40 yıl zulmün ardından siyah adama demokrasi gelecek mi?

TÜRKMEN TERZİ | JOHANNESBURG

Dünyanın en yaşlı diktatörü olan Zimbabve Devlet Başkanı Robert Mugabe sonunda istifa etti. Ama darbeyle… Askerler devlet televizyonunu ele geçirdiler, bazı bakanları tutuklama girişiminde bulundular, çıkan arbedelerde güvenlikçiler öldü. Mısır’da Sisi darbesine karşı dünyada ilk ve en güçlü sesi çıkaran Afrika Birliği, Zimbabve’de yaşananların darbe olduğuna karar verirse, Harare’de yeni hükümeti zor günler bekliyor demektir. Mugabe’nin 8 Kasım’da görevden aldığı yardımcısı Emmerson Mnangagwe, yeni başkan sıfatıyla, sığındığı Güney Afrika’dan Harare’ye uçmaya hazırlanıyor. Güvenlik gerekçesi ile Mugabe ile görüşmeyi reddeden Mnangagwe ülkenin kaderini değiştirebilecek mi? Ordu demokrasiye saygı gösterecek mi? Şimdi herkes bu soruların cevabını bekliyor.

Zimbabve’de 37 yıl süren bir devir kapandı. 93 yaşındaki Mugabe aslında bir savaş kahramanıydı. 70’lerdeki gerilla mücadelesi ile ülkesini 100 yıl süren beyaz adamın sömürgesinden kurtardı. Ne olduysa 1980’de iktidara gelmesinden sonra oldu. 1982’de Kuzey Kore eğitimli askerlere katliam yaptırttı. Başbakan iken,1987’ de anayasa değişikliği ile bütün yetkileri toplayarak devlet başkanı oldu. Beyazların çiftliklerine el koydu. Dünyanın en zengin elmas madenlerine sahip olan, aynı zaman da tarım ülkesi eski ismiyle Rodezya, yıllarca aç kaldı. Eğitim alanında Gana liderini örnek alan Mugabe, sağlık ve okullara öncelik verdi. Şu anda Afrika’da okuma-yazma oranının en yüksek olduğu Zimbabve’de bir lider “yuhlanarak kovuldu, yerine gelen için ise trampetler çalınıyor”. Zimbabveliler dünden beri Harare’de, Johannesburg’da sokaklarda “O gitti, şimdi dinlenebiliriz, misyon tamam” sloganları ile zafer kutlarken, bir yanda da “gelen gideni arattırır mı?” sorusu kafasını meşgul ediyor.

Zimbabve’de geçen hafta Pazartesi günü Ordu “Miras Restorasyonu” isimli başkaldırı ile Mugabe’nin evini ve parlamentoyu kuşattı. Güney Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu, Botswana’da ve Angola’da olağanüstü toplandı. Botswana lideri Ian Khama, kendi ifadesiyle, uluslararası diplomatik kuralları es geçerek Mugabe’ye istifa et dedi. Zambiya Eski Devlet Başkanı Kenneth Kaund, Mugabe’yi ikna etmek için Harare’ye uçtu. İktidardaki Zanu-PF Pazar günü Mugabe’yi parti liderliğinden azletti. Sonunda beklenen oldu ve Parlamento’nun itham davası işlemlerinin ardından Mugabe istifa etti.

37 yıl dile kolay. Bugün milyonlarca Zimbabveli komşu Güney Afrika’ya sığınmış durumda. Evlere temizlik işlerine giden Zimbabweliler, aldıkları çok düşük ücretlerle, dünyanın en tehlikeli mekanlarından olan Johannesburg’un Hillbrow, Yeoville gibi semtlerinde hayat mücadelesi veriyor. Güney Afrikalı aksanıyla konuşamayan Zimbabveli siyahlar çoğu zaman yabancı düşmanlığı (xenophobia) kurbanı oluyor.

40 yılın zulümleri

Çok eğitimli, zeki ve kibar olan Robet Mugabe halkına ne tür zulumlar yaptı? Mugabe fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Afrika’nın en iyi kolejlerinden birinde lise eğitimi aldı ve Mandela gibi o da, 60’a kadar siyahların kapısından girebildiği tek üniversite olan Güney Afrika’nın Fort Hare’sinde okudu. Rodezya ve Gana’daki okullarda öğretmenlik yaptı. İngiliz kolonyal hükümetine karşı söylemlerinden dolayı 1964-1974 yılları arasında hapis yattı. Serbest kalınca Mozambik’e kaçan Mugabe, Zimbabve Afrika Ulusal Birliği’ni (ZANU) kurdu ve İngiliz Ian Smith’in bulunduğu idareye karşı, ormanlık alanlarda yapılan “Rodezya Kurtuluş Savaşı’na” öncülük etti. Halkı ve ülkesi için canını ortaya koymaktan çekinmeyen öğretmen Mugabe, öte yandan kendisine muhalefet eden herkesi katletmekten kaçınmadı. Tabiki Mugabe geçmişteki katliamları tek başına yapmadı. Timsah lakaplı Emmerson Mnangagwa Mugabe’nin 41 yıllık arkadaşı ve şu an ara dönem devlet başkanı olarak atandı. 1983’te başlayan ve iki yıl süren, Kuzey Kore’nin eğittiği 5. Tugay’ın, muhalif Ndebele kabilesine karşı yürüttüğü “Gukurahundi” katliamlarının baş aktörleri Mugabe ile Mnangagwa idi.  Savunma Bakanı olarak da görev yapan Mnangagwa’nın rakiplerini büyük bir ustalıkla safdışı bıraktığı biliniyor. Ordunun Mnangagwa’yı destekleme sebebinin ise, Mugabe’nin eşi Grace’nin başa geçtiği takdirde komutanların ayrıcalıklarını kaybetmesi korkusu olduğu söyleniyor.

2015 yılında Konfüçyüs Barış Ödülü’ne layık görülen Mugabe, 2015-2016 yılları arasında Afrika Birliği başkanlığı görevini yürüttü. Avrupa Birliği, insan hakları ihlallerinden dolayı Mugabe’nin Avrupa’ya girişini 2008’den beri engelliyordu.

Romanya’nın diktatörü Nikolay Çavuşesku ile 1979’da görüşen, Afrika Birliği Zirvelerinde Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi’nin devrilmesinin yanlışlıklarını tekrarlayan Mugabe’den sonra Mnangagwa’lı Zimbabve’nin ülkeye ne getireceği merak ediliyor. Güney Afrika iktidar partisi ANC Genel Sekreteri Gwede Mantashe ise, ülkesindeki miilyonlarca Zimbabveli sığınmacıyı kastederek, “Gitmeliler ve ülkelerini yeniden inşa etmeliler” dedi.

Zimbabve’de darbeciler siyasete müdahaleye devam etmezse yeni seçimler gelecek yılın Ağustos ayında yapılacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin