Fare dağ doğuramadı!

HABER-ANALİZ | BÜLENT KORUCU

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni açıkladı. Günlerden beri AKP çevreleri umut pompalayıp yüksek bir beklenti oluşturdu; açıklamadan sonra ‘dağ fare doğurdu’ değerlendirmeleri yapılıyor. Hayır efendim yanlış! Doğrusu şu; farenin dağ doğurabileceği gibi gerçekçi olmayan bir beklentiydi ve sürpriz çıkmadı. Doğal olarak fare dağ doğuramadı.

Adalet Bakanlığının internet sayfasında 2011’den beri çıkarılmış 6 adet yargı reformu paketi bulunuyor. Bu da nadide bir parça olarak koleksiyondaki yerini alacak. Sekiz yılda yedi tane ‘yargı reform paketi’ kendi alanında bir rekor diyeceğim ama aklıma damat Berat Albayrak’ın neredeyse haftada bire düşen ekonomik reform paketleri geliyor.

Bir fıkra anlatacağım; Erdoğan yolda giderken bir sihirli lamba bulmuş. İçinden çıkan cin her zamanki soruyu sormuş; Erdoğan da dileğini söylemiş: “bizim damadın ekonomik reform paketi hayata geçsin.” Cin ‘bu çok zor başka bişey iste’ demiş. Erdoğan bu sefer de yargı reform paketini söylemiş. Cin biraz düşünmüş, “şu senin damat doları kaçtan istiyordu?” diye birinci şıkka dönmüş. O kadar yani.

Belki bana “böyle ciddi meseleler bu kadar sulandırılır mı?” diye kızıyorsunuz. Fakat gerçekten ne paketin ne de açıklayıcıların ciddiye alınır bir yanı var. Düşünce suçlarında, beş yılın altındaki cezalar için istinaftan sonra Yargıtay hakkı verilecek diye sevinenlere insan hakları aktivisti avukat Eren Keskin’in cevabı kısa ve öz oldu: “Cezaevine altı ayda değil, bir yılda gireceğiz, sadece bu kadar.” Eren Keskin’e inanmayanlar internette ‘yargıtay onadı’ cümlesini yazıp arama yapsınlar. Çıkan sonuçlar gerçekten ürkütücü. Yargıtay Başkanı, daha dün hükümetin açıkladığı bir icra programını ön sırada oturup, icranın başını ayakta karşıladı.

Erdoğan’ın açıkladığı paketi hararetle destekleyen ve avuçları patlarcasına alkışlayan yegane ‘sivil’ kişi Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’ydu. Avukatlara yeşil pasaport cümlesi üzerine kameralar kendisine döndü, bayram şekeri alan çocuklardan farksızdı. (http://www.tr724.com/cakma-vaftizci-feyzioglu/ daha geniş bilgi için şu portreye bakabilirsiniz.)

Erdoğan’ın birkaç cümlesini seçip yakından bakalım.

-“Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin güvence altına alınması gibi birçok konuda önemli yenilikler getiriyoruz.” Önünde basın açıklaması yapılamasın diye Ankara’nın göbeğinde İnsan Hakları Anıtı’nı aylarca polis kordonunda tutan zihniyet söylüyor bunu. Üç kişilik bir gösteriye onlarca polisle müdahale edip, başörtülü genç kıza kameralar önünde cinsel saldırı suçu işleyeni savunanlar yapacak bunu.

-“Sistematik işkence iddiaları artık geride kalmıştır. Bu alandaki kazanımlarımızı korumakta karalıyız.” Bu cümleye en çok onlarca eski diplomata işkence yaptığı uluslararası toplumun bile gündemine giren özel ekip gülmüştür. Adamlar hala gözaltında ve işkence iddialarını yalanlama zahmetine bile katlanılmıyor; avukatlara ‘büyütmeyin onlar FETÖ’cü’ demekle yetiniyorlar.

-“Hakim ve savcılar için coğrafi teminat getiriyoruz.” Bu ülkede dört bin civarında hakim ve savcı adli ve idari soruşturma yapılmadan görevden atıldı ve tutuklandı. Sürgün yasağı da dahil olmak üzere, soruşturma ve kovuşturmaya yönelik yasa, anayasa ve uluslararası metinlerde düzenlenen hiç bir güvenceye riayet edilmiyor. Zaten var olup uygulanmayan güvencelerin suyunun suyu vaat olarak zikredilmiş.

-“Belirli görevler için mesleki liyakat, ve mesleki kıdem şartlarını yeniden belirliyoruz.” Herhalde HSK ve yüksek yargıda atayacakları partilileri daha kıdemliler arasından seçecekler.

-“Tutuklamaya yönelik yeni adımlar atıyoruz. Tutuklama tedbiri ölçülü uygulanacak.” 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Hakkındaki Kanun, hamile kadınlara altı aydan daha küçük bebeği olan kadınların tutuklanmasını yasaklıyor. Kanunun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur.” Kanun ‘kesinleşmiş cezayı infaz etmeyin’ derken henüz iddianamesi bile olmadan tutuklanan hamile ve çocuklu kadınlar varken bunu söylemek için utanmazlık ötesinde bir durum gerekiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ya da Anayasa Mahkemesi’nin tutuklulukta hak ihlali kararları dahi Saraydan talimat gelmeden uygulanmıyor, aylarca sürüncemede bırakılıyor. Var olan uygulanmıyor, yeni geleceği söylenene nasıl inanalım!

-En büyük müjde internet yayıncılığına! “Bir internet sitesinin tamamına değil, belli sayfanın erişiminin engellenmesine yönelik çalışmalar yapacağız.” Wikipedia’nın en azından bazı sayfalarına ulaşabileceksiniz, hadi yine iyisiniz.

Bunları niye yapıyorlarmış, yatırımcıya güvence için. Sizce onları kandırmak bu kadar kolay olabilir mi? O biçim damat gitti ikna edemedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. 1 senedir bunu mevzu yapiyolar. Ve bu 1 senede yasadiklarim; Zalimler birsey yapar diye cemaatten arkadaslariyla irtibatsiz kalmayi tercih edenler le konusuyorum her sohbette donup dolasip lafi infaz affi mevzusuna getiriyorlar. Her hafta konusan Birilerini dinleseler bir irtibatlari olsa, ellerini acip “senden gayrisina muhtac birakmayacak tam bir hurriyet lutfeyle Allahim” diye dua birligi yapmis bir anlayisin icinde bulacaklardi kendilerini ve dun yapilan aciklamada moralleri alt ust olmayacakti. Ne kadar vahim zalimin TA kendisinin agzina bakip medet ummak. Vallahi insanligimdan nefret ettim. Yok daraldim yok dayanacak gucum kalmadi. Kalmaz tabi en son nezaman risale okudun en son nezaman youtube da sinema elestirileri ve yemek tarifi disinda bir İNSAN sohbeti dinledin. Ac bir dinle mubarek ac 2 sayfa oku. Hic zalimden bisey bekleyen bir bakis varmi mirasimizda…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin