Duruşmada Savcı örgüt şemasını çizdi… Zarrab itiraf etti: “Milyonlarca euro rüşvet verdik, ambargoyu Halkbank’la deldik”

Reza Zarrab’ın tanık olduğu ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın sanık olduğu ABD’deki davanın bugün 2. duruşması yapılıyor. Davada dün 3 tanık dinlenirken bugün tanıklar içinde 5. sırada olan Zarrab jurinin önüne çıktı. Savcılık makamı daha önce Zarrab için, ‘yıldız tanık’ ifadesini kullanmıştı. Zarrab’ın sorgusu 3 gün sürecek. Zarrab ilk ifadesinde, Aktif Bank’ta hesap açmak için eski AB Bakanı Egemen Bağış’tan yardım aldığını ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 45 ila 50 avro arasında rüşvet verdiğini söyledi. Mehmet Hakan Atilla’nın da İran Ambargosu’nun delinmesi için yardım ettiğini açıkladı.

Zarrab, duruşmada rüşvet olarak verilmesi için sadece Halkbank’tan birkaç milyar Euro para çektiğini de açıkladı.

Cuma akşamına kadar Zarrab konuşacak. Savcılık kaynaklarına göre, soruları cevaplayacak olan Zarrab, FBI’nın kaydettiği tapelerde yer alan Erdoğan’la yaptığı görüşmeleri de anlatacak.

Türkiye saati ile 18:30’da salona gelen Reza Zarrab ilk kez tanık sandalyesine oturdu. Ayakları kelepçeli ve hapishane kıyafetiyle salona getirilen Zarrab tanık koltuğuna oturtuldu. Zarrab ifade vermeye başladı.

İlk ifadesi: İşbirliği cezaevinden çıkmanın en hızlı yoluydu

Zarrab ifadesine şöyle başladı: “ABD hükümeti bana hiçbir af sözü vermedi. Cezama hakim karar verecek. İşbirliği sorumluluğu kabul etmenin ve cezaevinden çıkmanın en hızlı yoluydu.” dedi.

Zarrab, 2016 yılında Miami’ye gidişine ilişkin, “Neyle karşılacağımı bilmiyordum. Uzun bir seyahatin ardından şoke olmuştum. Doğru yanıtları veremedim. Endişeliydim” ifadesini kullandı.

Zarrab daha sonra savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşmanın üç koşula bağlı olduğunu söyledi: “Tamamen gerçekleri anlatmak, savcılıkla işbirliği yapmak, bundan sonra hiçbir suç işlememek.”

“Hala tutukluyum; Atilla Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için bize katkıda bulundu”

Bir otelde tutulduğu iddialarını da reddeden Zarrab, savcının “Hâlâ tutuklu durumda mısınız?” sorusuna “Evet” yanıtını verdi.

Zarrab ayrıca tutukluyken bir hapishane memuruna rüşvet vermek suçunu da kabul ederek, “Bir memura bana alkol getirmesi ve cep telefonunu kullanmama izin vermesi için rüşvet verdim” dedi.

Zarrab, davanın tutuklu sanığı eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkında ise, “Yaptırım kuralları hakkında bankadaki en bilgili kişi. Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu” dedi.

“İran’ın uluslararası ödemelerini Halkbank’tan çıkartarak yaptık”

Zarrab, İran yaptırımlarının etrafından dolaşma yapısının neden oluşturulduğunu ise şu sözlerle anlattı:
“İranlılar doğalgaz ve petrol satışından elde ettikleri gelirleri kullanamıyordu. İranlıların petrol ve doğalgaz satışlarından elde edilen paralar Halkbank’a yatırıldı. İran’ın uluslararası ödemelerini Halkbank’tan çıkartarak yaptık.

Savcının “Burada, salonda bulunanlardan birlikte çalıştığınız kimse var mı” sorusuna ise, Atilla’yı gösteren Zarrab, “Evet var” dedi.

Atilla size nasıl yardımcı oldu sorusuna ise, “İranlıların paralarını Halkbank’tan dışarı çıkartacak sistemi geliştirdik ve sistemin çalışmasını sağladık” dedi.

Savcının “Neden Atilla” sorusuna ise Zarrab, “Ambargo mevzuatını en iyi bilen kişi oydu” cümlesiyle cevap verdi.

Duruşmada Egemen Bağış fotoğrafı gösterildi: “Aktif Bank’ta hesap açmam için yardım etti”

Zarrab daha sonra Aktifbank’ta hesap açılması sürecini anlatmaya başladı ve ilk denemesinin başarısız olduğunu ifade etti. Savcı bunun nedenini sordu. Zarrab da ‘İlk denememde Aktifbank bana İran’la çalışan müşterilerin hesap açmadan önce özel bir izin alması gerektiğini söyledi.

Mahkeme salonunda eski AB bakanı Egemen Bağış’ın fotoğrafı gösterildi. Zarrab, jüriye Eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın Aktif Bank’ta hesap açması için kendisine yardım ettiğini söyledi. Reuters Egemen Bağış’ın aracı olarak Aktif Bank CEO’su ile Zarrab arasında görüşme ayarladığını bildirdi.

“İran Merkez Bankası ile anlaşmaya vardık”

İran Merkez Bankası’na finansal hizmetler sağlama konusunda anlaşmaya varabildiniz mi? yönelir soruya Zarrab, “Evet efendim.” cevabı verdi.   Zarrab, eski İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani’yle 2010 ve 2011 yıllarında toplantılar yaptığını söyledi. Şöyle devam etti: “İran Merkez Bankası’na finansal hizmet konusunda anlaşmaya vardık;İran Merkez Bankası’na nakit teslimat için daha iyi bir fiyat önerdim” dedi. Zarrab, daha sonra bu ilişkinin sona erdiğini belirtti.

Reza Zarrab, İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile bağlantısını kabul etti.

“İran Merkez Bankası’yla anlaşma sona erince Bank Mellat’la ABD yaptırımlarını deldik”

Reza Zarrab, İran Merkez Bankası’yla anlaşmasının sona ermesinden sonra aralarında Hüseyin Necefzadeh’in de bulunduğu Bank Mellat ailesiyle tanıştığını ve ABD yaptırımlarını Mellat’la deldiğini söyledi. Necefzadeh hakkında soruşturma açıldı ama aranıyor.

Zarrab Aktif Bank’la aralarının nasıl bozulduğunu anlattı. Zarrab, “Aktifbank doğrudan İranlılarla çalışıyordu ve beni elemişlerdi.” dedi. Zarrab, “Aktifbank gelirinin önemli bir parçasını oluşturuyor muydu?  sorusuna, ‘kesinlikle evet.” cevabını verdi.

Zarrab’ın Halkbank süreci

Duruşmada daha sonra Reza Zarrab’ın Halkbank ile olan ilişkileri ele alındı. Zarrab, Halkbank ile temasın 2012’de kurulduğunu söylese de, ilişkilerin daha eskiye dayandığını ifade etti. “Aktif Bank beni döngü dışında bırakınca 2012 yılında Halkbank’a gittim.” Zarrab’ın Ahmet Alacacı ismindeki bir kuyumcunun İran ile ilişkili işlemlerin Halkbank’ta yapılması için altın ihracatı sistemini önerdiğini söyledi.

Zarrab: “Aslan, eşim Ebru Gündeş’in ünü nedeniyle benimle çalışmak istemedi”

Zarrab ayrıca, “Eşim Türkiye’de ünlü bir sanatçı olduğu için hep göz önünde olan bir insandım.” dedi. Zarrab, Halkbank’ın başlangıçta Türkiye’de şöhreti nedeniyle onunla çalışmak istemediğini söyledi. Banka yetkilisi Süleyman Aslan’ın “Ben altın ticareti yapmak için çok popülerim” dediğini iddia ederek, yine de iş için bastırmaya devam ettiğini söyledi.

 “Zafer Çağlayan’a toplam 45-50 milyon euro rüşvet verdim, öteki para cinslerini hiç saymıyorum ”

Zarrab, dönemin Halkbank Genel Müdürü Aslan’ın kendisiyle altın ticaretiyle ilgili olarak çalışmak istemeyince dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a gittiğini anlattı. “Aslan seni geri çevirdikten sonra neden Zafer Çağlayan’a gittin?” sorusuna ise, “Çünkü Türkiye’nin ekonomi bakanı oydu.” dedi.

Zarrab şöyle devam etti: “Zarrab, Zafer Çağlayan İran ile ticaretten yarı yarıya kâr paylaşımı istedi. Zafer Çağlayan’a toplam 45-50 milyon euro rüşvet verdim. Öteki para cinslerini hiç saymıyorum” dedi.

Zarrab ayrıca Çağlayan’a 7 milyon dolar ve 2 milyon 465 bin TL rüşvet verdiğini açıkladı.

Duruşmada Zafer Çağlayan’ın fotoğrafı ekrana yansıtıldı. Ayrıca Zarrab’ın verdiği ve Zafer Çağlayan’a ödenen rüşvetin excel dosyada bütün detayları da ekrana yansıtıldı.

Savcı ‘Neden rüşvetin belgesinin tuttunuz? sorusuna Zarrab, “Verdiğimiz para konusunda bir keresinde anlaşamadık. Onun için tuttuk.” dedi.

Duruşmada öğle molası verildi.

Savcı’nın önündeki şema dikkat çekti: Türkçeleştirilmiş hali!

Fotoğraf çekmenin yasak olduğu mahkeme salonunda savcının üzerinde çalıştığı bir şema dikkat çekiyor. Davada anılan şahısların isimlerinin bulunduğu şemada en tepede İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney yer alıyor. Onların altında dönemin İranlı yetkilileri bulunuyor. Daha altta, savcının bazı kutuları soru işaretiyle boş bıraktığı kısımda ise Atilla, Aslan, Çağlayan ve Zarrab var. Savcıyla işbirliği yapmaya başlayan Zarrab’ın bu isimlerin altında gösterilmesi dikkat çekiyor.

Duruşma öğle yemeği arasından sonra yeniden başlıyor. Zarrab tanık kürsüsüne geri geldi. Duruşmanın ilk kısmında Zarrab’ın ayaklarında yer alan zincirlerin çıkarıldığı aktarıldı.

“Çağlayan’a ödeme nakit, değerli eşya ve banka transferi ile yapıldı”

Savcı, Zarrab’a “Çağlayan bu ödemeleri hangi şekilde aldı?” diye sorunca Zarrab, “Nakdi olarak, değerli eşyalar ve banka transferleriyle.” dedi. “Çağlayan’ın ailesine de (ödeme) yapıldı mı?” şeklindeki soruya ise “Yapıldı.”cevabı verildi.

Çağlayan’ın kardeşine verilen 2,4 milyon TL’lik rüşvek makbuzu mahkemeye sunuldu

Çağlayan’ın kardeşine yapıldığı iddia edilen 2,4 milyon TL ödemeye dair makbuz mahkemeye sunuldu. Savcı, İran ile yapılan ticaretten doğan kârdan Çağlayan’ın kardeşine yapıldığı iddia edilen 2,4 milyon Türk Lirası ödemeye dair banka makbuzunu göstermek istedi. Mehmet Hakan Atilla’nın avukatları konu dışı iddiasıyla karşı çıktı. Fakat Hakim Berman izin verdi.

E-POSTADAKİ ‘SAATÇİ YUSUF’ DETAYI

Savcılığın sunduğu belgelerden biri Zarrab ile sağ kolu Happani arasındaki e posta yazışmasıydı. Soru üzerine Zarrab, “Yapılan ticaretten Zafer Çağlayan’a rüşvet olarak ödenen rakamlar” dedi. Ödemeler ‘Cash to Cag’ olarak kodlanmıştı. Dikkat çeken başka bir unsur da Saatçi Yusuf kodlanmasıydı. Bu kişiye dört ayrı ödeme yapıldığı görüldü; 97 bin Euro, 95 bin 500 Euro, 71 bin Euro, 200 bin Euro. Aynı belgede bir de ‘Cash to Yukarı’ kodlaması vardı ve karşısında 2 milyon 100 bin Euro rakamı yazıyordu.

 Zarrab’ın İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ile bağlantısına geçildi

Zarrab bir şema çizmek üzere tanık sandalyesinden kalktı. İran’a yönelik altın ticaretinin nasıl işlediğini anlatıyor.

Zarrab altın ticaretinin nasıl işlediğini anlatıyor: Amaç İran’ın uluslararası borcunu ödemekti. Ticaret önce İran’ın Türkiye’ye ham petrol ve gaz satmasıyla başlıyor. İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) petrolün satışını Tüpraş’a, gazınkini Botaş’a yapardı. Onlar da NIOC’ye para borçlu olurdu. Tüpraş, Botaş, NIOC’nin Halkbank’ta hesapları var.”

Zarrab, “Halkbank’a gelen paranın çıkışı euro ve Türk Lirası olarak DenizBank’a gelişiyle yapılıyor.”

Zarrab daha sonra Türkiye’deki şirketi Royal Group’tan aldığı altının Dubai’deki şirketine gittiğini belirtti.

Zarrab, İran’ın altın ticaretinde son durak olarak gösterilmesi gerektiğini fikrini Atilla’nın verdiğini işaret etti

 

Duruşmada Zarrab, altının satılıp nakde çevrilecek konuma geldiği aktardı.  Zarrab, İran’ın altına ihtiyacı olmadığı için ülkenin borçlarını ödemek adına nakde çevrilen bir paraya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Halkbank’taki bir yetkilinin Zarrab’a İran’ın altın ticaretinde son durak olarak gösterilmesi gerektiğini söylediği ifade ediliyor. Burada parmaklar Atilla’yı gösteriyor. Dubai’de yapılan işlemler aracılığıyla İran’ın uluslararası borçlarının ödenmesi amaçlanıyor.

Hakim Berman’ın paranın kurtarılması için kaç işlem yapılması gerektiği sorusuna Zarrab, “En az 10 işlem” cevabını veriyor.

Zarrab, bütün bu sistemin Halkbank’ta sıkışmış olan İran parasını kurtarmak, böylece İran’ın dünya çapındaki borçlarını ödemek amacıyla tasarlandığını anlatıyor.

ABD’li gazeteci Adam Klasfeld, Twitter adresinden duruşma ile ilgili ilginç bir yorumda bulundu. Klasfeld, şu ifadeleri kullandı: “Zarrab, jüri için şema çizerken rahatlamış ve otoriter gözüküyor. Eğer ABD’nin federal mahkemesinde, mahkûm kıyafet giyiyor olmasaydı, bir şirketin toplantısını yönetiyor gibi görülebilirdi”

“Bana altın ticaretiyle ilgili gümrükte nasıl yalan beyan vereceğimi bizzat Aslan ve Atilla anlattı”

Duruşmada dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın sekreteri ile telefon görüşmesi yeni kanıt olarak geldi.

Zarrab, “Aslan İran yaptırımlarının ne olduğunu biliyordu.” dedi.

Zarrab, İran Ulusal Petrol Şirketi’ne gitmesi gereken bir paranın kendi hesabına gelmesinden ötürü Halkbank yetkililerine sinirlendiğini anlatıyor. Ayrıca Halkbank’ın eski genel müdürü Aslan’ın ve Halkbank’ın yaptırımların ne olduğunu ve hangi işlemlerin yaptırımları deleceğini bildiğini aktarıyor.

Zarrab, “Aslan ve Atilla bana altının son durağı olarak İran’ı yazmam gerektiğini söyledi” ifadesini kullandı.

Zarrab, duruşmaya sunulan bir belgenin Türkiye’de kullanılan gümrük beyannemesi olduğunu söylüyor.

Zarrab’a göre Halkbank’tan Aslan ile sanık Atilla, kendisine gümrük beyannemesinde İran destinasyonlu altın ticareti yapıldığının yazılması gerektiğini söyledi. Zarrab, “Bana altın ticaretiyle ilgili gümrükte nasıl yalan beyan vereceğimi bizzat Süleyman Aslan ve yardımcısı Hakan Atilla anlattı.” dedi.

Hakimin “İran’a altın gönderdin mi?” sorusuna Zarrab, “Hayır” yanıtını veriyor.

Zarrab, Halkbank’tan rüşvet dağıtmak için birkaç milyar Euro çekmiş

Duruşmada Zarrab şirketi Royal’de kendisinden sonra ikinci yetkili kişi olan Abdullah Happani ile yaptığı bir telefon görüşmesinin kaydını anlattı. Zarrab’a göre bu görüşmede daha önceki yıllarda İran’ı altının son durağı olarak yazarken ABD’nin ambargo kurallarının değiştirmesiyle bunu yapamadıklarını konuşuyorlar.

Halkbank’tan Atilla ile yaptığı telefon görüşmesini Happani’ye anlatan Zarrab, İran petrol parasının başka bir finansal kurum üzerinden kendisine gönderilmeye başlandığını belirtiyor. Konuşmada Halkbank’ın kendilerine altının son durağı olarak nereyi göstermeleri gerektiğini söyleceğini vurguluyor.

‘Halkbank’tan birkaç milyar euro çektim’

Zarrab artık altınlar için fiziksel kurye göndermek zorunda kaldıklarını birine söylediğinden bahsetti. Dubai’yi destinasyon olarak gösterdiklerinde bir nakliye şirketi kullanıyorlarmış. Zarrab’ın ifadesine göre İran’ı da listelemek zorunda kalıyorlar, ancak bu kuryeler hiçbir zaman İran’a gitmiyordu. Dubai’de altını bırakıp geri dönüyorlardı.

Savcı’nın “Halkbank’tan ne kadar çektin?” sorusuna Zarrab’ın yanıtı ise “Birkaç milyar euro” oluyor.

“Bu para altın almak için mi kullanıldı?” sorusuna Zarrab, “Birkaç milyar euro, İranlılardan altın ticareti kılıfında aldığımız uluslararası talimatları yerine getirmek adına edindiğimiz paraydı” cevabını verdi.

Duruşma bugün için sona erdi.Jüri eve gönderildi. Zarrab ifadesine ABD New York saatiyle yarın sabah 09:15’te devam edecek.

Hakim Berman, Zarrab’ın mahkum kıyafetiyle gelmesinden ötürü endişe duyduğunu söylüyor. Zaten ifade vermenin zor olduğunu, bu kıyafet yerine gömlek ve kravat giyebilmesi için emir imzalayabileceğini söylüyor. Ancak Zarrab’ın bunu isteyip istemediği bilinmiyor. Zarrab’a sivil kıyafet giymek isteyip istemediği sorulacak.

 

***

Davayı Adem Yavuz Arslan yorumluyor

Savcılık Zarrab’ı Cuma gününe kadar sorgulayabilecek. Aynı şekilde Mehmet Hakan Atilla’nın avukatları da Zarrab’ı sorgulayacak. Zarrab, İran’a yönelik yaptırımların yasa dışı yollarla delinmesi konusunda sorulara cevaplayacak.

Dünkü duruşmada savcı David Denton, “Reza Zarrab tanık olarak hikâyenin iç yüzünü anlatıp, tüm bu karışık yalanların arkasındaki gerçeği teşhir edecek. Kendisi ABD yasalarını çiğnediği için suçlu olduğunu kabul etti ve devlet ile işbirliği yapma kararı aldı” demişti.

 

ZARRAB TÜM SUÇLAMALARI KABUL ETTİ… FBI, 2013’TEN SONRA SMS VE TELEFON KONUŞMALARINI KAYDETMİŞ

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin