimsiz yapılar altında kaybeden anne bile “lanet olsun böyle kadare” diyenlerin safındakilere oy vermeyecektir…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin