‘A fişi’nde bırakılan Bediüzzaman

YORUM | İDRİS GÜRSOY 

23 Mart 1960’ta hayata veda eden Bediüzzaman Said Nursi hakkında devletin gizli belgelerinden neler öğrendik?

Ankara’da çalışırken Meclis Araştırma Komisyonlarına gelen ‘gizli’ ve ‘çok gizli’ belgeleri incelemiştim. Emniyet ve İstihbaratın (MAH) hazırladığı o belgeler; Bediüzzaman’ın ölümüne kadar nefes alışının bile izlendiğini gösteriyordu. İlde ise vali, ilçede ise kaymakam bizzat Nursi’yi takip ettiriyor ve düzenli olarak İçişleri Bakanlığı’nı bilgilendiriyordu.

Şaşırtıcı belgelerden biri Bediüzzaman’ın “fişleme kaydı”ydı. Belge, Said Nursi’nin 1929 yılından itibaren fişleme kaydının tutulduğunun deliliydi.  Belgeye göre Fiş Komisyonu, 23 Mart 1955’te toplanmış, Said Nursi’nin durumunu değerlendirmişti.

Burada 1955 yılına dikkat çekmek isterim. Artık tek parti dönemi geride kalmıştı. 1950’de halk desteği ile iktidara gelen Demokrat Parti, ikinci defa seçimi kazanmıştı. Devleti esir alan organize  kötülük, hukuk sınırları içine çekilebilirdi. Hayır, öyle olmadı. Fiş komisyonu, durumu değerlendirdi ve Bediüzzaman’ın önemli kişiler için tutulan ‘A fişi’nde kalmasına karar verdi. Tek Parti uygulamaları aynen devam edecekti.

Fiş kaydındaki bilgiler ise, organize kötülüğün değişmeyen bakış açısını ele veriyordu. Bu tarihi belgede yazılanları aynen aktarıyorum:

*

ÇOK GİZLİ

Adı soyadı: Said Kürdi, Said Nursi, Bediüzzaman

Kayıtlı bulunduğu kısım ve sıra numarası: A fişinin 5 sayısına kayıtlıdır.

Yaptığı iş: Boşta gezer

Bu kısma alınmasını istilzam eden durumu: Kürtçülük mefkuresi taşıdığı, dinî hassasiyetleri buna alet ettiği, Nurculuk teşkilatı kurmak istediği görüldüğünden…

Durumunun murakabe altına alındığı tarih: 1929 yılında

Bu tedbirlerin alınmasından sonra temas ve hareketlerinde dikkati çeken halleri adalete intikal etmiş bir suçu varsa hakkında verilmiş kararın tarih ve özeti:

Dinî hassasiyetleri alet ederek devletin emniyetini bozacak hallere halkı teşvik etmek ve Nurcular adında gizli bir cemiyet kurmaktan 948 senesinde adalete verilmiş, tevkif edilmiştir. Mahkemesi mevkufen devam etmiş ve Afyon Ağır Ceza Mahkemesi’nin 6 Aralık 1948 gün 142 esas 257 sayılı kararıyla mahkûm olmuştur. Temyizin naksi üzerine, tekrar mahkemesine başlanmışsa da 5677 sayılı af kanununa göre hakkındaki tahkikat durdurulmuştur. 1 sene 8 ay mevkuf kalmış ve tahliye edilmiştir. İstanbul’da Gençlik Rehberi adlı kitabı neşretmekten mahkemeye verilmişse de 5.3.1952 tarihinde beraat etmiştir. Şapka Kanunu’na muhalefetten Emirdağı’nda 13.3.1952’de mahkemeye verilmişse de beraat etmiştir. Halen adı geçen ve 87 arkadaşı hakkında Nurcular adıyla gizli bir cemiyet kurmalarından ötürü haklarında Isparta’da sorgu hakimliğince ilk tahkikat açılmış olup henüz bitmemiştir.

Daha bir müddet bulunduğu kısımda kalması gerekiyorsa bu kanaati takviye eden hususlar:

Fırsat düşkünü, sinsi ve kurnaz bir şahıs olan adı geçenin, kötü emellerini tahakkuk ettirmek için gizliden gizliye faaliyet sarf ettiği müşahede olunmaktadır. Durumunun denetlenmesinin devam olunmasında fayda mülahaza edilmektedir.

A Fişinin 5 sayısına kayıtlı Said Nursi Bediüzzaman’ın yukarıda belirtilen durumu komisyonumuzca göz önünde tutularak adı geçenin A fişinde bırakılmasına karar verildi.

23.3.1955

Fiş komisyonu başkanı, Isparta Valisi V. Avni Duru (imza)

Üye, Emniyet Müdürü, Rıfat Açıkalın (imza)

Üye, Vilayet jandarma kum. Niyazi Tankur (imza)

*

Said Nursi, her türlü hukuk dışı uygulamaya ve baskıya rağmen mücadelesini meşru yollardan sürdürdü. İman hakikatlerine tercüman olmaktan geri durmadı. 1952’de hakkında Samsun’da yeni bir dava açılmış, bazı Nur talebeleri tutuklanmıştı. Hastaydı mahkemeye savunmasını mektupla gönderdi. Afyon Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1948’de verdiği mahkûmiyet kararına itiraz sonucu af kanununa göre hakkındaki tahkikat durduruldu. Şapka Kanunu’na muhalefetten beraat etti. Diyanet İşleri, “Risalelerde, kanunî mevzuata muhalif siyasî ve idarî zarar görülmediğine” dair rapor verdi. Afyon ve Isparta mahkemelerinden ardı ardına beraatler çıktı ve kitaplar iade edildi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Sayın Gürsoy’a bu yazısı için çok teşekkürler. Kendisine şöyle bir sorum olacak.
    Üstad DP’lilerin bu tavrını bildiği halde Menderes’e neden “İslam kahramanı” demiş. Hatta kendisini Ankara’ya sokmayan Namık Gedik için de “İslam Kahramanı” ifadesini kullanmış.
    Şimdiden çok teşekkürler.

  2. EY KARGALAR GÜLÜN…

    Bakın ey kargalar, koskoca TC devletinin istihbarat güçleri, o zaman 35 yıl boyunca tümden Türklerin içinde bulunan ve tüm dostları Türk olan 80 yaşındaki bir ihtiyar adamın kürtçülük yaptığını yazıyor…
    Gülün Kargalar gülün..
    Buna da gülmezseniz daha neye güleceksiniz?

    Eğer Bediüzzaman da kürtçü ise, varın diğer kürtleri siz düşünün…
    Belki de o yüzden bütün kürtleri terörist görüyorlar..

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin