Siz hangisine inandınız?

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

 

Şimşek: Aman dövizle borçlanmayın

Zeybekci: Dövizdeki artış ekonomiyi etkilemez

 

Mehmet Aydın’ın Çiftlik Bank’ta yaptığı vurgunun 1 milyar liradan fazla olabileceği belirtilirken, Türkiye’de ziraat ve hayvancılıktan mesul olan Eşref Fakıbaba, Patagonya’nın bakanıymış gibi beyanat verdi.

Fakıbaba muhalefet milletvekili gibi, “Önünde sadece çiftlik olduğu için millet Tarım Bakanını görünce hemen diyor ki ‘Çiftlik Bank ne oldu?’ ‘Bank’ kelimesi varsa bu ‘bank’ kelimesi beni hiç enterese etmez. Yani ben bankacı falan değilim. Dolandırıcılar o kadar çok ki insanlar da uyanık olacak arkadaşlar. Açık bir şekilde adam aldı götürdü yani” ifadelerini kullandı

FAKIBABA’YI ENTERESE ETMİYORSA KİMİ ENTERESE EDİYOR?

Özrü kabahatinden büyük. Fakıbaba’yı enterese etmiyorsa köylü Mehmet Ağayı mı enterese ediyor bu çapta dolandırıcılık? O kadar yanlışın içinde bir doğru cümlesi var Fakıbaba’nın. Kendisinin de azası olduğu Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükûmetinin sayesinde ‘adam (27 yaşındaki Mehmet Aydın) açık bir şekilde aldı götürdü yani!’

Soygun, hayal tacirlerinin Çiftlik Bank ve Anadolu Farm ile mahdut kalmamış. Aynı şekilde ‘üyelik’ ismi altında on binlerce kişiden para toplayan en az 17 yapının daha mevcudiyetinden bahsediliyor ki buralara para kaptıranlar için artık çok geç. O paralardan tek kuruş geri gelmeyecek.

İhlas Finans ve Fadıl Akgündüz mağdurlarına yeni mağdurlar ilave olunacak o kadar!

İKTİDARIN AÇTIĞI YOLDA GİDEN YERLİ VE MİLLÎ HIRSIZLAR!

Bir iktidar olur olmaz her mevzuda milliyetçilik, yerlicilik taassubuna iltica ederse maşeri vicdanın meylini istismar etmek isteyenlere gün doğar. İktidarın açtığı çığırdan giderken kitleleri ‘vatan-millet’ beyanları ile aldatırlar.

Çiftlik Bank, Bizim Tavuklar, Anadolu Farm, Çılgın İnekler, Sütbank gibi birbirinin taklidi tabelaları asan fırsatçılar; bakanlıkların, polisin, savcıların gözü önünde ‘Kırmızı çizgimiz Kudüs, millî tarım, Türkiye’nin bekası’ gibi içi boş hamasî sloganlarla milyarlarca lirayı Uruguay’a, Arjantin’e, Malta’ya, Şili’ye, Kuzey Kıbrıs’a ya da Dubai’ye uçurur.

Kendisine tevdi edilen vazifeyi ihmal etmek bir bakan için istifa sebebidir. İstifa diye bir müesseseyi unutalı çok oldu. İnsan en azından samimi bir özür diler. Bu kadar insan mağdur olmuş ve telafisi mümkün değil zararın.

EKONOMİ BAKANI ZEYBEKCİ BİLDİĞİNİZ GİBİ

Özür dilemek yerine her hâlükârda faturayı vatandaşa ödetmeyi alışkanlık haline getiren bakanlar olduğu gibi ekonomiye dair tahminleri tutmadığı halde kerameti kendinden menkul kâhin bakanlarımız da var.

Ekonomiyi yakından takip edenler hemen tahmin etmiştir kimi kast ettiğimi. Dövizde ne dediyse tam aksi tahakkuk eden ekonomi bakanımız Nihat Zeybekci’den başkası değil.

Dolar 4 TL’yi test etti ya! Yeniden sahneye çıktı Zeybekci. Kendinden emin bir eda ile şunları söyledi: “Ekonomimizi etkileyecek bir şey değildir. Türkiye’nin mükellefiyetleriyle ilgili bir sorunu yoktur. Kısa bir süre sonra bu durularak tekrar olması gereken yere doğru dönecektir.”

Ekonomiyi etkileyecek bir şey değil, mamafih geçen hafta 15 kuruş zamlanan benzinin litre fiyatı Hakkari’de 6,03 TL’ye çıktı. Motorin 17 kuruş, otogaz 4 kuruş zamlandı. Dövizdeki artış ışık süratiyle pompa fiyatlarını yükseltiyor, diğer zamlar herkes uykuda iken geldiği için ay sonunda ancak fark edilebiliyor.

ONLAR, ZAMLARI ÜZERİNİZE ALINMASIN LÜTFEN!

Bir hususun altını çizmem elzem: Her seferinde 50 liralık benzin aldığı için “Akaryakıta gelen zamlar bana dokunmuyor!” diyebilen, 50 gram küçüldüğü halde aynı fiyata aldığı ekmek için, “Büyük ekmekler fazla kilo yapıyordu, israf ediliyordu. Allah hükûmetimizden razı olsun, bizi bu dertten kurtardılar.” tespitinde bulunabilen ya da zammı ‘güncelleme’ olarak manşete çekebilen gazeteci zevat lütfen olup biteni üzerine alınmasın.

Muhakeme kabiliyetini birilerinin eline teslim etmemiş ‘vatandaş’ bilmelidir ki Zeybekci gibi Don Kişotların memlekete çıkardığı maliyet günden güne katlanıyor. Zeybekci ve müşavirleri bizim gibi ‘Kral çıplak’ diyen gazetecileri ‘dış mihrak’ görüyor ve kale almıyor. Zat-ı âlîleri hiç değilse her pazartesi aynı masanın etrafında toplantı yaptıkları Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e kulak verseydi.

MEHMET ŞİMŞEK’TEN PATRONLARA: AMAN BORÇ ALMAYIN

Cumartesi günü Bursa Uludağ’da Ekonomi Zirvesi’nde işadamlarına ne dedi Şimşek? “Aman borç almayın ortak alın, sermaye piyasalarına açılın. Borç yiğidin kamçısı olmakla birlikte bu dönemde büyük bir sorun.” diyen Mehmet Şimşek’e mi inanacağız, ‘döviz artsa da bize işlemez’ minvalinde konuşan Zeybekci’ye mi?

Kırmızı halıya ayak basmadan evvel Denizli’de birilerinin himayesinde yürütebildiği tacirlik ve AKP’den belediye başkanlığı haricinde Zeybekci’nin göz dolduran bir meziyeti kayıtlarda görünmüyor.

Son üç-dört senede bütün itibarını sıfırlasa da Şimşek kariyer basamaklarında yatırımcıların akıl hocalarından Merrill Lynch (en parlak devrinde) katında geçen senelerinin ekmeğini hâlâ yiyor. İhtisası da malî mevzular olduğuna göre Şimşek’in vardır bir bildiği demekte fayda var.

Türkiye’de serbest piyasanın ‘Saray piyasası’ haline gelmesinde Şimşek’in büyük vebali olsa da şu hakkı teslim etmem lâzım: İktidar cenahında popülizm şehvetine en az kapılan nadir isimlerden biri Mehmet Şimşek’tir.

DÜNYADA PARANIN MALİYETİ ARTMAYA DEVAM EDECEK

Amerikan Merkez Bankası (FED) gösterge niteliğindeki faizleri yüzde 1,50-1,75 seviyesine çıkardı. Bu sene sonunda yüzde 2,25 sürpriz olmaz. Birkaç sene evvel aynı faiz yüzde 0,25 idi. Doların maliyetindeki artışı enflasyon, yüksek kur ve işsizlik şeklinde iliklerimize kadar hissetmiyor muyuz? 225 milyar dolar borcu bizi kıskanan Almanlar ödemeyecek. Son sentine kadar bizim bankalarımız ve şirketlerimiz ödeyecek.

Para bolluğu bitti. Enflasyon yükseliyor. Başkan Donald Trump’ın çılgınlıkları Çin ile ABD’yi ticaret savaşının eşiğine getirdi. Dünyada riskler artıyor, kıtlık mevsimi yeni başlıyor.

En son İngiltere’nin başşehri Londra’da 16 büyük bankanın ortalama borç verme faizinin oranını gösteren LIBOR yükseldi. Türkiye’den herhangi bir banka ya da şirket döviz borcu için yabancıların kapısını çaldığında LIBOR faizi esas alınıyor.

ALTI AYLIK LIBOR YÜZDE 2,43’E TIRMANDI

Altı ay vadeli LIBOR faizi yüzde 2,43’e yükseldi. Son altı aydaki yükseliş 1 puana ulaştı. Yine 1 yıl ve 3 ay vadeli LIBOR faizlerinde de altı aylık yükseliş 1 puana yaklaştı. 2008 krizinden beri en yüksek seviyelerde LIBOR faizi.

Bu da demek oluyor ki şirketler daha yüksek maliyete katlanarak döviz borcu bulabiliyor. Bankalar artan maliyeti haliyle kredi faizlerine aksettiriyor. Onun içindir ki ihtiyaç kredisinde senelik maliyet yüzde 20’yi aştı. Konut kredisinde yüzde 18’e geldi maliyet.

Borcu borçla çevirmek artık mümkün değil. Deniz tükendi.

DERİMOD’UN SAHİBİ ÜMİT ZAİM: DONUMUZA KADAR İPOTEKLİYİZ

Borç batağındaki şirketlerin perişan halini Şimşek ile aynı zirvede konuşan Derimod’un Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim gayet berrak şekilde anlattı.

Ümit Zaim, “Bırakın dünya markası olmayı kıçımızı nasıl kurtaracağız, şu anda bu aşamadayız. Banka yöneticilerimiz de burada merak etmeyin paranız güvende. Donumuza kadar ipotekliyiz” dedi.

Zeybekci, Şimşek ve Zaim…

Üçü de Türkiye ekonomisinde masanın bir tarafında. Sözlerini yukarıda hülâsa ettim.

Siz hangisine ya da hangilerine inandınız?

 

LONDRA’DAN BORÇLANMA MALİYETİ*

13 Ekim 2008  4.37
9 Aralık 2008 2.52
21 Ocak 2010 0.38
27 Ekim 2014 0.52
18 Eylül 2017 1.47
21 Mart 2018 2.43

(*) 6 aylık LIBOR faizi, yüzde.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin