‘Herald of Free Enterprise’ batınca

Herald of Free Enterprise | Foto: AFP

YORUM | HAKAN ZAFER

Televizyon evimize de hayatımıza da yeni girmişti.

Tek kanal var. Haberleri yetişkinlerle beraber biz çocuklar da izliyoruz. Haliyle felaket haberleri çok etkiliyor. O sıralar beni en çok etkileyenlerden biri 1986’da uzay mekiği Challenger’ın infilak etmesiydi. Tam 32 yıl sonra öğrendik ki cıvatalarını “Şıhlar” gevşetmiş. Dertleri nedir bilemem.

Diğeri, bir yıl sonraki bir gemi kazası…

“Herald of Free Enterprise” adlı Ro-Ro gemisi İngiliz Kanalı’nda Dover ve Calais limanları arasında işletilmektedir. Bu iki limandan araç ve yolcu alımına uygun tasarlanmış gemiye 6 Mart 1987’de tasarımına uygun olmayan Belçika’nın Zeebrugge limanından İngiltere’ye sefer yazılır. Limanın araç alım rampası gemiye göre daha alçakta kalmaktadır. Bu yüzden geminin dengeli bir şekilde 30 santim denize batırılması gerekir. Suya eşit batmayı sağlayan balast tankları deniz suyu ile doldurularak gemi batırılır ve rampa ile aynı düzeye getirilir.

Araç alımı tamamlanarak çoğunluğunu, The Sun gazetesinin indiriminden yararlanarak Belçika’ya geziye gidenlerin ve askerlerin oluşturduğu 459 yolcu ve 80 mürettebat ile gemi acele ile limandan ayrılır.

Ancak durum hiç de normal değildir. Araçlar girdikten sonra kapıları kapatması gereken görevli derin uykuya daldığı için kapaklar açık kalmıştır. Zaten denize 30 santim batırılmış geminin açık kalan ağızı suya çok yakın hareket etmektedir. Kapakların kapalı olup olmadığı, ilgili zabit, geminin sahibi şirket tarafından personel yetersizliği nedeniyle başka bir mevkide görevlendirildiği için kontrol edilmemiştir. Tasarımından kaynaklanan nedenlerle kaptanın kapakların açık olduğunu gözle görmesi mümkün değildir. Kaptanın daha önceden ısrarlı isteğine rağmen kapının kapandığını belirten sinyalizasyon ve gösterge ışığı şirket tarafından tasarruf amacıyla gerekli görülmemiştir.

Şirket, zaten rutin rotasında çalışmayan geminin yolculuk süresini 20 dakika kısaltmasını istediği için aksi yönde haber gelmeyince kapılar kapatılmış, her şey normal zanneden kaptan, balast tanklarına alınan suyu boşaltamadan hızlıca demir alır.

Gemi alçak sefer yapmaktadır. Tam gaz hareket edince oluşan burun dalgalarıyla açık unutulan ön kapaktan içeri deniz suyu dolmaya başlar. Bu andan sonraki 90 saniyede olan olur, gemi dengesini kaybedecek şekilde su alır. İlk önce elektrik donanımı hasar görür ve ışıklar söner. Karanlıkta kalan yolcular çaresizce ölüme sürüklenir. Deniz suyu 3°C’dir. Bu, kazanın en etkili ölüm sebebi hipotermiye neden olmuştur.

Son çırpınışlar fayda etmez etmesine ama Allah’tan gemi deniz zemininde tamamen batmasını engelleyecek tarafa yatmıştır. Yarısı su yüzeyinde kalır. Bu, civardan gelen yardımları kolaylaştırsa da Zeebrugge limanından henüz ayrılan geminin 193 yolcusu durgun sularda can vermiştir.

***

Hasılı…
Amacına uygun her zamanki rotasından çıkınca,
Tasarımına uygun olmayan limana yanaşınca,
Kaptan hatayı göremeyen noktada konumlanınca,
Uyarı sistemleri gereksiz görülünce,
Aksi yönde haber gelmedi diye her şeyi normal zannedince,
Görevli, dışarıda olunca gemiye yararlı, içeride olunca en zararlı olacak suyu engelleyen kapıları kapatacak kadar ayık olmayınca,
Hata noktasını kontrol edecek sorumlu kişi başka yerlerde dolgu malzemesi olarak görevlendirilince,
İçeri giren su ilk önce ortalığı karanlıkta bırakınca,
Su, yolcuların yüzme bilip bilmemesinin hiçbir öneminin kalmadığı insan vücudunun uyum sağlayamayacağı kadar soğuk olunca…

Olan olmuş…

***

Maksadım, hatıramdan çıkardığım bir deniz kazasını anlatmak değil elbet.
“Leb” dedim, siz leblebi anlayın.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. “Hata noktasını kontrol edecek sorumlu kişi başka yerlerde dolgu malzemesi olarak görevlendirilince,”

    Abi içim parça parça oldu bu kısmı okurken..

    Allah bizi merhametiyle ıslah etsin. Aramızdaki beyinsizler yüzünden (biri de ben) bizi zayi etmesin…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin