17-25 darbe ise…

YORUM | BÜLENT KORUCU 

Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın 17-25 Aralık Yolsuzluk Dosyalarıyla ilgili yeni itirafları bir kez daha turnusol vazifesi gördü. AKP cenahı, üç maymunu oynayarak, Albayrak’ın “tapeler de, görüntüler de doğru” sözlerinin yayılmasını önlemeye çalışıyor. Başka kulaklara ulaşır endişesiyle cevap bile veremiyorlar. Ancak asıl ibretlik manzaralar sözde muhaliflerden geliyor. Dosyalara kulp takamayanlar niyet ölçerek minder dışına kaçıyor.

Oysa filmi biraz geriye sardığımızda bambaşka bir tablo çıkıyor karşımıza. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tapeleri grup toplantısında dinletmişti. MHP lideri Devlet Bahçeli en ağır ifadeleri kullanıyordu. Bugün sessiz sinema oynayan gazetecilerin çoğu yüksek sesle “Hırsız var” diye bağırıyordu. Hırsız, yavuz çıkıp polisi bastırınca, herkes elini cebine koyup baskını seyreden İsmail Saymaz rolüne büründü. Polisler çoluk çocuğuyla beraber canavarın önüne yem olarak atıldı. Bahçeli’nin ne karşılığında sustuğu biliniyor, diğerlerine ne oluyor?

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

17-25 Aralık’ı ilk defa Bayraktar’dan duymuş gibi davrananlar, gereğini yapmamak için de beynamaz özürlerini sıralıyor. Neymiş; yolsuzluk varmış ama polis ve savcıların niyeti hırsız yakalamak değilmiş… Yerel seçimler öncesine denk getirerek AKP iktidarını devirmek istiyorlarmış… Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tam da bunu söylüyordu. Siz nasıl muhalefetsiniz ki şüphelinin savunmasına destek çıkıyorsunuz? Nasıl gazetecisiniz ki suçüstü yakalanan hırsızın sözleriyle onu yakalayan polisi suçluyorsunuz? Hukukta niyete bakılmaz, zaten de bakılamaz. Sadece kasıt soruşturulur. Cezanın tayininde ‘kasıt unsuru’ ağırlaştırıcı işlev görür. Kanunlarda hırsız yakalamak diye bir suç olmadığına göre kasıt unsuruna da bakamazsınız.

17-25 Aralık dosyaları tekrar açıldığında tanık olarak çağrılması gereken Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu da ‘ama’yı yanlış kullananlardan. Rüşvet var ama diyemezsiniz! ‘Rüşvet yoktu ama operasyon yaptılar’ derseniz mantıklı bir şey söylemiş olursunuz. Aksi halde saçmalamış duruma düşüyorsunuz.

Diyelim ki siz Süpermensiniz ve kızılötesi ışınlarla kalplerdeki niyeti okudunuz. Soruşturmayı yapan polislerin kendileri yetmedi, eşleri, çocukları, kardeşleri neredeyse görümceleri filan herkes tutuklandı. Yani isteseler de darbe yapamazlar; hadi sizi görelim o zaman. Sanıkların bile doğruladığı dosyaların takipçisi olun. Yargıda Birlik Platformu diye bir oluşum vardı ve pek çok solcu, Atatürkçü yargıç o sayede yüksek yargıç oldu. Etkili ve yetkili koltuklara oturdular. Daha ne bekliyorlar? Onlara bir kıyak çekip beklentimizi küçültelim, bakanlarla ilgili kısım Meclis’in yetkisinde; Erdoğan Bayraktar’a dokunamazlar, hiç olmazsa Ali Ağaoğlu’nu Emrullah Turanlı’yı yargılasınlar. ABD’deki mahkemede Hakan Atilla için hükümetin tuttuğu avukatların dahi ‘rüşvet aldı’ dediği Süleyman Aslan’dan hesap sorsunlar. Siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, en azından bunu yüksek sesle talep edin. Var mısınız?

Yoksunuz; çünkü tatlı su muhalifliğinin konforu ve getirilerini bırakamazsınız. Şikeci futbolcuların topu dışarı vurduğunda abartılı üzüntü şovu gibi siz de boş kaleyi ıskalayıp sonra kendinizi yerden yere atıyorsunuz. Ah şu FETÖ’cüler! Dosyaları onlar hazırlamamış olsaydı, nasıl temiz eller kahramanı kesilecektiniz halbuki…

Erdoğan, bu söylemi sürdürmenize niye izin veriyor biliyor musunuz? Çünkü o da dosyaların inkar edilemez ölçüde güçlü olduğunu biliyor. Tabanına “çalıyor ama çalışıyor” tekerlemesini bu yüzden dikte etti. “Yolsuzluk var ama…” diye başlayan her cümleniz onun savunmasını, tezini güçlendiriyor. Aynı şeyleri söylüyorsunuz.

Sarı sendika gibi çalışanları bir kenara bırakıp bu masala samimi biçimde inananlara şunu hatırlatayım: Hırsız yakalamak suretiyle darbe yapmayı kabullendiğinizde, sandık yoluyla hükümeti yıkmak absürtlüğünün önünü açıyorsunuz. Artık bunu telaffuz etmeye başladılar. Son seçimde HDP afişleri, masaları toplatıldı. “HDP’nin seçim stratejisi ve CHP ile kurduğu ittifakın asıl amacı hükümeti devirmek” türü cümleleri kısa bir taramayla bulabilirsiniz. Şayet bir mani çıkmaz ve yapılırsa gelecek seçimde aynı muameleyi diğer partilerin görmeyeceğine garantiniz var mı?

Adamlar haksız mı: Demokratik bir niyetle mi yoksa hükümeti devirmek kastıyla mı oy verdiğinizi nasıl bileceğiz?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Adamlar bundan sonra seçim olmayacak seçim hükümete bir darbedir vatana ihanettir derse kim aksini savunabir.
    Beş kuruşluk onuru kalmamış eziklerle dolu Türkiye
    Kafasına bassan değil ağızına s……da sesleri çıkmaz

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin