2018 Dünya Kupası D Grubu, nam-ı diğer ‘Ölüm Grubu’nun favorisi Arjantin

HABER-İNCELEME | HASAN CÜCÜK

Arjantin, Hırvatistan, İzlanda ve Njerya’nın yer aldığı D Grubu için yapılacak en iyi yorum ‘ölüm grubu’ olacaktır. Her dört takımında gruptan çıkma şansları var. Ancak her şeye rağmen grubun bir numaralı favorisi Messi’li Arjantin. Hırvatistan, İzlanda ve Nijerya’ya göre bir adım önde ancak her iki takımında oyuncu kalitesi ve form durumunu dikkate aldığımızda D Grubu’nda bizi heyecan desibeli yüksek maçlar başlıyor.

ARJANTİN: Messi için son şans olabilir

Arjantin 1978 ve 1986 Dünya Kupa’sını kazanırken dümende süper starları vardı. Ev sahipliği yaptığı 1978 Dünya Kupası’nda Mario Kampes ve Osvaldo Ardiles, Meksika 1986’da ise Maradona Tangocuları kupaya taşıyan isimler olmuştu. Yıldızları sayesinde kupaya uzanan Arjantin doğal olarak aynı başarıyı Messi’den de bekledi. Messi’li Arjantin kupaya en çok 2014’te yaklaştı ancak uzatma devrelerinde Mario Götze’nin golüne engel olamayıp şampiyonluğu Almanya’ya kaptırdı. Tıpkı 1990 yılında olduğu gibi, Arjantin bir kez daha finalde Almanlara karşı kaybetmiş oldu.

Uluslararası arenada bir türlü istediği başarıyı yakalayamayan Arjantin’in son dönemde bir final fobisi de oluştu. 2014-17 arasında tam 3 final kaybettiler. Dünya Kupası finalinde Almanya’ya boyun eğdikten sonra iki yıl üst üste Copa America finalini Şili’ye karşı kaybettiler. Rusya’da finale kadar gelirlerse bu fobileri önemli bir dezavantajları olacaktır.

Arjantin’in Rusya yolu çilelerle dolu geçti. Güney Amerika grubunda adını doğrudan Rusya’ya yazdırması için ilk 4’te yer alması gerekiyordu. Son maçlar öncesinde ise Arjantin grupta 6. sırada bulunuyor. Kendi maçını kazanması yetmiyordu. Deplasmanda Ekvador’u Messi’nin golleriyle 3-1 yenen Arjantin, grupta 3. sırada bulunan Şili’nin Brezilya’ya 3-0 yenilmesiyle Rusya biletini cebine doğrudan koyuyordu. Kıtadaki en büyük rakibi Brezilya, Arjantin’in yolunu açan ülke oluyordu.

Arjantin teknik patronu Jorge Sampaoli ilk maçında Brezilya’yı yenerek kariyerine önemli bir başlangıç yaptı. Her ne kadar Rusya yolunda korkulu rüyalar gördürse de Şili’yi tarihinde ilk kez 2015’te Copa America şampiyonluğuna taşıdığı için oldukça güçlü bir referansı var. Mayıs 2017’den bu yana Arjantin’i çalıştıran Sampaoli’den beklentiler yüksek.

Arjantin’de başarı bir adamın omuzlarında; Messi. Futbol dünyasının gördüğü en iyi futbolculardan biri olan Messi’nin tek eksiği milli takım başarıdır. Barcelona formasıyla kazanmadık kupa bırakmayan Messi’nin, milli takım başarı listesi ise boş bir kağıttan ibaret. 30’unu deviren Messi için Rusya son şans olabilir. Herşeyini ortaya koyan bir Messi seyretmemiz sürpriz olmayacaktır. Messi ile birlikte Dybala, Higuian, Agüero gibi standart üstü forvetler Arjantin’in en büyük avantajı olacak. Orta sahada Ever Banega (Sevilla), Javier Mascherano (Hebei China Fortune) ve Angel Di Maria (PSG) göze batan isimler. Ancak Arjantin’in kale ve defans bölgesinde ciddi sorunlar var. Gol atmak kadar yememekte önemli olacağı için Arjantin’in bu yumuşak karnı için çözüm üretmesi gerekecek.

İZLANDA: Herkesin ikinci takımı

Dünya Kupası’na katılmak her takım için önemli ama İzlanda için yeri bir başka. 330 bin nüfuslu bu küçük ada ülkesi tarihinde ilk kez bir Dünya Kupası’nda sahne alacak. Aynı zamanda Dünya Kupası’nda mücadele etmiş en küçük ülke olarak adını tarihe yazdırdı. İzlanda futbolda ayak seslerini ilk kez 2014 Dünya Kupası yolunda duyurdu. Grupta ikinci olan İzlanda, pay-off maçlarında Hırvatistan’a elenerek Brezilya biletini alamamıştı. Bu başarısının tesadüfi olmadığını gösteren İzlanda, tarihinde ilk kez Euro 2016’ya katılmayı başarmakla kalmayıp, çeyrek finale kadar geldi. Tüm Avrupa’nın ilgisine mazhar olan İzlanda,  Euro 2016’da ilginç ‘huh’ tezahüratını da futbol dünyasına kazandırdı.

Artık adını herkesin bildiği bir futbol ülkesi olan İzlanda aynı başarısını Türkiye, Hırvatistan ve Ukrayna gibi güçlü ülkelerin yer aldığı grubu lider bitirip adını Rusya’da mücadele edecek ülkeler arasında yazdırarak sürdürdü. Sahasında rakiplerine karşı oynadığı tüm maçları kazanan İzlanda, sadece Finlandiya ve Hırvatistan’a deplasmanda yenildi.

İzlanda’yı tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na taşıyan Heimir Hallgrimsson ilginç özellikleri olan bir teknik adam. Aynı zamanda diş hekimi olan Heimir Hallgrimsson, part time olarak mesleğine devam ediyor. Teknik adamlık kariyerine kadınlar takımını çalıştırarak başladıktan sonra 2013’te İsveçli Lars Lagerback ile birlikte İzlanda milli takımın başına geçti. Euro 2016 sonrası Lagerback’in ayrılmasıyla milli takımın tek patron oldu.

Fizik gücü yüksek, 90 dakika oyundan düşmeyen oyunculardan kurulu olan İzlanda’nın öne çıkan isimlerinin başında Everton’a 50 milyon Euro’ya transfer olan Gylfi Sigurdsson yer alıyor. Ofansf orta saha oyuncusu olan Sigurdsson ölü topları mkemmel kullanması, frikikleri ve adrese teslim paslarıyla ülkesinin Rusya’daki en önemli kozu olacak. Cardiff formasını giyen kaptan Aron Gunnarsson orta sahada bitmek bilmez bir enerjiye sahip. Rakip ataklarının önünde bir set olan Aron Gunnarsson hem defansa hem de ofansa yardım ediyor.

HIRVATİSTAN: Hedef 1998 başarısını geçmek

FİFA’ya 1993’te üye olan Hırvatistan, kısa sürede dağılan Yugoslovya’nın futbol mirasını devralan ülke olarak önplana çıktı. Euro 96 ile ilk kez uluslararası arenada boy gösterdikten sonra Dünya Kupası tarihinde en büyük başarısına Fransa 1998’de imza atacaktı. Davor Suker ve Zvonimir Boban gibi yıldızlarıyla dünya 3.sü olarak tarihi başarıya imza attılar. 2010 Dünya Kupası dışında her zaman kupaya adını yazdıran Hırvatistan, 2002 ve 2006’da gruptan çıkmayı başaramadı. Bu kez hem gruptan çıkmak hem de 1998 benzeri sansasyonel bir başarıya imza atmak istiyorlar.

