Fiyaskodan başarıya: Paco Alcacer

HABER-PORTRE | HASAN CÜCÜK

Uzun bir aradan sonra Bundesliga’nın zirvesinde alışık olmadığımız bir durum yaşanıyor. Zirvede Bayern Münih değil Borussia Dortmund bulunuyor. Ligde 8 maçta 20 puan toplayan Borusssia Dortmund, Şampiyonlar Ligi’nde yoluna kayıpsız devam ediyor. Borussia Dortmund’un başarısında imzası olan futbolcuların başında ise Paco Alcacer geliyor. Hem de ligde hiç bir maçta 90 dakika forma giymeden takımın en skorer oyuncusu olarak.

Paco Alcacer, bir futbolcunun kariyer planlaması yaparken neden dikkatli ve seçici olması gerektiğinin canlı örneğini oluşturuyor. 2016’da Valencia’dan Barcelona’ya 30 milyon Euro bonservisle gelen Alcacer, bir transfere değil hayatının yanlışa imza atıyordu. Zira geldiği dönemde Barcelona’nın forvet hattında MSN olarak tanımlanan Messi – Suarez – Neymar üçlüsü vardı. Dünyanın en iyi forvetlerinin bulunduğu bir kulübe gelmenin anlamı; yeden kulübesi müdavimi olmayı kabul etmek demekti.

2015-16 sezonunda Valencia formasıyla ligde 13 gole imza atan Paco Alcacer’in Barcelona günleri doğal olarak yedek kulübesinde başlıyordu. Yılda 100 golden daha fazla atan MSN üçlüsünü bozma şansı bulunmuyordu. Aradan geçen süre Alcacer’in Barcelona günlerini daha da kabusa çeviriyordu. Forvet hattında ancak 5. veya 6. düşünülen isim oluyordu.

2017 yaz transfer sezonunda Neymar’ın, PSG’ye transfer olmasıyla Paco Alcacer’in sıranın artık kendisine geldiğini düşünüyordu. Neymar’ın gidişine Luis Suarez’ın formsuzluğu eklenince iyiden iyiye forma rüyası görmeye başlıyordu. Ama yanılıyordu. Messi, forvet hattında tüm formsuzluğuna rağmen Suarez’in oynamasını sağlıyordu. İkili arasındaki dostluk sadece saha içiyle sınırlı değildi. Saha dışında da yakın dost olan bu ikilinin arasına Alcacer’in girmesi mümkün olmuyordu. Alcacer ancak maçın ikinci devresinde oyuna giriyordu. Suarez, gol atamıyordu, formsuzdu ama oynamayan yine Alcacer’di.

Bu sezon başında yine bir umut deyip forma bekleyen Alcacer, teknik patron Valverde’nin Suarez ve Messi’nin yanına üçüncü bir isim olarak Münir’i tercih etmesiyle tüm umutlarını yitiriyordu. En iyisi gitmekti. Transferin son gününde Barcelona kapısını Borussia Dortmund çalıyordu. Kiralık olarak Bundesliga yolunu tutan Alcacer bir yıllığına Barcelona defterini kapatıyordu. Katalan ekibiyle çoğunluğu yedek olarak çıktığı 50 maçta 15 gole imza atıyordu.

Bu sezon sadece 4 maçta 130 dakika forma giyen Alcacer tam 7 gole imza atıyordu. Az forma bulmasının sebebi yaşadığı kas sakatlığıydı. Ligin ilk 3 haftasında sadece bir maçta forma şansı bulan Alcacer, ilk 11’de sadece Stuttgart karşısında sahaya çıktı. Devre arasında ise sakatlığı nüksedince oyundan alındı. Özellikle Borussia Dortmund’un Augsburg maçında tam bir Alcacer şov vardı. Rakibi karşısında sahasında 1-0 geriye düşen Dortmund, oyuna Alcacer’in girmesiyle golleri peş peşe buluyordu. İspanyol oyuncu 31 dakikaya 3 gol sığdırırken, gol düellosında sahadan 4-3 Dortmund galip ayrılıyordu. Şampiyonlar Ligi’nde sakatlığından dolayı sadece Monaco maçında forma giyen Alcacer golünü atarak vazifesini yapıyordu. Dortmund formasını lig ve Avrupa’da 5 maçta giyip 8 gole imza atarken sahada sadece 220 dakika bulunuyordu.

Paco Alcacer’in Dortmund’da gösterdiği performans yeniden İspanya milli takımının yolunu açıyordu. 2, 5 yıl aradan sonra milli formayla Galler ve İngiltere karşısında şans bulan forvet oyuncu Galler’e 2, İngiltere’ye ise bir gol atarak kendisine şans tanıyanları mahçup etmiyordu. Milli formayı toplamda 15 maçta giyen Alcacer 9 gole imza attı.

Borussia Dortmund, Paco Alcacer’in yeniden doğduğu yer oldu. Henüz 25 yaşındaki genç forvet formunu devam ettirirse sezon sonunda Barcelona’ya eli güçlü bir şekilde dönmüş olacak. Barcelona’da şans bulamazsa bu golcülüğü birçok takımın kapısını açacaktır.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin