27 Mayıs önlenebilir miydi?

YORUM | İDRİS GÜRSOY 

Eski bir genelkurmay başkanı, Menderes erken seçim kararını açıklasa 27 Mayıs darbesi önlenebilirdi, demiş. Bir görüş ama katılmıyorum. 

27 Mayıs önlenebilir miydi? Şu tedbirler alınsaydı belki, bazılarını sıralayayım.

Menderes hükümetini düşürmek için ilk cuntalar 1953’ten itibaren kuruldu. Eğer DP, ordu içindeki kıpırdanmaları zamanında fark edip üzerine gidebilseydi…

1957’de 9 Subay olayı patladı. Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu, DP’ye darbe planlayanları ihbar etti. Kuşçu’nun da içinde olduğu 9 subay tutuklandı. Görevini yapan Kuşcu mahkum edilirken, diğer subaylar serbest bırakıldı ve görevlerine döndüler. Eğer 9 Subay mahkum edilip, tahkikat derinleştirilseydi…

DP, iktidara gelir gelmez (1950) ülkede özgürlük rüzgarı estirdi. Basın kanunu değiştirildi, yasaklar kaldırıldı. Ancak 1954’teki ikinci seçim iktidarı güç sarhoşu yaptı. Üniversiteler, basın ve aydınlarla ilişkiler bozuldu. Tek parti dönemi alışkanlıkları nüksetti. Yasaklara dönüldü. Eğer özgürlükçü politikalardan sapma olmasaydı…

CHP, muhalefeti sertleştirdi. Meclis’ten gerilim sokaklara taştı. İsmet İnönü’nün gittiği her ilde olaylar yaşandı. Kayseri’den treni döndürüldü. İstanbul ve Ankara’da üniversite öğrencileri gösteri düzenledi. Harp okulu öğrencileri Kızılay’a yürüdü. DP, yasaklarla olayları önlemeye çalıştı. Sertlik darbeye zemin hazırladı. Olağanüstü hal, cuntacıların işine yaradı. DP, Ali Fuat Başgil’in ‘gerilimi düşürecek adımlar atın’ tavsiyesine uyabilseydi (30 Nisan 1960).

Gazetecilerin gözaltına alınması, basına getirilen sansür, yasaklar işe yaramadı. “Kulak gazetesi” ile yalan haberler köylere kadar yine ulaştı. Bazın özgür kalsaydı…

DP, son bir hamle ile Meclis Tahkikat Komisyonu kurdu (18 Nisan 1960). Komisyon, basın ve CHP’nin olaylardaki rolünü araştıracak ve tedbirler önerecekti. Ancak komisyon ülkenin baskı rejimine doğru gittiği endişelerini haklı çıkaran yasak kararları ile işe başladı. Komisyona verilen bazı yetkiler anayasaya aykırıydı. Rapor kısa sürede hazırlandı ve meclise sunuldu. Komisyonun kurulması ve aldığı kararlar darbeye gerekçe yapıldı. Eğer muhalefet partilerinden milletvekillerinin içinde yer aldığı, anayasal yetkilerle donatılmış bir araştırma komisyonu kurulabilseydi gerilim düşürülür ve olayların ardındaki odağa ulaşılabilirdi.

Menderes, darbeden 2 gün önce Eskişehir’de tahkikat komisyonlarının görevini tamamladığını ve seçime gidileceğini açıkladı. Darbe yine oldu. Çünkü darbeye çok önceden karar verilmişti. Dahası var… Mehmet Arif Demirer (DP eski ulaştırma bakanı Arif Demirer’in oğlu) 1961’te Yeni Delhi’de Alparslan Türkeş ile arasındaki şu konuşmayı anlatmıştı. “Türkeş’e, ‘DP seçime gidiyordu yine darbe yaptınız’ dedim. Bana, ‘Babanızın da içinde bulunduğu erken seçim girişiminden haberimiz oldu darbe tarihini öne aldık’ cevabını verdi.”

27 Mayıs, darbelerin anasıdır. Çok iyi hazırlanmış ve uygulanmıştır. Sonraki darbeler hep 27 Mayıs’ı örnek almıştır. Bütün bu tedbirler alınsa da darbe başarıya ulaşabilirdi. Neden böyle düşünüyorum? Şundan. Cunta her yere nüfuz etmişti. 27 Mayıs’ın tanıklarından Prof. Emine Gürsoy Naskalı (Celal Bayar’ın kızı) ile görüşmemden bir anekdotla yazıyı bitireyim: “Muhafız alay komutanını yerinden etmek için hakkında yalan haberler çıkardılar. Sonra Bayar’a üç kişiyi önerdiler. ‘Ben tanımam, siz birini gönderin.’ dedi. Osman Köksal’ı gönderdiler. Babam diğer iki kişiden birini seçse ikisi de cuntacıydı. İşlerini bu kadar sağlama almışlardı.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Adamlar orduda o kadar organize teskilatlanmışlar ki emekli olmak istemeyen Fevzi Cakmagı bile emekli olmaya mecbur ettiler. Millet uyuyunca kosebaslarını en onemlisi askeriyeyi ele geciriyorlar, sen artık millet olarak esaretten çıkış için her cabalayısında basına balyozları sallıyorlar kurtulamıyorsun. Asıl askeriyede tulum olmak istedikleri icin ve askeriyeden insanları atmak istedikleri icin son hamleleri baskaları darbe yaiyormus gibi oldu, siyasilerde onlarla isbirligi icinde davrandı, demekki darbeler toplumun belli kesimini imha icin yapiliyormus. ama utanmadan hep zulmettikleri topluluga iftira atyorlar.

  2. Demek ki Alparslan Türkeş’in görevi bitmemiş. 1980 darbesinin şartlarını olgunlaştırmak için göreve devam etmiş. Sonra görev Bahceli’ye devredilmiş. 15 Temmuz’da, 27 Mayıs’da yapıldığı gibi TSK resetlenmiş. Bahçeli görevi aldı, tekrar kan döküp ikinci bir “temzilik” yapacaklar. Korkarım ki 12 Eylülden daha kanlı olacak.
    Tebaası reislerinin in her yere hükmettiğini saniyor, Menderes de inanmamış zamanında.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin