4 gün önce kalbine stent takılan Korkusuz gazetesi yazarı Memduh Bayraktaroğlu, hakkında ‘zorla getirilme’ kararı nedeniyle gittiği Muğla Adliyesi’nde ifade verdiğini ancak hakim gelmediği için ifadesinin işleme alınmadığını söyledi.
AKP yargısının kendisi gibi muhalif kişilerden intikam almaya ve çile çektirmeye gazeteci Memduh Bayraktaroğlu, Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin hakkındaki zorla getirme kararı nedeniyle sabah erken saatlerde adliyeye giderek ifade verdiğini ancak mahkeme hakiminin gelmemesi nedeniyle yeniden hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasıyla tehdit edildiğini söyledi.
Kalp rahatsızlığı olmasına rağmen 1 saat hakimin gelmesini beklediğini belirten Bayraktaroğlu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ‘‘Az önce ifademi verdiğim Muğla 2. asliye ceza mahkemesi yazı işlerinden aradılar, beni 1 saate yakın bekleten hakim hanım, ön büroya verdiğim dilekçemi geri çekmemi aksi halde zorla getirilmem için jandarmaya yazı yazacağını söyledi. Umurumda değil.’’ İfadelerini kullandı.
Az önce ifademi verdiğim Muğla 2. asliye ceza mahkemesi yazı işlerinden aradılar, beni 1 saate yakın bekleten hakim hanım, ön büroya verdiğim dilekçemi geri çekmemi aksi halde zorla getirilmem için jandarmaya yazı yazacağını söyledi. Umurumda değil pic.twitter.com/r3nCvk367w
— memduh bayraktaroğlu (@memduhtv) November 28, 2022
Twitter hesabından yayınladığı videoda Bayraktaroğlu çektiği eziyeti şöyle anlattı:
“Merhaba canlarım. Artık eminim ki yargı benden ve benim gibi rejime muhalefet edenlerden intikam almaya çalışıyor, acı çektirmeye çalışıyor, çile çektirmeye çalışıyor.
Saat 9.35’te ‘zorla getirilmem’ gerektiği konusu bildirildiğinden dolayı geldim ifademi verdim. İfadem alındıktan sonra imzamı almadılar. Neden diye sordum. ‘Hakim gelecek, sizin ifadenizi o okuyup, ondan sonra imza alacağız’ dediler. Dedim ki ‘4 gün önce by-passlı kalbime stent takıldı, ben daha fazla bekleyemem mümkün değil. O nedenle gitmek zorundayım’ dedim. Ve hakimi yaklaşık 40-45 dakika kadar bekledikten sonra mahkemeden çıktım, şimdi evime gidiyorum.
Enseyi karartmayın. Ben bu acıların hepsinin üstesinden kalkarım ve beni asla yıldıramazlar. Beni yıldırmaları mümkün değil. Hepinizi çok seviyorum. Hep beraber çok güzel günler göreceğiz. Demokrasimize, hukuk devletimize, laik hukuk devletimize, laik sosyal hukuk devletimize mutlaka kavuşacağız. Hoşça kalın canlarım.”