Hırvatistan’ı çalıştıran Zlatko Dalic göreve geçen yılın ekim ayında geldi. Sahasında grubun zayıf takımlarından Finlandiya ile 1-1 berabere kalınan maç sonrası federasyon teknik patron Ante Cacic’in görevine son verip, yerine Zlatko Dalic’i getirmişti. Grupta İzlanda’nın ardından ikinci olan Hırvatistan, play-off maçında sahasında 4-1 yendiği Yunanistan ile deplasmanda berabere kalarak Rusya biletini aldı.

Hırvatistan’ın kadrosunda dünya çapında yıldızlar bulunuyor. Orta sahanın iki dinamosu Real Madrid’li Luca Modric ve Barcelona’lı Ivan Rakitic mevkilerinde Avrupa’nın en iyilerinden biri konumunda bulunuyorlar. Defansta Dejan Lovren ise tam bir tank gibi. Uzun boyuna rağmen oldukça hızlı olan Lovren, rakip forvetlere göz açtırmayan bir oyuncu. Forvet hattında Mario Mandzukic (Juventus), Nikola Kalinic (Milan) ve Ivan Perisic (Inter) Rusya’da Hırvatların gol ümidi olacak. Tabi kalede Monaco’da oynayan Danijel Subasic’i es geçmemek gerekiyor.

NİJERYA: Afrika’nın gururu olmak istiyor

Afrika futbolu dünya sahnesinde adını Roger Milla’lı Kamerun’la 1990 Dünya Kupası’nda duyururken 1994’te bu kez bayrağı Nijerya devralıyordu. Arjantin, Bulgaristan ve Yunanistan’ın yer aldığı grubu lider tamamlayan Nijerya oynadığı futbolla Afrika’nın adını bir kez daha tüm dünyaya duyuyordu. İkinci turda finalistlerden İtalya’ya uzatma devrelerinde elenerek evine dönüyordu ama artık Afrika futbolunun sıradan olmadığını herkese gösteriyordu. Son 7 Dünya Kupası’nın 6’sında boy gösteren Nijerya bu konuda Afrika’nın en istikrarlı ülkelerinin başında yer alıyor.

Nijerya, Afrika kıtasından Dünya Kupası’na adını ilk yazdıran ülke oldu. Gruptaki 5. maçında Zambia’yı 1-0 yenerek Rusya biletini alan Nijerya’nın dümeninde pek fazla tanınmayan Alman teknik adam Gernot Rohr oturuyor. Futbol kariyerinde Bayern Münih ve 12 yıl Bordeaux’nun formasını giyen Rohr teknik adamlık kariyerine uzun yıllar formasını giydiği Fransız ekibinde başladı. Avrupa’da çeşitli takımlar çalıştırdıktan sonra yönünü Afrika’ya çevirip Gabon, Nijer ve Burkino Faso’dan sonra Nijerya’yı çalıştırmaya başladı.

Nijerya’nın kadrosunda Süper Lig’den Bursaspor’dan William Troost-Ekong, Abdullahi Shehu, Kasımpaşa’da kiralık olarak oynayan Kenneth Omeruo ve Trabzonspor’dan Ogenyi Onazi de yer alıyor. Dünya Kupası başladığında 22 yaşında olacak Alex Iwobi (Arsenal) Nijerya’nın en önemli silahı olacak. Fenerbahçe’den hatırladığımız ünlü yıldız Jay Jay Okoacha’nın yiğeni olan Iwobi, gol yollarında oldukça etkili bir ism. Yine Chelsea’dan Viktor Moses bir başka silahı. Leicester City’den geçen sezon kiralık olarak CSKA Moskova’ya giden Ahmed Musa, Rus ekibinde gollerini sıralamıştı. Orta sahada John Obi Mikkel yılların tecrübesiyle takımı toparlayan isim olacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin