Abant Platformu, Gezi Eylemleri’ni desteklemiş; işte o açıklama

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nca organize edilen Abant Platformu’nun, Taksim Gezi Parkı’ndan başlayarak, tüm Türkiye’ye yayılan Gazi eylemleriyle ilgili 5 Haziran 2013’te yaptığı ‘sağduyu’ çağrısında hükümeti eleştirdiği ortaya çıktı. Söz konusu açıklamada, “Bu çerçevede hükümeti basiretli ve serinkanlı yönetime ve protesto eylemlerinde bulunanlar da dâhil olmak üzere 76 milyonun hükümeti olarak davranmaya, aynı şekilde eylemcileri de barışçıl yöntemler ile sınırlı kalmaya davet ediyoruz.” ifadeleri kullanılmış.

Abant Platformu Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Levent Köker, Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Prof. Dr. Eser Karakaş, Mustafa Yeşil, Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Prof. Dr. Serap Yazıcı, Cemal Uşak, Prof. Dr. Mehmet Altan, Dr. Ümit Kardaş, Prof. Dr. Niyazi Öktem, Cafer Solgun, Prof. Dr. Ferhat Kentel, Ümit Fırat, Ali Bulaç, Hüseyin Gülerce, Hüseyin H. Hurmalı’nın imzaladıkları çağrı şöyle:

ŞİDDETTEN KAÇINILMALI

“Taksim Gezi Parkında çevreci kaygılarla başlayan, ancak kısa sürede demokratik ve insani çerçevenin dışına taşan ve yer yer karşılıklı şiddet içeren eylemlerin ülkemizi kaotik bir ortama sürüklemesinden endişe ediyoruz.”

ORANTISIZ GÜÇ KULLANILMAMALI

“Protestolar karşısında orantısız güç kullanılması, olayların yayılmasının ve şiddetlenmesinin sebebi olmuştur. Toplumsal barışı, demokratik istikrarı ve can güvenliği başta olmak üzere temel hak ve özgürlükleri tehdit eden bu olayları bir an önce sona erdirmek, başta hükümet ve eylemciler olmak üzere siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve kanaat önderlerinin ahlaki ve insani sorumluluğudur.”

HÜKÜMET BASİRETLİ OLMALI

“Bu çerçevede hükümeti basiretli ve serinkanlı yönetime ve protesto eylemlerinde bulunanlar da dâhil olmak üzere 76 milyonun hükümeti olarak davranmaya, aynı şekilde eylemcileri de barışçıl yöntemler ile sınırlı kalmaya davet ediyoruz. Demokrasilerde sandık elbette her şey demek değildir. Ancak demokrasilerde sandıkla gelenin sandıkla gideceği de akıldan çıkarılmamalıdır.”

İKTİDARA ÜSLUP UYARISI

“Yaşam tarzlarına müdahale olarak algılanan bir takım düzenlemeler toplumda rahatsızlık meydana getirmektedir. Benzer şekilde toplumdaki değişik inanç gruplarının hassasiyetlerini göz ardı eden söylem ve kararlar gözlenmektedir. Söz konusu söylem ve kararların toplumsal huzuru bozmayacak şekilde yeniden değerlendirilmesi hiç şüphesiz ülkemizin faydasına olacaktır.”

FARKLILIKLARA SAYGI GÖSTERİN

“Türkiye’nin gerçek zenginliği, farklılıklara saygıya dayanan çoğulculuğudur. Her birey kendi tercihleri ve inançlarıyla saygıya layıktır. Hükümet başta olmak üzere bütün siyasi kurumların ve toplumun her kesiminin buna özen göstermesi toplumsal huzurun teminatıdır. Ülkemizin demokratikleşme bağlamında elde ettiği ve hepimizin başarısı sayılması gereken kazanımları yitirmek değil, daha da ileriye taşımak gerektiğine inanıyoruz.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin