İran gösterileri ve Kürt faktörü

YORUM | EBUBEKİR IŞIK

28 Aralık’ta Meşhed’de başlayan ve birçok farklı şehre de sıçrayan İran’daki ayaklanmalara Kürtler’den de geniş katılımların olduğunu görmekteyiz. Özellikle, Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerden gelen sosyal medya görüntülerine baktığımızda, sayıları belki de on binleri bulan Kürt grupların devam etmekte olan ayaklanmalara katıldığı ve sokakları hâlen terk etmedikleri anlaşılmakta.

Yoğunluk itibariyle İran’ın Rojhelat bölgesinde ve bu bölgeye bağlı Kirmanşah, Kürdistan ve Batı Azerbaycan yerleşim birimlerinde yaşayan Kürtlerin İran nüfusunun yüzde onuna tekabül ettiği ve sayılarının 6 ila 8 milyon arasında olduğu düşünüldüğünde, devam etmekte olan ayaklanmalara Kürtlerin desteğinin hatırı sayılır etkileri olacağı son derece açık. İran’daki Kürtlerin kahir ekseriyetinin bu bölgede faaliyet gösteren üç büyük Kürt partisinin açıklamalarını dikkate alarak ayaklanmalara katıldığını ifade etmekle beraber, bu üç partiyle organik bir bağı olmamasına rağmen ayaklanmalara katılanların yekûnunu da azımsamamak gerekiyor.

PJAK’TAN GÖSTERİLERE KATILMA ÇAĞRISI

İran’ın en büyük üç Kürt partisinden biri olan ve PKK’nın da kardeş partisi olarak kabul edilen PJAK’tan (Partiya Jiyana Azad a Kurdistanê – Kürdistan Özgür Yaşam Partisi) geçtiğimiz pazar günü yapılan açıklamaya baktığımızda, ‘Rojhelat bölgesinde yaşayan tüm Kürtlerin demokrasi ve özgürlük adına sokaklara çıkması gerektiği ve kalıcı bir değişime gebe olan bu başkaldırıya destek verilmesinin elzem olduğ’’ ifadelerini içeren bir metin kaşımıza çıkmakta. PJAK’ın yönetim kadrosu tarafından kaleme alınan bu açıklama ayaklanmaların çıkış sebebinin ekonomik olduğunu kabul etmekle birlikte, bu sosyal patlamanın temel motivasyonunu siyasal olduğunun altını çizmekte ve yönetici elitin ülkedeki demokrasi talebini daha fazla tehir edemeyeceğini ortaya koymakta. Ayrıca, PJAK’ın açıklamasında İran hükümetinin ‘protestocuları yabancıların İran’da ki eli’ olarak tanımlamasını da ‘otokratik rejimlerin ortak bir ifadesi’ olarak nitelemekte. Bu bağlamdan hareketle, PJAK İran’da yaşayan tüm Kürtleri ve İranlıları bu demokrasi mücadelesine katılmaya davet etmekte.

‘BARIŞÇIL VE ŞİDDETTEN UZAK’

Diğer taraftan, kurulduğu 1945 yılından bu yana gerek Şah rejimi ile gerekse de İslam Cumhuriyeti ile Kürtlerin hakları için mücadele etmiş İran Kürdistanı Demokrat Partisi’nin (Partî Dêmokiratî Kurdistanî Êran, PDKİ) söylemlerine baktığımızda PJAK’ın açıklamalarına paralel ifadeler görmekteyiz. Geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü internet sitesi üzerinden bir açıklama yapan PDKİ yönetimi, ‘Öz savunmanın gerekli olmadığı haller dışında, İran Kürdistanı’nda yaşayan Kürtleri devam etmekte olan gösterilere barışçıl ve şiddetten uzak bir yaklaşımla katılmaya davet ediyoruz’ şeklinde bir çağrıda bulunmuştu. Aynı açıklamada PDKİ’nin lideri Mustafa Hicri’nin ‘Biz federal ve demokratik bir devlet için mücadele veriyoruz. Her ulusun kendi otonom yönetimine sahip olduğu ve federal hükümette temsil edildiği bir yönetim için savaşmaya devam edeceğiz. Mevcut yönetimin Şii ve Farisi dominant niteliğine şiddetle karşı çıkıyoruz’ ifadelerine de yer verilmişti.

İran Kürdistanı’nda etkili olan diğer bir parti ise şüphesiz Komala (Komala-i Jiyanawey Kurdistan – Kürdistan’ın Yaşamı Komitesi). Partinin genel sekreteri Abdullah Mohtadi’ninin geçtiğimiz hafta sonu İran’daki gösterilere dair yaptığı açıklamada özellikle uluslararası kamuoyuna önemli bir çağrıda bulundu. ‘İran Devrim Muhafızları’nın gerek göstericileri püskürtmek için gerekse de göstericilerin arasına karışarak demokrasi ve özgürlükler adına başlamış olan ayaklanmaları farklı taraflara çekebilme kastıyla her yola başvurabileceğine’ dair kaygısının uluslararası aktörler tarafından dikkate alınmasını talep etmişti.

İRAN KÜRTLERİNİN DESTEK SEBEBİ

Tüm bu açıklamalara ve Kürtlerin İran’da devam eden ayaklanmalara katılımlarına baktığımızda, İran Kürtleri’nin temelde üç motivasyon kaynağı ile hareket ettiğini görmekteyiz. Birincisi, İran’da faaliyet gösteren Kürt partileri istisnasız olarak bu ayaklanmaların Şii rejimini devirmese bile birçok hususta geri adım atmaya zorlayacağını ve böylesi bir sürecin dışında kalmamaya gayret ettikleri izlenimi vermekteler. İkincisi, uzun yıllardır İran’ın savaş ve asimilasyon politikaları altında ezilen ve İran’da yaşayan Kürtlere çok fazla umut ve ilham kaynağı olamayan Kürt partilerinin, tekrar Kürtler arasında heyecan ve ortak hareket etme bilincini körüklemek için insanları bu gösterilere kanalize etmekte fayda mülahaza ettiğini gözlemlemekteyiz. Son olarak, İran’da yaşayan Kürtlerin bu ayaklanmalara katılarak, önümüzdeki günlerde şayet İran yönetimi ve göstericilerin temsilcileri arasında bir pazarlık masası kurulacak olursa, bu masaya davet edilmek istediklerini anlamaktayız.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin