Sen misin Hollandalı gazeteciye beraat veren? [Sefer Can]

Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink hakkında başlatılan savcılık soruşturması sonrasında bir iddianame düzenlenmiş ve Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması yapılmıştı. Derin tartışmaların arasında beraatına karar verilmişti

Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders, Büyükelçiler Konferansı’nda konuşmacı olarak davet edildiği Ankara’da kendisini bir sürprizin beklediğinden habersizdi. Vatandaşı gazeteci Frederike Geerdink, Diyarbakır’daki evinde 6 Ocak 2015 tarihinde ‘Terör örgütünün propagandası’ yapma gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı. Konuk bakan Koenders bu zamanlamayı mesaj olarak değerlendirdi. Hatta “Türkiye’de konuşlandırılmış Patriot füzeleri vasıtasıyla Türkiye’nin güvenliğine yapmış olduğu katkıyı ve Suriyeli sığınmacıların durumunu ele almak” için geldiği görüşmeleri durdurma ve ülkesine geri dönme tehdidinde bulundu. 2 saatlik bir gözaltı sonrasında Geerdink’in serbest bırakılmasıyla kriz aşıldı.

Hollanda devlet kanalı NOS’un haberine göre, Hollanda Parlamentosu’na bilgi veren Dışişleri Bakanı Koenders’e, Türk hükümeti yetkilileri gözaltı olaylarının arkasında ‘paralel yapı’ elemanlarının olabileceğini söylemişti. Her olayda olduğu gibi bu olayı da AKP Hükümeti ‘paralel’e bağlarken, Bakan Koenders, “Türk hükümetinin görüşüne göre, yargıya sızan elemanlar Türk hükümetini zora sokmak için devreye girmiş olabilir” bilgisini kamuoyuyla paylaşmıştı.

KOŞUN EMİNE ERDOĞAN’A HAKARET EDİYORLAR!

Geerdink ile ilgili soruşturma, Başbakanlık Bilgi Merkezi’ne (BİMER) gelen bir ihbar mektubu ile başlamıştı. İsimsiz bir ihbar sonrası Diyarbakır Emniyeti’ne yapılan bilgilendirmede, ‘Geerdink isimli yabancı bir kadın gazetecinin olduğu, bu şahsın Twitter’da Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hakkında bazı nahoş ‘Retweet’ler (RT) yaptığı, bu kadının ajan mı, terörist mi ne olduğunu araştırılarak hakkında gereğinin yapılması’ istenmişti. Emniyet hemen harekete geçmiş, gazeteci Geerdink’e ait Twitter ve Facebook sayfalarının çıktılarını almış ve Diken internet sitesinde yayınlanmış PKK ile ilgili bir röportajının da çıktısını ekleyerek hemen savcılığa koşmuştu.

Dönemin Diyarbakır Terör Savcılarından Ahmet Hakan Özdemir de gelen bu fotokopiler üzerinden hareketle yıldırım hızıyla bir savcılık hazırlık soruşturması başlatmış ve Sulh Ceza Hakimi Ali Topaloğlu’ndan alınan bir kararla Hollandalı gazeteci Geerdink’in kapısına dayanılmıştı. Geerdink’in evi alt üst edilirken, kendisi de kısa bir gözaltı yaşamıştı ama sonrası malum; Hollandalı Bakan’ın sert çıkışı ile bu atarlılık tersyüz olmuştu…

PARALEL Mİ YAPMIŞ SAHİDEN?

Geerdink hakkında başlatılan bu savcılık soruşturması sonrasında bir iddianame düzenlenmiş ve Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması yapılmış ve derin tartışmaların arasında beraatına karar verilmişti. Bu yargılama sürecinde yer alan hâkim ve savcıların akıbetleri ne oldu acaba?

Geerdink hakkında terör soruşturması açarak iddianame düzenleyen ve gazetecinin  5 yıla kadar hapsini isteyen Savcı Ahmet Hakan Özdemir, hakim eşi ile birlikte HSYK seçimlerinde Yargıda Birlik Platformu için canla başla çalıştı. Kendisine Yargıtay Savcılığı sözü verildiği iddialar arasındaydı. Geerdink operasyonun Hollandalı Bakan’a toslayarak geri dönmesinden sonra Yargıtay Savcılığı mükâfatı mümkün olamadı. Savcı Özdemir’e ilk tercihi olan Konya Savcılığı ve eşi de uygun bir hâkimlikle taltif edilerek olay tatlıya bağlandı.

Geerdink’in evinin aranması ve gözaltı kararında imzası bulunan Sulh Ceza Hakimi Ali Topaloğlu ise Yargıda Birlik Platformu’nun güvendiği bir yargıç olmuş ve arzusu doğrultusunda Samsun Bölge Adliyesi’ne tayini gerçekleştirilmişti. 15 Temmuz’dan sonra 4 bin civarında hâkim savcının mesleğine son verilirken, ‘paralel’ diye Hollanda’ya bildirilen bu hâkim ve savcının şu anki akıbetleri nedir sizce? Tabii ki hem Savcı Özdemir, hem de Hâkim Topaloğlu halen görevlerinin başında ve FETÖ avcısı olarak HSYK’nın gözde adamları olmaya devam ediyorlar.

BERAAT VERENLERİN BAŞINA GELENLER!

Gazeteci Frederike Geerdink ile ilgili soruşturmayı başlatan ve yürüten hâkim ve savcılar görevlerinin başında dedik. Peki ya davasına bakanlar? Sanık gazetecinin beraatı yönünde mütalaada bulunan duruşma savcısı Şaban Özdemir, istemediği bir bölgeye sürgüne gönderildi, yaptığı itirazlar reddedildi ve en son Darbe Kumpası’ndan sonra da meslekten ihraç edilerek hapse atıldı.

Geerdink’in ilk duruşmasındaki yargılamaya başkanlık eden, karar duruşmasının olduğu yargılamada beraat yönünde oy kullanan hakim Ramazan Faruk Güzel, şu an meslekte değil, ihraç edildi. Hatta nerede olduğu bile bilinmiyor!

Geerdink’in beraatından sonra adliyedeki iktidar yanlısı meslektaşlarının baskılarına maruz kalan Hakim Güzel’in ihracı, Geerdink’in tekrar gözaltına alınıp sınır dışı edildiği saatlere denk getirildi. Her halde birileri bu manidar zamanlamayla Emine Erdoğan’ın intikamını alıyordu. Güzel’e mesleğe kabul kararının kaldırıldığı ve ihraç edildiği, makam odası basılıp kimliğine el konularak tebliğ edilmişti.

Hollandalı gazetecinin beraatı yönünde oy kullanan diğer üye hakimin de Diyarbakır Adliyesinin Komisyon Başkanı ve adamları tarafından odasının basıldığı iddialar arasında.

Geerdink’in beraatı yönünde çıkan karar üçte iki çoğunlukla çıkmıştı. Karar, Başkan Hâkim Melih Uçar’ın ‘cezalandırılsın!’ yönündeki muhalefet şerhine rağmen verilmişti. Hâkim Uçar, bu yargılamadan sonra Diyarbakır’dan isteği olan memleketi Ankara’ya hâkim eşi ile birlikte tayin edildi.

EŞ ZAMANLI OPERASYON

Basın özgürlüğü noktasında bir manifesto niteliğindeki gerekçeli kararı dikkat çeken Hâkim Güzel’in yaşadıkları da ayrı bir Türkiye hikâyesi.

Hâkim Ramazan Güzel’e imzalatılan ihracı yönündeki tebligat evrakında, HSYK 3. daire Başkanı Metin Yandırmaz imzasıyla, kendisinin hâkimlik mesleğine geçiş sınavındaki test sonuçları hakkında bir anda ‘kopya çektiğine kanaat getirildiği’ ve bu nedenle de meslekten ihraç edildiği yazıyordu!  Bu, öylesine ani ve hızlı alınmış bir karardı ki, normalde HSYK’nın ilgili kurulu tarafından toplanarak alınması gerekirken, tek bir kişinin imzasıyla alınmış ve Cuma günü mesai bitimine dakikalar kala Komisyon’daki bir kişiye direk fakslanarak bir oldu bitti ile hâkime tebliğ ettirilmişti! Böyle bir soruşturmadan  haberi bile olmayan Hakim Güzel’in, konu ile ilgili hiçbir savunması dahi alınmadan meslekten ihraç edildi.

Karanlık derin odaklarca öldürülen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ve Baro yönetiminin yargılandığı ilk duruşmanın başkanlığını yapmış ve sonraki duruşmada da beraat kararı vermiş olan Hâkim Ramazan Güzel’in bu ve benzeri kararlarının yok sayılmasının önü açılmış oldu.

Hollandalı Gazeteci Frederike Geerdink’in beraatına giden yargılama süreci ve sonrasında yaşananlar, Türkiye’nin son 2-3 yılının özeti olarak karşımızda ibretle duruyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin