Katıldığı televizyon programında Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’ni (TEOG) kaldırılması gerektiğini söyleyen AKP Lideri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti öncesi bu isteğini tekrarladı. Erdoğan, “Başbakan’la görüştük, uygulamaya girmesi için mani yok. Temennim ülke gündeminden süratle çıkarmak” ifadelerini kullandı.
Eğitimciler ise Erdoğan’ın bu çıkışının tesadüfi olmadığını söylüyor. Eğitimciler, Erdoğan’ın sözlerinden sadece yüzde 18’i lisans tercihlerine yerleşebilen imam hatip öğrencileriyle ilgili “Nitelikli okullara girmelerinin önü mü açılıyor?” sorusunu gündeme getiriyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer Erdoğan’ın TEOG çıkışını BirGün’e değerlendirdi.
Eğitim sistemi süreklilik içinde olmalı’
Öğrencilerin yarışına dayanan sınav sistemine ilişkin eğitimcilerin de endişeleri olduğunu söyleyen Aydoğan, “Ancak eğer bir sınavın kaldırılacağından bahsediliyorsa, bütün sınavların kaldırılması gerekir. Eğitim sistemi başından beri bir süreklilik içerisinde olmalıdır” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın TEOG’un kaldırılması yönünde görüşlerini paylaştığı saatlerde, MEB’in de TEOG’da sorulacak soru tipleriyle alakalı açıklamalar yaptığının altını çizen Aydoğan, şöyle devam etti: “Erdoğan, ‘artık’ kelimesini kullandığına göre uygulamanın yanlışlığının eskiden beri farkındaydı demek ki. Bundan sonraki süreç bir ihtiyaç tespiti sonucunda mı belirlenecek yoksa Erdoğan’ın talimatıyla hiçbir planlama yapılmadan bir düzenleme mi yapılacak?”
Mevcut sınav sisteminin öğrencilere zarar verdiği tespitinin yıllardır yapıldığına dikkati çeken Aydoğan, şunları kaydetti: “MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, imam hatiplerde okuyanların liselere geçişi konusunda özel çalışmaları olduğunu açıkladı. Bilimi reddeden eğitim sisteminin zararlı sonuçlarını görmeye başladığımız bir dönemde hem Erdoğan’ın hem Tekin’in açıklamaları bizde ciddi soru işaretleri oluşturmuş durumda. Atanamayan öğretmenlere KPSS ile birlikte sözlü mülakatlardan başarı şartının getirilmesi ardından liyakatın reddedilip, torpilin devreye sokulduğu bir dönem mi planlanıyor ortaöğretimde de? Öğrencilerin okullara yerleştirilmesi neyin üzerinden belirlenecek? TEOG’un yerine konulacak sistemle ilgili soru işaretlerinin ortadan kaldırılması için eğitimciler ve uzmanlarla bütünlüklü bir çalışma yürütülmeli.”
CHP’li Usluer ise Erdoğan’ın TEOG’la ilgili sözlerini samimi bulmadığını belirterek, “Kafalarına göre müfredat değişikliği yaparak, bütün okulları istedikleri şekle soktular. Dolayısıyla artık çocukların hangi okula gideceğinin bir önemi kalmadı” ifadelerini kullandı. Usluer, Erdoğan’ın, “Biz TEOG’la mı geldik? Bizim zamanımızda ne TEOG vardı ne başka bir şey” sözlerini hatırlatarak, “Onun zamanında böyle bir milli eğitim sistemi de yoktu. Eğitim laikti, bilimseldi, demokratikti” dedi. Usluer, sözlerini şöyle sonlandırdı: Erdoğan eğer samimiyse TEOG’la değil de müfredatla uğraşsın. Eğitimciler, veliler, öğrenciler müfredat mücadelesi yürütüyor, sayın Cumhurbaşkanı çıkıyor, ‘TEOG ne?’ diye soruyor. Bu sorunun cevabı verilecekse, onların vermesi gerekiyor.”
