Erdoğan’ın tatlı dili!

Erdoğan, İngiltere ziyaretinde Prens Charles ile buluştu. | Fotoğraf: AFP

Yorum | Bülent Korucu

Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu’nun kapanış programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üç günlük İngiltere gezisinin zamanlaması kadar içeriği de manidar. Siyasal İslamcılar, Müslümanların yaşadığı coğrafyadaki bütün kötülüklerin anası olarak ‘Kraliçe’yi anar. Türkiye’de de ne zaman bir dış düşmana ihtiyaç duysalar akıllarına ilk gelen ülkelerden olur, İngiltere. Erdoğan’ın en yakın adamlarını sahip olarak atadığı Star Gazetesi’nin ‘Büyükada’da İngiliz parmağı’ manşetini hatırlayın. İkinci 15 Temmuz için hazırlık yapıyorlarmış! 15 Temmuz gecesi Türkiye’yi işgal için Kıbrıs’taki 10 bin askerini hazır bekletenler de onlarmış.

Erdoğan tam seçim arifesinde İngiltere’de. Gerekçesi Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu’na katılmak. Tatlı dil filan nedir Allah aşkına! Bari şöyle ‘kodum mu oturturum’ başlıklı bir toplantı ayarlasaydınız. Pardon, ben de karıştırdım: Eyy diye başlayan Kasımpaşa dolaylarından derlenmiş parçalardan oluşan türküler içeride söyleniyordu.

Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Michael Roth, Ankara’da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret ettiğinde AKP medyası demediğini bırakmadı. Abdullah Gül’ün adaylık ihtimali belirdiğinde Kraliçe ile çekilmiş fotoğrafları tozlu raflardan indirildi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun maruz kaldığı alçakça linç hepsini geride bıraktı. 53 yıllık eşinin İngiliz asıllı olmasını dillerine doladılar. Sudan bir bahaneyle İngiltere’ye kadar gidip hem Kraliçe Elizabeth hem de Başbakan May ile görüşen Erdoğan olunca iş değişiyor. AKP Genel Başkanı (Cumhurbaşkanı) Erdoğan, yetmemiş gibi bir de düşünce kuruluşu Chatham House’da konuştu. Aynı yerde konuşma yapan Abdullah Gül ve Kemal Kılıçdaroğlu’na demediğini bırakmayan kalemşörler şimdi tam tersini yazıyor.

Hayatı komplo teorileri pespayeliğinde ele alanların düşeceği komik durum bu. Ama bizim örneğimiz daha çok trajedi. Çünkü ne kalemşörler ne de rakiplerini böyle linç ettiren efendileri içine düştükleri vaziyeti umursuyor. Onlar için tek değer yargısı var: seçmeni ütmek, gemiyi yürütmek.

Ziyaretin şekli ve Erdoğan’ın konuşmalarını da başka birisi yapsa ağız dolusu eleştiri alırdı. ‘Kürtaj(!) yaparken’ laf atanları ‘vatan hainleri ararın 155’ diye tehdit eden yaşlı AKP’li, 15 Temmuz’da İngilizlerin Türkiyeyi işgal edeceğini sanmaya devam edecek. Ama Erdoğan, İngiltere’ye bu konudaki minnetlerini bildiriyor. Sokaktaki vatandaş, yeni Haçlı saldırısının ekonomi ve finans silahıyla gerçekleştiğine inanadursun Erdoğan, İngiltere’de neredeyse kapitülasyon önerdi. İngiliz İmparatorluğu’nun Osmanlı’da 1583’ten itibaren görevlendirdiği büyükelçilerin, uzunca bir süre Levant şirketinin temsilciliğini yaptıklarını ballandıra ballandıra anlattı.

“Türkiye 81 milyonluk iç pazara sahiptir. Genç, dinamik, yetişmiş iş gücümüzle, güçlü alt yapımızla deneyimli özel sektörümüzle bu pazarı daha sizler için cazip hale getirmeye gayret ediyoruz. Ülkemizin konumu sizlere 3-4 saatlik uçuşla bir buçuk milyonluk nüfuslu dev bir pazara ulaşma imkanı sağlıyor. Önümüzdeki dönemde iddialı ve kapsamlı teşvik programlarını yürürlüğe koyduk, yenilerini açıklamak için de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin operasyonel imkanları Birleşik Krallık’ın finans gücü bir araya geldiğinde ortaya çıkacak sinerji iki taraf için de büyük kazanç sağlayacaktır.” Erdoğan yukarıdaki paragrafta kısaca ‘Finansı siz sağlayın biz hamaliyesine gönüllüyüz.” diyor. Rahmetli Necmettin Erbakan’ın tabiriyle emekli imam sakallı Hüsnü ise, küresel güç Türkiye’nin batıyı titrettiği rüyalarını görmeyi sürdürecek.

Rusya ile Şangay flörtünü sürdüren bunları unutmuşçasına Erdoğan “Türkiye olarak Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine önem veriyoruz. Terör ve düzensiz göçün sebepleriyle kaynağında mücadele edilmesi konusunda biz kararlıyız.” mesajları da vermiş. Özel kalem müdürü gibi yanından ayırmadığı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın programdaki varlığının sebebi bu cümle olsa gerek.

Önceki Cumhurbaşkanı Gül resmî ziyaret yapmış ve üst düzey protokolle ağırlanmıştı, Erdoğan çaya randevu alıp yemeğe kalan misafir gibiydi. İngiliz medyası ve parlamenterlerin Başbakan May’i hedef alan açıklamaları, ‘tatlı dil forumu’ bahanesinin gerekçesini özetliyor. İngiltere bir yandan su akarken testisini doldurmaya bakıyor, diğer yandan Erdoğan’a kefil durumuna düşmek istemiyor.

Erdoğan için önemli olan o fotoğrafı çektirmek. Altına masal döşenecek medya tetikte bekliyor. Bir de faiz lobisini ‘eyyy’ çekti mi, tertemiz olur, geriye hiç bir leke kalmaz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin