Seçimden sonra derken…

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, İngilizce bir tweet attı. “Kural tabanlı piyasa ekonomisi yaşayabilecek tek seçenek.” vecizesini şu cümlelerle süsledi: “Sağlam ihtiyatlı politika çerçevesine bağlıyız. Politika seti seçimden sonra iyileşecek.”

Türkiye’nin mevcut siyasî ve iktisadî ikliminde zerre kadar karşılığı olmayan hoş temenniden ibaret bu sözlere aklı başında hiç kimse inanmıyor.

PİYASA NEZDİNDE TÜRKİYE’YE İTİMAT KALMADI

Piyasalar nezdinde Türkiye inandırıcılığını kaybedeli çok oldu. Türk Lirası, doların dünyada kıymet kazandığı bir dönemde en kırılgan para birimi olarak gösteriliyor.

Evvela Şimşek’in ‘kural tabanlı piyasa ekonomisi’ tespitinden başlayalım.

Şimşek hâlâ Türkiye’nin ekonomiden mesul başbakan yardımcısı değil mi? Hükûmetleri sayesinde ne serbest piyasanın ne de ekonominin kaldığını unutmuş olmalı ki hâlâ hicap duymadan böylesine idealist cümleler kurabiliyor.

Kulağa hoş gelen o cümleleri sosyal medyada paylaşan Şimşek’in de üyesi bulunduğu Bakanlar Kurulu serbest piyasa ile taban tabana zıt kararlara imza atılıyor.

MERKEZ BANKASI BAŞKANI AKP GENEL MERKEZİNDE

Serbest piyasa kavramı derdest piyasaya dönüştürüldü. En son vak’a pes dedirtti.

Türkiye’de hakikaten serbest piyasa ekonomisi cari olsaydı Merkez Bankası’nın başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) genel merkezinde parti bayraklarının önünde süklüm püklüm oturmazdı.

‘Olmaz’ denilenler Ankara’da öyle rutin hale geldi ki Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya AKP binasında 3. sınıf bürokrat protokolü ile burnunun sürtülmesine müsaade etti.

Piyasa yanıp tutuşurken Merkez Bankası Başkanı, ABD’nin yeni müeyyideleri ile kolu kanadı bağlanmış İran’ın özel temsilcisi ile karşılıklı para birimleri ile ticareti konuşuyordu. Adres de AKP genel merkeziydi.

Kelin ilacı olsa başına sürer yahu!

Serbest piyasa için bundan daha dehşet veren bir manzara olamazdı.

ERDOĞAN PİYASA İLE BİLEK GÜREŞİNE TUTUŞTU

“Faiz inerse enflasyon da iner.” diyen AKP lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın İktisat teorisi ile giriştiği kavgada piyasayla bilek güreşine girmek de var.

Şimşek tweet atarken Erdoğan’ın çizdiği o kara ormanı görmezden geldi. Nitekim Erdoğan’ın kendi ikbali ve inadı uğruna tutuştuğu bilek güreşinde şu ana kadar memleketin kaybettiklerinin haddi hesabı yok.

Sadece sene başından bugüne dolar artışının şirketlere getirdiği ilave yük 150 milyar TL’yi buldu.

Hazine faizindeki artışın bütçeden faize gidecek ödemelerin tutarını şimdiden 8 milyar TL artırdı.

MADEM TÜRKİYE’DE SERBEST PİYASA VAR…

Haddi zatında serbest piyasa kurallarının cari olduğu bir memlekette;

*İnsanlar herhangi bir bankada ya da katılım bankasında hesap açtırdığı için hapse atılmaz.

*Holdingler, şirketler, okullar, dershaneler, yurtlar, gazeteler, televizyonlar, vakıf ya da dernekler kesinleşmiş mahkeme kararı olmaksızın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) ya da kayyıma devredilemez, kapatılamaz.

*İşadamları burs verdiği için ya da üniversite kurulmasına vesile olduğu için tevkif edilemez.

*Digitürk aboneliğini iptal etmek, telefona program indirmek suç tanımı ile telif edilemez.

Hem en vasat serbest piyasa ekonomisinde hayal bile edilemeyecek hukuk ihlallerini irtikap ediyor hem de serbest piyasadan dem vuruyorsanız insanların size gülüp geçmesine de şaşırmayacaksınız.

‘ERDOĞAN HERKESLE SAVAŞIYOR”

İktidarın serbest piyasayı ne kadar benimsediğini anlamak için Erdoğan’ın İngiltere seyahatine bakılabilir.

Erdoğan’ın yatırımcılarla bir araya geldiği toplantılarda sarfettiği sözler yatırımcıları şoke etti. Paraya yön verenlerin başşehri Londra’da Erdoğan nasıl bir intiba bıraktı?

Büyük fonlardan birinin idarecisinin Reuters’e aktardığı şu sözler o intibayı gayet berrak şekilde hülasa ediyor: “Erdoğan düşmanlardan oluşan uzun bir liste tutuyor. Herkesle savaşıyor. Muhalefetle savaşıyor, (Fethullah) Gülen’le savaşıyor, radikallerle, başarısız darbe girişimiyle savaşıyor. Şimdi de piyasalarla savaşıyor ve bu da tehlikeli.”

‘FİNANS PİYASALARIN ÇATARSANIZ BU SAVAŞI KAZANAMAZSINIZ’

Erdoğan’ın beraberindeki heyette bulunan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile basına kapalı toplantıya katılan bir yönetici de “Yurtiçinden istediğiniz kadar düşman bulun. Ancak finans piyasalarına çatarsanız bu savaşı kazanamazsınız.” ifadelerini kullandı.

Demek ki tweet atmakla serbest piyasacı olunmuyormuş.

Daha geçen hafta Ziraat Bankası talimatla konut kredisi faizini yüzde 0,98’e indirdi. Talimatı bizzat Başbakan Binali Yıldırım kürsüden verdi.

Seçim öncesi piyasa canlansın biraz! 200 bin TL kredinin indirimli halinde bile asgarî aylık taksitin 2 bin 900 TL olmasını ve bu taksiti hangi emekli, memur ve işçinin ödeyebileceğini kim farkedecek ki!

TÜRK TELEKOM KREDİ BORCUNU ÖDENMİYOR

Bankalar Ankara’dan gelen telefonlardan bıktı usandı. Türk Telekom’dan 4,5 milyar dolar kredi alacağını tahsil edemeyen Akbank, İş Bankası, Garanti Bankası, Yapı Kredi Bankası kılını kıpırdatamıyor.

Zarar bankaların hissedarlarının hanesine yazılıyor. Borçlu Türk Telekom da reklam haberlerle imaj parlatıyor

Akaryakıt firmaları talimatla göstermelik indirim yapıyor. Borsa İstanbul Başkanı Beymen ve Defacto şirketlerinin talep gelmediği için halka arzdan vazgeçmesine dair tek kelime etmiyor.

Öte yandan, “Türkiye’ye küresel bir saldırı var. Dövizdeki artış, borsadaki düşüşün temelinde bu saldırılar var. Yoksa ekonomi çok iyi, Borsa muhteşem.” diyerek piyasada riskleri görüp satış yapanları ‘düşman’ ilan ediyor.

AKARYAKIT ZAMMI SEÇİMDEN SONRA FAİZİ İLE TAHSİL EDİLECEK

Bütçe açığı 4 ayda 23 milyar TL’yi bulduğu halde Maliye Bakanı Naci Ağbal akaryakıt zamlarını seçime kadar saklamanın formülünü ballandıra ballandıra anlatabiliyor.

Formül yok ortada. 17 Mayıs’tan itibaren gelecek zamlar kadar Özel Tüketim Vergisi’nden indirim yapılacak. Böylece benzin, motorin ve otogaz fiyatı değişmeyecek.

Sadece vergi gelirleri azalacak o kadar. O fark da seçimi müteakip fazlası ile tahsil edilecek.

Şimşek’in “Seçimden sonra iyileşecek.” dediği politika setinde neler olacağı çok sır değil. Zamlar, vergi artışları olacak o politika setinde. Reform, yatırım vs olmayacak.

DOLARI BUGÜN NİYE DÜŞÜRMÜYORSUNUZ?

Hem bu nasıl bir pişkinliktir ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kanun çıkarma yetkisini bile gaspetmiş bir iktidar ikide bir ekonomiyi düzeltmek için seçimden sonrasını işaret edebiliyor.

Bugün elinizi kolunuzu bağlayan mı var?

Niye doları, faizi, enflasyonu düşürmüyorsunuz?

Bu millet işsizliği makul seviyelere çekecek icraat için daha kaç seçim sonrasını bekleyecek?

Zenginin malı fakirin ağzını yorarmış. Bizimki de o hesap. ‘Etkisiz eleman’ diye bilinen Şimşek’in tweetinden medet umuyoruz.

Türkiye’de serbest piyasa kalmadı ki kurallarına riayet edilsin.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin