Hayırlı ‘Kandil’ler… [Barbaros J. Kartal]

Arkadaş, bu nasıl iş anlamak mümkün değil. Bu referandum işini siz icat etmediniz mi? Gece gündüz Meclis’i çalıştırıp yasa değişikliklerini tartıştırmadan geçirip sonra haftalarca önce Meclis’te sonra Saray’da bekletmediniz mi? Milli irade de milli irade, halkımız ne derse başımızın tacı deyip şimdi ‘hayır’ oyu Kandil’e gider ne demek? Eğer siz bu işi getirmemiş olsaydınız ülke bölünme noktasında mıydı? Yani siz ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdiğinizi mi itiraf ediyorsunuz?

‘Hayır’ çıktığında ülke bölünecekse yapmayıverin referandumu? Sızan ve akabinde kelle aldığınız yaşlı başlı adamın telefonda hüngür hüngür ağladığı İmralı zabıtlarında Apo’nun başkanlık sistemine sıcak baktığı, “Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz” dediği yazmıyor muydu? Hoş hayır demesek de bizlere terörist dediğiniz için bizim için durum değişmiyor da Başbakan’ın ve diğer AKP’li yetkililerin ‘hayır’ diyen de bizim vatandaşımız, ‘hayır’ demek herkesin en doğal hakkıdır, gibi laflarını nereye koyalım?

Aslında mesele şu: AKP tabanında ‘hayır’ oyu vereceklerin yüksek olacağını öngörüyorlar. Tabanda gevşeme yaşandığı an hemen bir doz 15 Temmuz pehlivan tefrikaları dolaşıma sokuluyor. Askerlerin mahkemede anlattıklarını nasıl olsa duyan yok. Eğer Türkiye’de özgür basın bırakılsaydı sadece duruşmalar bile bu işin nasıl bir kurgu olduğu anlatmaya yetecekti.

Diğer seçim ortağı MHP tabanı ile ilgili gelen anket verilerinde tahmin edildiği gibi ‘hayır’ oranları daha fazla. Şimdi ne yapıp ne edip onlara yönelik şeylere ağırlık verilecek. Barzani ziyaretinde bölgesel yönetimin bayrağının çekilmesi MHP idarecilerini kızdırdığı gibi MHP tabanında da tepkiye yol açtı. Tekrar MHP tabanına oynamak için bildiğimiz argümanlar tekrar edilip durulacak.

Devletin bekası, ülkenin bölünmesi, PKK, HDP gibi tahmin edilecek şeyler. En son uçaktaki 657’e tabii gazetecilere fısıldanan ve bütün gazetelerin aynı başlığı attığı Kandil meselesi de bunlardan bir tanesi. O zaman Demirtaş’ı serbest bıraksanız ‘hayır’ için çalışsa o zaman siz de rahat rahat PKK propagandası yapsanız. Bu da yemiyor. Bir muhalefet partisinin daha sandıklara güvenilir müşahit koyacağı şüpheli. Diğer muhalefet partisinden dışarıda insan kalmadı neredeyse. Ama hala işi şansa bırakmamak için kirli propagandaya devam diyorsunuz.

Die Welt muhabirinin Almanya ile pazarlık için alındığını bilmeyen yok.  Şimdi Almanya ile yaşanan krizden ne kadar mutlusunuzdur. Trump’ın gelmesi ile ABD’ye karşı dengeli tavır seçim döneminde bozulabilir. ABD ve Almanya’ya kafa tutan lider imajının tabanınızda gideri var. Keşke tabanınız askerlerimizi durmadan vuran Rusya’ya kafa tutarken de görse. Bir ara tutmuştunuz ama nedense çok sürmemişti. Şimdi yine bedelini herkesin ödeyeceği ucuz dış politika kahramanlıkları ile bakalım neler kaybettireceksiniz…

                                         * * * 

akdoğan Erdoğan

AKDOĞAN’IN SORUSU

Yalçın Akdoğan bir kitap yazmış. Adı müthiş: Siyasi Liderlik ve Erdoğan. Bu tür kitaplar bana hep nedense Falih Rıfkı Atay’ın Babanız Atatürk çocuk kitabını anımsatır. Yalçın Akdoğan Erdoğan’ın liderlik özelliklerini sıralamış. Tabii Akdoğan’a o kadar çok gaz verildi ki oyun kurucu, söylem belirleyici, konuşmaları yazan adam vs. bir anda kendisini boşlukta bulunca böyle bir kitapla tekrar lidere tutunayım demiş herhalde. İşin yalakalık, itibar kısımlarını es geçiyorum.

Erdoğan’ın liderlik özelliklerinden hangisi acaba Dolmabahçe’ye görüşmeye yolladığı adamın arkasından “Haberim yoktu hiç de tasvip etmiyorum” demeye giriyor kitaba o gözle bakacağım. Dün Yalçın Akdoğan, çok sevdiği Habertürk’te bir programa katıldı ve bir soru sordu. 15 Temmuz’u kastederek, “Erdoğan’ın toplumu harekete geçirme gücü var. Bugün Alman başbakanı topluma böyle çağrı yapsa kim dinler onu?” dedi.

Şu anki Alman Başbakanı’nın ülkesinde böyle 3. dünya ülkelerine özgü şeyler olmayacağı için bir karşılaştırma yapmak pek mümkün değil. Akademisyen kökenli bir siyaset bilimci olduğu için Akdoğan bunu bilir herhalde. Şu anki değil ama 70 yıl önce yaşayan bir Alman başbakanının böyle özellikleri vardı. Bir lafıyla milyonları harekete geçirirdi. Kendisinin de, yanındaki yalakaların da, ülkesinin de sonu pek iyi olmadı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin